İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hürriyet gazetesi ve kendini Allah yerine koyan papaz…

Hasan Demir

Gerçekten de Hürriyet gazetesi Fener Patriği Bartholomeos, kilise, Vatikan, Papa yahut Hz. Meryem”le ilgili haberler yaparken öyle bir üslup takınıyor ki, insan, “Hayırdır inşallah!” demekten kendini alamıyor. Son olarak (Salı günkü Yeniçağ”da da okuduğunuz gibi), “Herkes kan ağlayan Meryem”e koşuyor” başlığı altında bakınız neler demiş neler…

“ABD”nin California Eyaleti”ndeki bir kilisede yer alan Meryem Ana heykelinin gözünden kan renkli gözyaşı geldi.” Sanki gözü ile görmüş, yahut güvenlik kamerası kayıtlarını incelemiş mübarek. İnsan hiç olmazsa, “İddia edildi” falan der. Haber, “İnanılmaz olay üzerine yüzlerce kişi, Sacramento yakınındaki Katolik Kilisesi”ni akın etti. Kilisenin çevresi tesbih çeken, mum yakan, ağlayan ve birbirlerine sarılan insanlarla doldu.” Aynı yayın grubu meselâ Diyanet İşleri Başkanı Bartholomeos”a tavır aldığında, suratı asık haberler yapar, faiz yahut nikâh bahsinde Kur”an”ın hükümleri hatırlattığında ise, “Bu çağda bu kafa” türünden tavırlar koyar.

Aynı gazete Papa II.Jean Paul”un cenaze töreninde Filistin Devlet Başkanı ile İsrail Başbakanının buluşmasını da, “Papanın son mucizesi” mealinde haberleştirmişti. Yani II.Jean Paul”un pek çok mucizesi varmış da bir mucize de böylece cenaze töreninde gerçekleştirmiş… Hadi, “Mucize” ne demek bilmiyorsun diyelim, iyi de, PKK destekçisi, Irak işgali tetikçisi, Türkleri Ermeni soykırımı yapmakla suçlamış, Bosna katliamlarının seyircisi bir Papa için “Mucizelerin adamı” anlamına gelen haberler üretmek, hele bunu Türkiye”de, halkının ekseriyetinin Müslüman olduğu bir ülkede yapmak nedense Hürriyet”e pek hoş geliyor, gelmekte…

Biz biliyoruz ki Hıristiyanlığın ayakta kalabilmesi için bu tür “mucize” uydurmalarına ihtiyacı var. Zira Hıristiyanlar kiliseleri bir bir terk ediyor. Çünkü bu dini temsil ettiğini iddia eden papazlar ve kilise, Hz. İsâ”ya ve tabii ona inananlara artık hiç de inandırıcı gelmiyor. Öyle olduğu içindir ki, Batı”da kiliseler boşalıyor, aile müessesesi çöküyor. Fransa”nın tanınmış filozoflarından Michael Sere, “İşte acı gerçek. Artık çocuk yapmıyoruz ve onları sevmiyoruz. Bu bizim toplumumuzun dramıdır. Büyük ihtimalle, neolitik devirden beri Batının 40 yaşlarında işinde başarılı olmuş insanından daha acımasız bir yaratık yeryüzüne gelmedi” diye, on yıllardır çırpınışı da bir bakıma kilisenin çaresizliğini dile getiriyor…

Evet, maddî olarak her şeyi olan Batı bugün işte böyle çaresiz…

Siz olsanız Slazburg şehri Başpiskoposu olan bir kardinal tarafından 1905 senesinde kaleme alınmış şu “çoban mektubu” (büyük Katolik ruhanilerinin ve Papa”nın cemaatlerine yaptıkları bir nevi tamim)”na gönül rahatlığıyla inanabilir misiniz:

“Yeryüzünde bu kuvvete benzer başka bir kuvvet var mıdır? Hükümdarların ve kralların kuvveti bunun yanında hiçtir. Hatta gökyüzünde bile bir papazın kudretine mümasil bir kuvvet yoktur. Gerçi orada etrafına bakınırsan birçok peygamberler, patrikler, şehitler, din fedaileri ve mukaddes bakireler görecek ve Allah”ın tahtının etrafında melaikelerin dolaştığını seyredeceksin, fakat bunlardan hangisi seni günahlarından kurtarabilir? Rab İsa”ın anası Meryem bile buna muktedir değildir. Halbuki biz günahlarınızı çıkararak sizi temizlemeğe muktediriz. Bir rahip ekmek ve şarabı takdis edince bunlar İsa”nın vücudu ve kanı olmuş olur. Allah”ın oğlu, dünyanın ve ahretin hakimi İsâ bile görüyorsunuz ki bizim irâdemize tabidir. İsa kendi üzerinde hakim olmak salahiyetini Katolik mezhebine vermiştir.”

Aziz dostlar bugün de durum 1905”ten hiç farklı değil.

II. Jean Paul”ün yerine geçen Papa 16.Benediktus Almanya ziyaretinden önce Vatikan Yüksek Mahkemesi, “Papa 16.Benediktus”un Köln ziyaretine iştirak edecek katılımcıların tüm günahlarının affedileceğini” açıklayan bir bildiri yayımlamadı mı? Böyle bir bildirinin, böyle bir inanç yapısının 1905”te Slazburg Başpiskoposu”nun Çoban Mektubu”nda kaleme aldığı satırlardan ne farkı var! Düşünün, Bush gidecek Papa”dan günah çıkartacak; böylece Ebu Garip Cezaevi”nde yaptığı işkencelerin ve Irak”ta katlettiği 200 bin Müslüman”ın hesabını Cenab-ı Hakk ona sormayacak. Oh, ne âlâ…

Aynı Vatikan II. Jean Paul döneminde, 1990”lı yılların başında, İngiliz Papaz Chris Corbally”a para göndererek Tuscon kentinde bir “Vatikan Rasathanesi” kurdurmuş ona, “Teleskopla Tanrıyı arama” görevi vermişti. İngiliz Papaz Corbalyy de, teleskopla çok iyi bakıldığında tanrının parmak izlerinin görülebileceğini iddia etmeye ve “Tanrı, sakallı bir insan gibi fiziki bir varlık değil ama, o orada” falan demeye başlamıştı…

Velhasıl Vatikan, Kilise ve onlara inananlar bugün içlerindeki boşluğu işte böyle “mucize” türünden uydurmalarla doldurma hasreti içersindeler. Geçtiğimiz nisan ayında Amerikalı karı koca Karen ve Bob Tosterud, İncil okurken Hz. İs”anın dünyaya döndüğünde nasıl kokacağına dair sözlerden etkilenerek, “İsa kokan mumlar” ürettiklerini iddia etmeleri ve o gün bugündür o mumların ABD”de yok satmaya başlaması da işte bu boşluktan başka bir şey değil…

Misyonerlerin cirit attığı halkının ekseriyeti Müslüman bir ülkede, o ülkenin gazeteleri bu tür cehaletlere, Meryem Ana heykelinin gözünde kanlı yaş geldi, yahut, papa cenazesinde mucize türünden haberlerle çanak tutması acaba ne iştir!

Yorumlar kapatıldı.