İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Orhan Pamuk ve yargı

Taha Akyol

PAZARTESİ günü öğleden sonra haber geldi; Orhan Pamuk davasına bakan Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderiyor, bakanlık dava için izin verecek mi, vermeyecek mi, onu soruyor.

Cuma günkü duruşmaya dört gün kala dosya niye Adalet Bakanlığı’na gönderilir? Dava beş ay önce açıldığına göre, usuli işlemlerin çoktan tamamlanmış olması gerekmez miydi?!

Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek’i aradım, ancak akşam görüşebildim. Çiçek, “Bize böyle bir yazı gelmedi” dedi. Olabilir, pazartesi sabah postaya verilmişse akşama kadar gelmemiş olması normal değil mi? Çiçek’in cevabı:

– Bu tür davalar eskiden Adalet Bakanlığı’nın izni ile açılırdı. 1 Haziran’da yeni ceza kanunu yürürlüğe girdi ve Adalet Bakanlığı’nın artık hiçbir ilgisi yok. Orhan Pamuk davasında daha önce Şişli Savcılığı bize sormuştu, biz de yeni kanuna göre bu davaların artık Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi olmadığını bildirdik. Bu yazımız dosyanın içinde var.

Evet, dosyanın içinde “Bu dava Adalet Bakanlığı’nın iznine tabi değildir” diye resmi yazı var. Onun içindir ki, Cemil Çiçek, mahkemenin tekrar Adalet Bakanlığı’na “İzin veriyor musunuz?” diye soru soracağını düşünmüyordu.

Üç güne sığar mı?

Ama mahkeme “sanığın lehine yorum”la, eski ceza kanunu hükümlerine göre Adalet Bakanlığı’ndan izin istemeyi uygun bulmuş olabilir. Ama ne zaman? 2 Aralık’ta… Kanunen 7 günlük itiraz süresi var, geldik 9 Aralık gününe… Cumartesi ve pazar tatili araya giriyor, dosya 12 Aralık pazartesi günü postaya veriliyor Adalet Bakanlığı’na gitmesi için.

16 Aralık Cuma günü duruşma var! Üç günde dosya İstanbul’dan Ankara’ya gidip, Adalet Bakanlığı’nda incelenerek kararı yazılacak. Perşembe akşamına veya cuma sabahına kadar tekrar İstanbul’daki mahkemeye ulaştırılabilir mi?!

Adli tatil eylülde bitti. Mahkeme eylül ayında, ekim ayında, kasım başlarında böyle bir karar alıp dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderseydi, “Duruşmaya yetişecek mi, yetişmeyecek mi?” diye bir sorun olmayacaktı!

Şimdi ya istisnai muamele ile “yıldırım hızıyla” hareket edilecek, başka vatandaşlar için ayları alan işlemler dört güne sığdırılacak… Veya dosya yetişmeyecek ve 16 Aralık Cuma günü mahkeme şu kararı verecek:

“Adalet Bakanlığı’nın cevabı gelmediğinden duruşmanın falanca güne ertelenmesine!..”

O zaman seyreyleyin gümbürtüyü!

Neye yarıyor?

Orhan Pamuk zaten Batı basınına “Bu hafta yargılanıyorum” diye yazı yazmış, davanın açıldığından beri konuşmaları ve yazılarıyla konuyu diri tutmuş, ilgili herkesi ayağa kaldırmış.

Financial Times gazetesi de pazartesi günü bu davayı yazmış, Nobel ödüllü edebiyatçılar bildiri yayımlamış!

Yazan, çizen herkesin gözü 16 Aralık Cuma günü yapılacak duruşmada!

“Adalet Bakanlığı’ndan izin” işlemini kimileri “Türkiye’de yargı siyasilere soruyor” diye çarpıtacak! Kimileri davanın on aydır ‘işlemde’ olduğunu yazarak “Türkiye’de yargı böyle işliyor” diye yüklenecek! Elbette AİHM de etkilenecek, AB organları da!

Pamuk ve Hırant Dink davaları ne için açıldı? “Türklüğü, Cumhuriyet’i aşağılama” suçundan! Halbuki bu davalar dünyada çok fena şekilde “aşağılanmamıza” sebep oluyor. Çağın “fikir hürriyeti” anlayışına da, Türkiye’nin milli menfaatlerine de uymuyor.

Yorumlar kapatıldı.