İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yahudi Jozef neden asıldı?

Sefa KAPLAN

Kubilay’ın katledilmesinden sonra idam edilenler arasında bir Yahudi’nin de bulunduğu bilgisi, başta Prof. Mete Tunçay’ın, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetiminin Kurulması (1923-1931)’ olmak üzere dönemi inceleyen bütün kitaplarda yer alıyor. Ancak, konuyu yeniden gündeme getiren Tempo Dergisi oldu.

Derginin Genelkurmay kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Hayim oğlu Jozef, Menemen’de bakkallık yapan bir kişiydi. Ayaklanmacıların Kubilay’ın kesik başını bayrağa takmak için kullandığı ipi satan da Bakkal Jozef’ten başkası değildi.

SERBESTÇİLERİN BİRİNCİSİYDİM

Oysa, Türkiye Yuhudileri konusunda yaptığı nitelikli araştırmalarla tanınan Rıfat N. Bali, meselenin pek de böyle olmadığını söylüyor. Bali, Hayim oğlu Jozef’in iddia edildiği gibi Menemen’de bakkallık yapmadığını, sadece bir iş için orada bulunduğunu özellikle vurguluyor. Kasabanın ana caddesinde toplanan kalabalığı görünce merak ederek yanaşmış ve yaşanan vahşetin bütün safhalarına tanık olmuştu.

Rıfat N. Bali, dönemin gazetelerinden Vakit’in ve Cumhuriyet’in, idamdan önce Hayim oğlu Jozef’le söyleşi yaptığını da tespit etmiş bulunuyor. Jozef, Vakit muhabirine şunları söyleyecektir:

‘Yaşasın şeriat, şeriat isterim’ diye bağırdım diye beni buraya getirdiler. Neme lazım benim şeriat? Şeriat nerede ben nerede? Ben Museviyim havraya bile gitmem. Benim işim tekkede, kahvede altı kol iskambil oynamaktır. Amma serbestçilerin (Serbest Cumhuriyet Fırkası kastediliyor) birincisiydim.’

Haim oğlu Jozef, tutuklanarak idama mahkum edilmesini, hükümetle Serbest Cumhuriyet Fırkası arasındaki siyasi çekişmeye bağlıyor.

Yine Bali’den edindiğimiz bilgilere göre, 27 Şubat 1931 tarihli The Jewish Chronicle Gazetesi’nde, artık idam edilmiş bulunan Jozef’in şu sözleri yer alacaktır:

ÇOK YAŞA CUMHURİYET

‘Kalabalıkla birlikte ‘Yaşasın şeriat’ diye bağırmakla suçlandım. Ancak ben Yahudi’yim ve farmasonum. Bu gösteri ile ne alakam olabilir? Hakikat şu ki ben Fethi Okyar Bey’in Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın üyesiyim ve hükümet canımı almak istiyor.’ Haim son dakikaya kadar masum olduğunu tekrarlayacaktı. İdam sehpasında ilmiği kendisi boynuna geçirecek, son nefesini verirken ‘Çok Yaşa Türkiye Cumhuriyeti’ diye bağıracaktı. İdamdan sonra yakınlarının Filistin’e göç ettikleri söylenir.’

KÖR OLAYIM ALKIŞLAMADIM

Cumhuriyet Gazetesi muhabiri de idam edilmeden önce Jozef’le bir görüşme yapmıştır. Muhabirin ifadesiyle, ‘Ağlamaktan gözleri şişen Jozef’ ona şunları söyleyecektir: ‘Ben hükümet konağı önünden geçiyordum. Herkes toplanmıştı. Ben de seyretmeye başladım. Bir hoca ‘Ben Mehdiyim’ dedi. Sonra zabitin başını kesti. Herkes alkışladı. Ben sadece baktım. Kör olayım ben alkışlamadım.’

Araştırmacı Rıfat N. Bali, kendi kanaatini ise şu sözlerle aktarıyor: ‘Halkın tepkisini belirten gözlemlerden dolayı Jozef’in idam edildiğini sanıyorum. Yani Jozef belki el çırpmıştır, belki de denildiği gibi şehit Asteğmen’in katillerine halat vermiştir. SCF üyesi olduğundan idam edildiğini sanmıyorum.’

İdamlıklar Tempo’da

Menemen’de Kubilay’ın katledilmesine karıştıkları için idam cezasına çarptırılanların bir bölümünü gösteren bu fotoğraf ilk kez Tempo Dergisi’nde yayımlandı. Fotoğraftakilerin arasında Jozef’in yer alıp almadığı ise bilinmiyor.

Yorumlar kapatıldı.