İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Engelleri aþa aþa

Türk Milleti, Ata’sýndan emanet aldýðý Cumhuriyet’i zirveye taþýmaya yeminli. Hedef AB’nin en büyük gücü olmak. Yeni þantajlara raðmen

——————————————————————————–

AVRUPA Birliði (AB) Komisyonu, Türkiye’ye iliþkin strateji ve deðerlendirmelerini içeren belgelerini onaylayarak açýkladý. Komisyon, Türkiye ile ilgili yýllýk Ýlerleme Raporu ve Türkiye için kýsa ve orta vadeli hedefleri belirleyen Katýlým Ortaklýðý Belgesi’ni (KOB) dünkü toplantýsýnda onaylayarak basýna daðýtýrken, geniþleme konusundaki genel strateji belgesi ve Balkan ülkelerine iliþkin raporlar da açýklandý.

Katýlým müzakerelerinin 3 Ekim’de baþlatýlmasýyla Türkiye-AB iliþkilerinin yeni ve tarihi bir döneme girdiðini belirten Komisyon, bu müzakerelerin Türkiye’nin AB’ye katýlým konusunda irade ve yeteneklerini göstermesini, tüm koþullara uyum için gerekli adýmlarý atmasýný saðlayacaðýný kaydetti.

AB’ye katýlmak isteyen tüm aday ülkelerin siyasi ve ekonomik kriterlere uymasý, AB müktesebatýna tam uyum saðlamasý gerektiði belirtilen belgelerde, Türkiye’nin Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni ‘yeterince’ yerine getirdiði, önemli yasal reformlarýn gerçekleþtirildiði ve uygulamaya sokulduðu, ancak son zamanlarda reformlarda yavaþlama görüldüðü ifade edildi.

Ýhlaller sürüyor

Belgelerde insan haklarý ihlallerinin azaldýðý, ancak devam ettiði kaydedildi. Bazý yasalarýn uygulanmasýnýn ve bazý alanlarda yeni yasal önlemlerin alýnmasýnýn aciliyeti olduðu ifade edilen belgelerde, demokrasi ve hukuk devleti alanlarýnda gerçekleþen yapýsal reformlarýn önemi üzerinde ýsrarla durulduðuna dikkat çekildi.

AB Komisyonu’nun geçen yýl özellikle üzerinde durduðu yasal reformlarýn gerçekleþtiði, ancak bunlarýn pratik uygulamasýnda bazý eþitsizlikler olduðu belirtilirken, Silahlý Kuvvetler ve sivil topluma iliþkin reformlarýn da yapýldýðý, ancak ordunun etki gücünü koruduðu üzerinde duruluyor. Ýþkenceye karþý mücadele ve fikir özgürlüðü konusunda alýnan önlemlere raðmen bazý sorunlarýn devam ettiðinin gözlemlendiði mesajý verilen belgelerde, bu alanlarda da çabalarýn artýrýlmasý isteniyor.

Anadille eðitim

Heybeliada Ruhban Okulu’nun açýlmadýðý, Vakýflar Kanunu’nun hâlâ hayata geçirilmediði ve dini azýnlýklarýn haklarýnýn teminat altýna alýnmadýðý bilgisi de raporda yer alýyor. Aleviler’e yönelik uygulamalar da eleþtirilen konular arasýnda. Türkçe dýþýndaki dillerin kullanýmý konusunda Türkiye’nin kaydettiði açýlýma raðmen kültürel haklar alanýnda eksikliklerin varlýðýnýn sürdüðünü belirten Komisyon, güneydoðu bölgesinde ekonomik ve sosyal durumun fazla deðiþmediðini savunarak, bu konuya daha fazla dikkat edilmesini öneriyor. Raporda, Güneydoðu’daki ilerlemeye, PKK terör örgütünün engel olduðu da bildiriliyor.

Ekonomiye övgü

Komisyon, Türkiye’de kadýn haklarý alanýnda daha dikkatli bir yaklaþým olduðunu not ederken, kadýnlarýn maruz kaldýklarý þiddet olaylarýnýn endiþe verici boyutlarý koruduðunu da kaydediyor. Reformlarýný ve istikrar yörüngesini devam ettiren bir Türkiye’nin ekonomik açýdan sorunsuz geliþeceði mesajý verilen belgelerde, kamu finansý, özelleþtirme, bankacýlýk gibi alanlarda çeþitli ekonomik reformlarýn olumlu etkileri üzerinde duruluyor, yabancý yatýrýmlarýn artýþýna dikkat çekiliyor.

