İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Kan Dedin mi Akla Ecdat Kanı Gelir…´

Şişli Asliye Ceza Mahkemesi, Gazeteci Dink hakkında verdiği 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararını bugün açıkladı: Dink’in yazısı, “Türklüğü aşağılayıcı ve inciticidir.” Dink’in avukatlarından Çetin, “Mahkemenin gerekçesi hukuki olmaktan uzak” dedi.

——————————————————————————–

BİA Haber Merkezi

19/10/2005 Kemal ÖZMEN kemal@bianet.org

——————————————————————————–

BİA (İstanbul) – Haftalık Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink hakkında “Türklüğü tahkir ve tezyif ettiği” iddiasıyla 6 ay hapis cezası veren Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını bugün (çarşamba) açıkladı.

Mahkeme gerekçeli kararında, “Olayımızda da sanık öyle ustalıkla hareket etmiş. Öyle iyi hazırlanmış, tutmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Cumhuriyetini emanet ettiği, Türk Gençliğine Hitabetinde yer alan ‘muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur’ bu çok önemli sözü Türklüğü küçük düşürücü, incitici bir üslupla ‘Türk’ten boşalacak o zehirli kanın verini dolduracak temiz kan Ermeninin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur’ şeklinde değiştirmiş, tabir yerinde ise tavşan kaç tazı tut demiştir” diyor.

Mahkeme 5 sayfalık gerekçeli kararında, “sanığın suç kastının olduğu kabul edildiğinden, bu noktada bilirkişilerin raporuna itibar edilmediğini” belirtiyor.

Çetin: “Mahkemenin gerekçesi hukuki olmaktan uzak”

Dink avukatlarından Fethiye Çetin, Şişli 2. Asliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararının “Türklüğü aşağılamayı” düzenleyen yeni 301 maddelerinin (eski 159) uygulamasıyla alakası olmadığını savunarak, “Yazarın kastının ne olduğunun anlaşması yazının tümü ele alarak mümkün olabilir. Mahkeme bir bölümünü ele alarak karar vermiş” dedi.

Mahkemenin gerekçesinin de hukuki açıdan çok tartışılacak bir karar olduğunu ifade eden Çetin, “Doğrusu bu gerekçeli karara hukuki bir temyiz dilekçesi yazmakta zorlanacağız, mahkemenin gerekçesi hukuki olmaktan uzak” diye konuştu.

“Düşünce ve ifade özgürlüğü sınırsız değildir”

Gerekçeli kararda, “Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Her şeyin bir sınırı vardır. Bu sınırlama bazen yasayla, bazen de ahlak kurallarıyla olur. Aşağılayıcı, incitici nitelikte ifade özgürlüğü söz konusu olmaz” deniliyor.

Mahkeme, kararında, Dink’in yazısında kullandığı ifadelere “hiçbir hukuk düzenin izin vermeyeceğini” iddia ederek şöyle devam etti:

“Her ülkenin kendine göre değerleri vardır. Öyle ülke vardır ki bayrağından şort yaparsın, hoşgörülür. Öyle ülke vardır ki ineğine dokunursun, infial yaratır. Öyle millet vardır ki kan dedin mi akla bu toprakların her santiminde bulunan ecdat kanı gelir.

“Bu toprağın her karesi kanla sulanmıştır. Atatürk, bu vatanın bu kanla kurtulduğunu gayet iyi bildiği için, gençliğe her zor koşulda muhtaç olduğu kudretin bu kanda olduğunu söylemiştir. Oysa sanık, bu kanın zehirli olduğunu ifade etmiştir. Bu Türk atalarına, şehitlere, milleti meydana getiren değerlere saygısızlıktır ve tabii ki aşağılayıcı, inciticidir.”

Dink’in yazısının eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklaması niteliğinde olmadığını savunan mahkeme; yazıda geçen “zehirli kan” tabirinin “pis kan” anlamına da geldiğini ifade ediyor.

Mahkeme Dink’in yazısında “Ermeni kimliğinin pekiştirilmesi” gayesine hizmet ettiğini ve “Ermeni gençlerinin Ermenistan’a seyahat etmelerini bu amaçla tavsiye ettiğini”, bu şekilde özel kast unsurunun oluştuğunu iddia etti:

“Özel kast konusuna gelince; bunu da sanığın yazdığı Ermeni kimliği üzerine Ermenistan’la tanışmak, başlıklı yazının devamında yer alan örneğin, bir kenara ayrılacak 3-5 kuruşla bir gencin yıllık tatilinin 15 gününü Ermenistan sokaklarında geçirmesi pekala sağlanabilir. Ermenistan’ı ziyaret ve öncesinde Ermeni kimliğinden bir hayli de uzak gözüken gencin 15-20 günlük bu sürede edinmiş olduğu kimliğin nasıl damardan abzorbe edildiği görülecektir. Gayri o kimlik ona damardan şırıngalamıştır. Artık o dakikadan itibaren gencin bu kimliği dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun, unutması bir daha olanaksızdır. Dolayısıyla gençler için Ermenistan’a özel seyahat turlarının düzenlenmesi birincil derecede kimlik kazandırıcı faaliyettir gibi cümlelerde görebiliyoruz. Bu cümlelerde sanığın amacının Ermeni kimliğinin pekiştirilmesi ve bu amaçla Ermeni gençlerinin Ermenistan’a seyahat etmeleri önerilmekte ve bir bakıma Türkiye’de yaşayan Ermeni vatandaşların bir Ermeni kimliği kazanması gerektiği düşüncesini ifade etmektedir.Türkiye’de yaşayan bir Ermeni vatandaşının gazeteler incelendiğinde bir Ermeni kimliğinin pekiştirilmesi ve bunun Ermenilerin Ermenistan’la bütünleşmesi niteliğinde olduğu açıkça görülecektir.”

Gerekçeli kararın sonunda, Hrant Dink’in “Türklüğü neşren tahkir ve tezyif etmek” suçundan 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı, sanığın sabıkasız oluşu ileride bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkemece olumlu kanaat uyandırdığından cezasının ertelendiği kaydediliyor. Dink’in avukatları kararı temyiz etmişlerdi.

Mahkeme ayrıca Agos Gazetesi’nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Karin Karakaşlı’nın sorumluluğunun kalkmış olması nedeniyle beraat ettiğini ifade etti. (KÖ)

Yorumlar kapatıldı.