İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Tartışmalı soykırım” üzerine yeni kitap

Şahin Alpay

“Türk merkezi yönetiminin 1915 – 16 yıllarında gerçekleşen katliamlardan sorumlu olduğunu kanıtlayacak, gerçek belgelere dayalı deliller bulunmamaktadır.

Ermenileri yok etmeyi öngören kapsamdaki bir planın uygulanmasına katılmış olması gereken binlerce resmi yetkili arasından tek bir kişi dahi ortaya çıkıp böyle bir planın varlığını açıklamış değildir. Yahudi Sorunu’nun Nihai Çözümü için verilen emrin de yazılı kaydı yoktur; ama Yahudilerin ortadan kaldırılmasına yönelik kararın alınması sürecinin başlıca unsurlarını gerçekliği denetlenerek belirlenmiş olaylardan, mahkeme zabıtlarından ve zengin bir gerçek belgeler manzumesinden hareketle belirleme imkanı vardır. Türk arşivlerinde bazı yeni ve sansasyonel belgeler keşfedilmediği sürece, ki bu da pek muhtemel görünmemektedir, 1915 – 16 olayları hakkında bu nitelikte deliller bulunmadığı güvenle söylenebilir.”

ABD’nin Massachussets Üniversitesi emekli siyaset bilimi profesörü Guenter Lewy’nin Utah Üniversitesi tarafından yeni yayımlanan “The Armenian Massacres in Ottoman Turkey: A Disputed Genocide / Osmanlı Türkiyesi’nde Ermeni Katliamları: Tartışmalı Bir Soykırım” başlıklı kitabında vardığı sonuç yukarıda aktardığım paragrafla (s. 248) özetlenebilir. Profesör Lewy’nin Middle East Quarterly dergisinin son (Sonbahar 2005) sayısında basılan “Revisiting the Armenian Genocide / Yeniden Ermeni Soykırımı Üzerine” başlıklı makalesinden “’Soykırım’ tezinin zaafları” başlıklı yazımda söz etmiştim (3 Eylül 2005). Söz konusu makale, Profesör Lewy’nin şimdi tamamı yayımlanan kapsamlı araştırmasının bir özeti niteliğinde. Kitapla ilgili olarak öncelikle şu iki hususu belirtmek mümkün: Profesör Lewy, bu kitapla arşivlerden elde edilen yeni belgeler ortaya koymuyor. Çalışması, Osmanlı Ermenileri üzerine bugüne kadar başta Ermeniler olmak üzere Amerikalılar, İngilizler, Almanlar ve Türkler tarafından Batı dillerinde yayımlanmış olan literatürün hemen tamamının dikkatli bir gözle ve karşılaştırmalı bir şekilde irdelenmesine dayanıyor. Dolayısıyla Lewy’nin kitabının Osmanlı Ermenilerinin başına gelenlerin aydınlatılmasına ciddi bir katkı olduğu muhakkak.

Lewy’nin kitapta altını çizdiği hususlardan bazıları şunlar: Ermenileri toptan imhaya yönelik bir planın parçası olduğu iddiası, tehcir’in birçok özelliğiyle çelişmektedir. İstanbul, İzmir ve Halep Ermenileri tehcir dışında bırakıldı. Tehcire tabi tutulanların bir kısmının bilet alarak trenle seyahatine izin verildi. Yürümeye zorlanmalarının amacı ölüme gönderilmeleri ise bu ceza niçin hepsine uygulanmadı? Tehcir uygulaması yöreden yöreye büyük farklılıklar gösterdi: Kilikya’da (Doğu Akdeniz bölgesi) katliam olmadı. Güney Suriye ve Filistin’e gönderilenlerin önemli bir bölümü kurtuldu. “Ne var ki Ermenileri imhaya yönelik bir planın mevcudiyetinin sorgulanması, ne tehcir edilen Ermenilerin başına gelenlerin korkunçluğunu ne de birçok yerde katliama uğradıklarını inkar anlamına gelir. Dolayısıyla kitlesel katliamları ‘aşırılıklar’ ya da ‘cemaatler arası savaş’ olarak niteleyen ve ‘sözde katliamlar’dan söz eden Türk tarafı tarihsel gerçekleri çarpıtmaktadır.” (s. 249 – 250) Lewy’nin yaptığı hesaplara göre, I. Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı devletinde 1 milyon 750 bin dolayında Ermeni yaşıyordu; bunların 642 bini kıtlık, salgın hastalıklar ve katliamlar nedeniyle hayatını kaybetti.

“Osmanlı Ermenilerine ne oldu?” sorusu etrafındaki tartışmaların bundan böyle Lewy’nin kitabını dikkate almaksızın sürdürülebileceğini sanmıyorum. Profesör Lewy’nin, Gazi Üniversitesi’nin 23 – 25 Kasım tarihleri arasında Ankara’da düzenlediği Osmanlı Ermenileri konulu konferansa katılacağı bildiriliyor. Umarım kitabı da en kısa zamanda Türkçeye çevrilir ve ilgilenen herkesin yararlanması mümkün olur.

22.11.2005

Yorumlar kapatıldı.