İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sanatına alkış yok politik görüşüne var

Hasan AYCI-İsa DEVEÇEKEN/FRANKFURT

Orhan Pamuk, dün Frankfurt’ta düzenlenen bir törenle Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği’nin Barış Ödülü’nü aldı. Kalabalık bir topluluk önünde konuşan Pamuk, ‘Kar’ romanının kahramanı Ka’yı anlatırken ve sanatıyla ilgili konuşurken hiç alkış almadı. Ama azınlık haklarına ve ‘tarihin karanlık noktaları’na değindiği anda salonda alkış tufanı koptu. Pamuk, törene Türkiye’yi temsilen kimsenin katılmaması karşısında ise ‘Bu benim için de şeref oldu’ dedi.

ALMANYA’nın en önemli edebiyat ödülü sayılan Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği’nin Barış Ödülü, dün Frankfurt’taki Paulskirche’de düzenlenen bir törenle ünlü yazar Orhan Pamuk’a verildi. Pamuk, ödülle birlikte 25 bin Euro’luk bir para ödülünün de sahibi oldu.

TÜRKİYE’NİN YERİ AVRUPA

Paulskirche’deki törende uzun bir konuşma yapan Orhan Pamuk, Avrupa’da bazı çevrelerin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmalarını eleştirdi. İsim vermeden Almanya’da eylül ayında yapılan erken genel seçimler öncesinde bazı politikacıların Türkiye ve Türklerin sırtından prim yapmaya çalıştıklarından yakınan Pamuk, ‘Avrupa’da Türk düşmanlığının körüklenmesi, maalesef Türkiye’de Avrupa düşmanı bir milliyetçiliğin oluşmasına yol açıyor’ dedi.

Konuşmasının devamında Türkiye’nin yerinin Avrupa olduğunu söyleyen Pamuk, ‘Ben nasıl ki Avrupa hayalini görmeyen bir Türkiye düşünemiyorsam, kendini Türkiye’siz tanımlayan bir Avrupa’ya da inanmıyorum’ dedi.

BENİM İÇİN ŞEREF

Ödül töreninden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Pamuk, ‘Türkiye’den kimsenin gelmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusuna, şu cevabı verdi: ‘Türkiye’den kimse katılmadı. Ama bende böyle bir beklenti yoktu. Türkiye’den, Türk devletinden kimsenin katılmaması beni üzmedi, bir anlamda benim için de şeref oldu. Herkes kendi durumunu ve yerini biliyor. Ben memnunum bu durumdan.’

Orhan Pamuk, Paulskirche’deki törende sanatı, roman anlayışı, eserleri ve ‘Kar’ romanındaki kahramanı ‘Ka’ hakkında konuşurken hiç alkış almazken, ‘tarihin karanlık noktaları’ndan söz edince ve azınlıklara değinince büyük alkış aldı. Şair ve çevirmen Joachim Sartorius da konuşmasında ‘Pamuk, bize Türkiye’yi tanıtan tek kişidir’ dedi.

ARAŞTIRMAYAN BATI BASINI YİNE AYNI YANLIŞI YAPTI

İngiliz The Observer Gazetesi’nde Orhan Pamuk’la röportaj yapan Maureen Freely Pamuk’un kitaplarının milliyetçilerin gösterisinde yakıldığını, fotoğrafının yırtıldığını ve Türkiye’nin en büyük gazetesinin de kendisini ‘aşağılık yaratık’ diye tanımladığını yazdı.

Hürriyet’te Orhan Pamuk’la ilgili böyle bir ifadenin yayınlanmadığı daha önce Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün köşesinde yer almıştı. Hürriyet’in yaptığı araştırmaya göre Alman Die Zeit Gazetesi, söz konusu ifadeyi hiç araştırmadan bir başka gazeteden aldığını açıklamış, diğer yayın organları da benzer cevaplar vermişlerdi. Yapılan incelemeye göre Hürriyet’teki bir köşe yazısında yer alan ifade yanlış tercüme edilmişti. Hürriyet’teki köşede yer alan ifade şöyleydi: ‘(Pamuk) Gerçek neyse, onunla yüzleşmekten kaçmamalıyız deseydi aydın olurdu. Ama o hakaret etti. Konuştuğu gazeteciye bile, sanki Türkler aşağılık yaratıklarmış gibi ‘Bak sen de bir Türk gazeteci gibi konuşuyorsun’ dedi.’

Yorumlar kapatıldı.