İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni´ye Ermeni sopası

Emin Pazarcı

Geçtiğimiz günlerde gözlerden kaçan son derece ilginç bir gelişme yaşandı. Türkiye’de yaşayan Ermeni avukat Keğam Karabetyan dövüldü. Üstelik, bu normal bir saldırı da değil. Karabetyan, farklı fikirlerinden dolayı bu muameleye layık görüldü.

Karabetyan’ı kıyasıya dövenler ise, yine Ermeniler. Çünkü… Karabetyan hain değil. O bir Türk dostu. Bizim gibi düşünüyor, bizim gibi yaşıyor, bizimle aynı dili konuşuyor. Türkiye’de yaşamaktan gurur duyuyor.

24 Nisan’da, Taksim’deki Atatürk Anıtı’nın önüne geldi. Ermeni Soykırımı iddialarını protesto etti. Bu kadarla da kalmadı. Kastamonulular Dayanışma Derneği (KAS-DER) adına hazırlanan basın açıklamasını O okudu:

– Türkiye’deki Ermeniler olarak Türk kimliğimizle gurur duyuyoruz. Biz bu bayrağın altında bin yıldır birlikteyiz. Türkiye’nin boşu boşuna hedef yapılmasını reddediyoruz. Türkiye Ermenisi olarak Türkiye’nin suçlanmasına karşıyız.

Karabetyan, bu ülkede yaşayan herkesin söylemesi gerekenleri dillendirdi. Bu görüşlerinden dolayı da Türkiye’de saldırıya uğradı!

***

Dikkat edin… Bu saldırı Paris’te ya da Londra’da olmadı. Karabetyan, Türk vatandaşı olmaktan gurur duyduğu için Türkiye’de saldırıya uğradı. Demek ki, içimizde “diaspora kafalılar” o kadar çok ki…

Karabetyan’ın kendilerinden farklı düşünmesini hazmedemediler. “Ermeni soykırımı olmadı” dediği için üzerine çullandılar. İçinde bulunduğumuz şu hale bakın:

Bir Ermeni vatandaşımız ortaya çıkıyor, “yeter artık” diyor. Soykırım yalanlarından bıktıklarını söylüyor. İddialar karşısında Türkiye’nin yanında yer alıyor.

Bu, Türkiye’de yaşayan herkesin yapması gereken bir görev. Ama, saldırıya uğruyor!

***

Gelin, olayı bir de “fikir hürriyeti” açısından değerlendirelim: Bir Ermeni yazar çıkıyor, Türklüğe hakaret ediyor. Adli makamlar da doğal olarak harekete geçip, hakkında dava açıyor. Türkiye’de belli çevreler ayağa kalkıyor. Avrupa’dan Türkiye’ye peş peşe eleştiriler geliyor:

– Farklı fikirlerin dillendirilmesinden rahatsız olamazsınız. Öyle görülüyor ki siz AB’ye girmeye hazır değilsiniz!

Karabetyan, “Türk olmaktan gurur duyuyorum” diyor… “Farklı fikirlere saygı göstermekten” bahsedenler hemen harekete geçiyorlar. Karabetyan’ı dayakla cezalandırıyorlar. Çünkü…

Bu tür bir hareket, onların bahsettikleri “hürriyet” içine girmiyor. Bu ülkeye, bu ülkenin değerlerine söversen fikir hürriyeti var. Ülkene sahip çıkarsan yok. Türkiye’ye düşmansan konuşabilirsin… Aksi halde susmak zorundasın!

Durum, Necip Fazıl’ın Sakarya Şiiri’nde söylediğinden farksız: “Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.” Tarifi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Türkiye, karanlık bir yöne doğru sürüklenip götürülmek isteniyor!

Yorumlar kapatıldı.