Namık Kemal Zeybek
SEVGİ Erenerol, Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu’dur. Son derece bilinçli bir Türk’tür. Milli meselelerde her zaman mücadeleye hazır ve atak bir insandır. Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin Yunanistan’a taşınmasıyla ilgili bir kampanya başlatmış olması da, yerinde ve doğru bir adımdır.
Bu konuda yazdığı yazıda ileri sürdüğü görüşlere söylenecek söz olacağını sanmıyorum. Olması gerekeni söylüyor.
Türk Ortodoks diyor ki:
“Fener Rum Patrikhanesi’nin bundan sonraki yaşamı ve faaliyetlerini Türkiye hudutlarının dışında (Yunanistan) devam ettirmesinin, adı geçen kuruma ve Türkiye’ye fayda sağlayacağı inancındayız. Patrikhane’ye anayasasında yer verecek kadar gönül bağı ile bağlı olan Yunanistan’ın, Türk halkının isteği ile Patrikhane’nin Yunanistan’a taşınması fikrini anlayışla karşılayacaktır. Yunan halkı da kendileri için bu kadar kıymetli olan bu kurumu, ülkelerinde görmekten son derece mutlu olacaklardır. Biliniyor ki günümüzde Fener Rum Patrikhanesi için istenilenler Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olan Lozan Barış Antlaşması’nı ve her türlü şartlarda yaşatmak zorunda olduğu laikliği de tehdit etmektedir. Bu fiili duruma karşı Türkiye Cumhuriyeti yasalarını büyük bir ustalıkla değiştirmek isteyenler de dahil olmak üzere, Türk halkının bu olanlara sessiz kalamayacağı, bu kampanya ile gösterilecektir.
Sonu belli olmayan bir siyasetin köşe başında bulunan bir Patrikhane’ye çağdaş demokratik bir Türkiye’nin ihtiyacı olamaz. Bu kuruma ihtiyacı olan başta Yunanistan olmak üzere Fener Rum Patrikhanesi’ne kucak açmalıdırlar. Böylelikle patrikhaneye istenilen (sözde) bütün ruhani ihtiyaçlar kazandırılacak, huzurlu ve tartışmasız bir ortamda, özgürce tüm faaliyetlerini yerine getirecektir. Çünkü Patrikhane’nin istediği din özgürlüğünün, laik demokrasilerde yasallaşması söz konusu olamaz. Dolayısıyla bugüne kadar çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından Türkiye’ye yapılan dayatmalar ve Patrikhane’nin bu dayatmalardan esinlenerek gerçekleştirdiği etkinlikler, Türkiye’nin sosyal ve siyasi yapısına köklü zararlar vermektedir.
Patrikhane’nin tarihi yapısı gereği mevcut yasaların dışında hareket etme isteği demokrasisini laiklik temelinde geliştirmek isteyen Türkiye’nin önünde engel teşkil etmektedir.”
Dünya barışı için
“TÜM bunlar, Türkiye’de kalma nedeni yalnızca İstanbul’daki Rum halkının dini vecibelerini yerine getirmekle sınırlı olan Patrikhane’ye çok dar gelmektedir. Üstelik baskın dünya siyasetinin Patrikhane’ye verdiği rol gereği, bu kurum kendisini çok tartışmalı ve hiçbir zaman kabullenilmeyecek olan 300 milyon Ortodoks Hıristiyan’ın lideri (ekümenik) olarak görmektedir. Yine Ortodoks Hıristiyan kiliselerinin yetki kargaşasından faydalanarak Türkiye Cumhuriyeti iradesi dışında kendisine uluslararası bir meşruiyet kazandırmak için yoğun siyasi mücadele vermektedir.
Bu önemli nedenlerden dolayı Türk halkının öncelikli olarak imzalarıyla Patrikhane’nin Yunanistan’a taşınması isteğimize destek vermeye davet ediyoruz. Bu bağımsız halk referandumunda Türk halkı, Türkiye’nin kanayan bu yarasını daha fazla geç olmadan aynı zamanda dünya barışı içinde durdurmak zorundadır.”
Yorumlar kapatıldı.