Türkiye’nin AB müktesebatýna uyum alanýnda kaydettiði geliþmeleri anlatan, þirketler ve rekabet politikasýnda ek yasal çabalar gereði üzerinde duran Komisyon, finans sektöründeki zayýflýða ve bu sektörde AB standartlarýna uyum saðlanmadýðýna da deðiniyor. Komisyon, Türkiye’nin AB’ye katýlým çabalarýný desteklemek için 2005 yýlýnda 300 milyon, 2006’da 600 milyon Euro ayýrdýðýný ifade ediyor. AB Komisyonu, strateji belgelerinde de AB’nin geniþlemesi gereði fikrini savunurken, “hazmetme kapasitesinin dikkate alýnmasý” unsuru üzerinde duruyor ve AB kamuoyunun olumsuz görüþlerinin etkilerinin ikna yoluyla giderilmesi gereði not ediliyor. Verilen mesajlarda, “komþularda demokratikleþme ve istikrarýn tüm AB vatandaþlarýnýn menfaati icabý olduðu”, “AB’nin sorumluluk ve yükümlülüklerinden kaçamayacaðý” gibi hususlar üzerinde duruluyor. AB’nin geniþleme konusunda ‘dikkatli, ancak âdil’ olmasý gerektiðini kaydeden Komisyon, aday ülkelerin AB’ye katýlým çabalarýna yardýmcý olacaðýný bildiriyor.

‘Casus Belli’

Raporda, Yunanistan’ýn Ege’de karasularýný 12 mile çýkarmasýnýn, ‘Casus Belli’ yani savaþ nedeni sayýlacaðýna iliþkin ifadenin de Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yer aldýðý vurgulandý.

AB, Türkiye’yi üye ülkeler ve komþularýyla iliþkilerini düzeltmeye çaðýrýyor ve Ermenistan’la iliþkilerin düzeltilmesi isteniyor. Türkiye’de yaþayan AB vatandaþlarýnýn henüz seçimlerde aday olamadýklarý ve oy haklarýnýn bulunmadýðý belirtilen raporda ayrýca, Türkiye’nin AB-NATO kurumsal iþbirliðini engellediði ve Kýbrýs Rum Kesimi’nin bu toplantýlara katýlýmýný önlediði iddia ediliyor.

Sorunlar sürüyor

Belgelerin yayýmlanmasýndan hemen önce bir basýn toplantýsý düzenleyen Rehn, Türkiye’nin kadýn haklarý, sendikalar, Müslüman olmayan azýnlýklarýn haklarý konusunda reformlarý sürdürmesi gerektiðini belirtti.

“Türkiye, bundan sonra çabalarýný hýzlandýrmalý” diyen Rehn, þunlarý söyledi:

“Türkiye raporuna yakýndan bakacak olursanýz son derece objektif ve dengeli bir deðerlendirmede bulunulduðunu görürsünüz. Karma bir tablo var karþýmýzda; bir tarafta cesur ve ilerici reformlar yapýldý, ifade özgürlüðü, kadýn haklarý gibi. Ancak, uygulamada hâlâ sorunlar sürüyor. Birtakým temel sorunlarýn aþýlmasý gerektiðini vurgulamamýz gerekiyor. Türkiye, Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni tam olarak yerine getirse bile Ankara’nýn çabalarýný insan haklarý ve hukukun üstünlüðünü uygulamaya yoðunlaþtýrmasý gerekiyor. Siyasi kriterleri yerine getirmek tam üyelik müzakerelerini baþlatmak için gerekli ancak yeterli deðil.”

Rehn’in konuþmasýndan satýr baþlarý

Türkiye’nin yeni reformlara ihtiyacý var.

Türkiye’nin iþkence ve kötü muameleye sýfýr tolerans çerçevesinde yapýlmasý gerekenleri yapacaðýný düþünüyoruz. Savcýlarýn soruþturmalarýný iyi yapmalarýný istiyoruz.

Ýfade özgürlüðünün basýn da dahil, uygulamaya koymasý gerekiyor. Þiddet içermeyen düþünce suçlularýnýn mahkemelerde yargýlanmamasýný, burada Orhan Pamuk’a da atýfta bulunuyoruz. Bu tür yargýlanmalara engel olunmasýný istiyoruz.

Derneklerle igili bir yasa gerekiyor, azýnlýk derneklerinin de bu yasaya dahil olmasý gerekiyor.

Sendika haklarýnýn AB standartlarýna çekilmesi. ILO Sözleþmeleri’ne uyulmasý gerekiyor.

Medeni Kanun’da kadýnlarýn haklarýný düzenleyen yasalarýn deðiþtirilmesi gerekiyor.

