Necdet Sevinç
TÜRK Milleti’ne ihanet hâlinde bulunduğu için, Gazi’nin “Siyasi mesaiyle iştigal etmemek” şartıyla Türkiye’de bulunmasına izin verdiği rum patrikhânesi “aksi taktirde hudut haricine çıkarılacaktı.”
Verilen teminatlara rağmen Patrikhâne, özellikle sovyet sisteminin çökmesinden sonra sâdece papazların siyaset yaptığı bir kurum hâline gelmekle kalmadı, AB, ABD ve Yunanistan’ı da Türkiye’ye karşı kullanmaya başladı. Bazen de bu saydığım güç odakları tarafından Türkiye’ye karşı kullanıldı.
Yaklaşık 15 yıldan beri Türkiye, bu “Fesat Yuvası” tarafından içeriden vurulduğu hâlde, Devlet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin’den başka hükümet kademesinden Allah’ın herhangi bir kulu çıkıp da bu papaza haddini bildiremedi.
Bartholomeos yaklaşık 15 yıldan beri kendine verilmeyen yetkileri kullanıyor. Ama biz, demokrasinin put yapılıp tapıldığı bir devirde bile, halkın reyi ile seçilen İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga’yı makamına oturtamadık! Kafası bozulan her yunanlının muhterem Hoca Efendi’ye saldırmasına mâni olamadık. Ona yapılacak tecavüzlerden dolayı yunan hükümetinin sorumlu tutulacağını da ihtar edemedik!
İşte bütün bu kepazelikler yaşanırken, Başbakanlık koltuğunda oturan zat, Atina’ya gittiğinde kime muhatap edilmişti biliyor musunuz?
– Mehmet Emin Şinikoğlu’na
– O kim?
– Yunan Hükümeti’nin, Mehmet Emin Aga’nın yerine tayin ettiği kukla müftü!
Atina’nın elde edip maaşa bağladığı bir piyon! Hüseyin Avni Botsalı Gümülcine Konsolosu iken, ona “tokat gibi cevap vermek” ve “haddini bildirmekle” böbürlenen ve ayrıca tıpkı Türkiye’deki bazı dangalaklar gibi, “Türk değil, fakat Müslüman olduğunu” söyleyerek Batı Trakya’daki soydaşlarımızı Türkiye’nin himâyesinden mahrum bırakmak isteyen Suudi Arabistan’da beyni yıkanmış bir vehhâbi!
Görüldüğü gibi Yunanistan, bir küçük şehrin müftülük makamına bile kendi elemanını oturtmak için bütün kuralları çiğnediği hâlde, Türkiye’yi yönetenler Sen Sinot Meclisi’ne ecnebi metropolit ve piskoposların üşüşmesinden bile şikayet etmemişlerdir!
Allah aşkına bir önerge verip, şu Abdullah Gül’e, yabancı piskopos ve metropolitlere daha ne kadar tahammül edileceğini sorun lütfen!
Bartholomeos, Amerikan Ortadoks Kilisesi Başpispokoposu Demetrios ile İngiltere Başpiskoposu Gregorios dahil tümü yunan asıllı olan tam 6 ecnebi papazı Sen Sinot Meclisi’ne tayin ettiği günlerde, yükselen haysiyetli itirazlara Abdullah Gül şu cevabı vermişti:
– Durumu inceliyoruz.
Papazlar 2004 Mart ayının ilk günlerinde İstanbul’a gelmişlerdi. Aradan tam 20 ay geçti. Abdullah Gül hâlâ inceliyor! İnsan halka saygı duymuyorsa Allah’tan korkar be! 20 aydan beri bu altı papaz delik deşik etti sınırlarımızı. Harim-i ismetimize girip girip çıktılar.
Bana öyle geliyor ki bunlar, Patrikhâne’nin ekümenikliğini kabul ederek fiili durumu yasal hale getirecekler. Çünkü AKP takımının çözümden maksadı verip kurtulmak, satıp kurtulmak veya ecnebiye başeğmektir!
Yorumlar kapatıldı.