AB Komisyonu, Türkiye’nin katettiði mesafeyi takdir ediyor.

Türkiye doðru yolda. Ankara, Kopenhag Kriterleri’ni uygulamada gayretini sürdürüyor ancak uygulamada bir yavaþlama var.

Avrupa sözünü tutmalý

AVRUPA Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Baþkaný Rene van der Linden, Türkiye’nin AB üyeliðinde üzerine düþeni yaptýðýný, taahhütlerini yerine getirdiðini belirterek, “Avrupa’nýn da kendi sözlerini tutup taahhütleri yerine getirme vakti gelmiþtir. Türk halkýnýn Avrupa düþünü ve düþüncesini göz ardý edip, onu yarý yolda býrakamayýz” dedi.

TBMM Baþkaný Bülent Arýnç’ýn davetlisi olarak Ankara’ya gelen Linden, Genel Kurul’a, Arýnç ve Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül ile girdi.

Linden konuþmasýnda, Avrupa Konseyi’nin, Türkiye’deki bazý geliþmelerde endiþelendiðini dile getirerek, “Ama bugün görüyoruz ki Türkiye modern, demokratik ve insan haklarýna saygýlý bir ülkedir” diye konuþtu.

Türkiye’de gerçekleþtirilen siyasi ve hukuki reformlarýn, Avrupa Konseyi ile asamble arasýndaki diyaloðun bir ürünü olduðunu belirten Linden, “Geçtiðimiz yýl içinde Türkiye’nin izleme süreci neticelenirken, asamblemiz, ‘Türkiye’nin net bir þekilde kuruluþ aþamasýndaki yükümlülüklerini yerine getirme arzu ve kapasitesini tam olarak ortaya koyduðunu, dolayýsýyla izleme sürecinin neticelenebileceðini’ söylemiþtir! diye konuþtu.

Kopenhag Siyasi Kriterleri’nin, aslýnda Avrupa Konseyi’nin temeldeki standartlarý olduðuna iþaret eden Linden, “Artýk Türkiye üzerine düþeni yaptý, taahhütlerini yerine getirdi. Avrupa’nýn da kendi sözlerini tutup taahhütleri yerine getirme vakti gelmiþtir” dedi.

AB ile Türk halklarýnýn birbirini daha iyi anlamalarý için ortak iletiþ programlarý tespit edilmesi, halka açýk tartýþmalarýn yapýlmasý, öðrencilerin bu sürece dahil edilmesi gerektiðini vurgulayan Linden, Avrupa’daki Türkler’in de yeteri kadar entegre olamadýklarýný, bunlarýn entegre olabilmesi için gayret sarfetmeleri gerektiðini ifade etti.

Fransa ders olsun

Ýnsanlarýn içinde bulunduklarý toplumun bir parçasý olduklarýný hissetmeleri gerektiðine iþaret eden Linden, “Fransa’da yaþanan trajik olaylar göstermektedir ki toplumda geleceði olduðunu görmeyen, içinde yaþadýðý topluma güvenmeyen kiþiler çok ciddi þiddet olaylarýna sebep olabilmektedir” dedi.

Baþbakan Erdoðan’ýn, Almanya’da yaþayan Türkler’in Almanya’ya entegre olmasý yolundaki çaðrýsýný desteklediðini bildiren Linden, AB Çerçeve Anlaþmasý’nýn TBMM’de uzun uzun tartýþýlacaðýný ve görüþüleceðini bildiðini söyledi. Linden, “Ama ümit ediyorum ki bütün bunlar, rasyonel ve yapýcý bir þekilde yapýlacaktýr ve Türk vatandaþlarý bu çerçeve anlaþmasýna yoðun bir þekilde olumlu oy vereceklerdir” þeklinde konuþtu.

Türkiye vazgeçilmez

Linden, teröre karþý mücadelenin bazý taraflarca yanlýþ yorumlanarak, dinler ve medeniyetler çatýþmasý olarak adlandýrýldýðýný; bunun, çok tehlikeli bir yorum olduðunu kaydetti. “Türkiye bizim için vazgeçilmez bir ülkedir” diyen Linden, Türkiye’nin ayrýca, jeopolitik meseleler açýsýndan da vazgeçilmez bir ‘partner ülke’ olduðunu bildirdi.

TBMM’deki kadýn parlamenter sayýsýnýn artýrýlmasýnýn iyi olacaðýný kaydeden Linden, Atatürk’ün ölüm yýldönümü nedeniyle Anýtkabir’i ziyaret ettiðini kaydetti.

Yorumlar kapatıldı.