İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

OYAK Sınır, Milliyet ve Rakip Tanımıyor…

İktisatçı Sönmez, OYAK’ın Fransız sigortacı ortağı AXA’nın Ermenilere ‘soykırım tazminatı’ ödeyecek olması TSK’de rahatsızlık yaratır diyor. Yazar Şen ise, sermaye ordu ilişkisinin ilerleyen süreçte kendini daha çok hissettireceğini düşünüyor.

——————————————————————————–

BİA Haber Merkezi

14/10/2005 Kemal ÖZMEN – Erol ÖNDEROĞLU

——————————————————————————–

BİA (İstanbul) – Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun (OYAK) özelleştirme ihalelerindeki performansı, millici söylemine karşılık uluslar arası sermayeyle bütünleşmede gösterdiği yetenek ve artan kârlılığı holdingin mali yapısı ve ortaklıkları konusunun artan ölçüde tartışılmasına yol açıyor.

OYAK’ın sigortacı ortağı AXA’nın “Ermeni Soykırımı” mağduru olduklarını ileri süren ABD ve Fransa yurttaşı Ermeniler’e tazminat ödediği haberleri bu tartışmaya yeni bir içerik kazandırdı.

“Ordu Yardımlaşma Kurumu’nun (OYAK) Fransız sigortacı ortağı AXA’nın sigortanın Ermenilere ‘soykırım tazminatı’ ödeyecek olması Türk Silahlı Kuvvetleri’nde rahatsızlık yaratır” diyen iktisatçı Mustafa Sönmez, bu rahatsızlığın ortaklığı sorgulayacak bir noktaya gelip gelmeyeceğini sürecin göstereceği kanısında.

Sönmez ve ordu üzerine araştırmalarıyla bilinen yazar Serdar Şen, ordunun, OYAK aracılığıyla sermayeyle kurduğu ilişkileri bianet’e değerlendirdiler.

Şen, Türkiye’de ulusal ekonomiyi güçlendirmek ve desteklemek gerekçesiyle kurulan OYAK’ın 12 Eylül askeri darbesinden sonra varoluş koşullarının değiştiğine, serbest piyasa ekonomisine geçişle hem piyasanın etkilerini hem de sektörel rekabeti dikkati alacak bir konuma yerleştiğine dikkat çekiyor.

Şen, AXA’nın ödediği tazminatlarla OYAK’ın ilişkisinin politik bağlamı konusundaysa “Siyasal alanda ideolojik görünümü daha belirgin adımlar daha yıpratıcı daha tepkisel olabiliyor” diyor.

“Dolayısıyla piyasanın ve kapitalizmin genel mantığına uygun ekonomik gerekçeli bir adımlar diğer süreçleri daha meşru kılabilir.”

AXA Ermenilere 17 milyon tazminat ödeyecek

Ermeni yakınlarını 1915’te Anadolu’daki katliamlarda kaybettiklerini söyleyen ve ölenlerin miras hakkına sahip çıkan bir grubun Fransız sigorta şirketi AXA’ya karşı açtığı toplu dava Kaliforniya’da sonuçlandı.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Kaliforniya’da bir mahkemede görülen davada AXA şirketi davacılara 17 milyon dolar ödemeyi kabul etti.

Davacı Ermeniler, Osmanlı topraklarında yaşayan aile yakınlarının 1915’ten önce Fransız sigorta şirketi AXA’dan almış olduğu poliçelerde mirasçı hakkı iddia ediyordu.

Davacı Ermenilerin avukatları, poliçe sahiplerinin ölmesi ardından AXA şirketinin gerekli ödemeyi yapmadığını savundu.

Dün Fransız sigorta şirketinin Ermeni hayır kurumlarına 17 milyon dolar vermeyi kabul etmesi üzerine dava kapandı.

Ölen Ermenilerin Kaliforniya’daki avukatlarından Mark Geragos, “nihai hedefimiz Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetlerine 1 buçuk milyon Ermeniye soykırım uygulandığını kabul ettirmek” diyor.

OYAK ve TSK sessiz

Ermeni soykırımını tanıyan ülkelere karşı sert tepkiler veren ve hükümetlerin bu girişimlere karşı sert yaptırımlar uygulamasını talep eden TSK’nin AXA’nın bu kararı karşısında nasıl bir tavır alacağına ilişkin sorulara bianet ‘in haberi yayına hazırlandığı saate kadar TSK ve OYAK’tan bir açıklama gelmedi.

Sigorta ve fon yönetimi alanında dünya lideri olan AXA grubu, Forbes’in dünyanın en büyük şirketleri listesinde ilk 30 şirket arasında yer alıyor. 1994 sonunda yüzde 11 hisse ile OYAK Sigorta’nın sermayesine katılan AXA, halen AXA-OYAK’ın yüzde 50 ortağı.

OYAK ise Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yardımlaşma ve emeklilik fonu. Faaliyetlerine 1961’de başlayan OYAK, subay-astsubaylardan oluşan üyelerine en üst düzeyde hizmet ve nema sağlamayı hedefliyor. OYAK Renault, OYAKbank, Tukaş, Eti Pazarlama ve çimento fabrikaları başta olmak üzere 40’ı aşkın iştiraki bulunan OYAK, en son 4 Ekim’de yapılan Erdemir’in özelleştirme ihalesini 2 milyar 770 milyon dolarlık teklifiyle kazandı.

Sönmez: “AB OYAK’ın ekonomik gücünü sorguluyor”

OYAK’ın Avrupa Birliği nezninde sorgulanır bir konumda olduğunu söyleyen Mustafa Sönmez, “Bu yapıyı yadırgayan AB, yapıların uyumlaştırılması kapsamında, ileride bu eleştirilerini daha yoğun şekilde dillendirebilir” dedi.

“AB, Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konumuyla beraber OYAK gibi bir kurumu da, onun ekonomik gücünü de sorguluyor. Bizde olmayan şey, sizde varken nasıl bir uyum söz konusu olacak, diye soruyor. Ama OYAK aldırmıyor, genişliyor, büyüyor.”

Şen: OYAK KİT’lerin tasfiyesiyle boşalan alana talip

Serdar Şen, OYAK’ın AXA’ya yönelik olarak piyasanın açıklama tarzı dışında ciddi bir tepki vereceğini düşünmüyor.

OYAK’ın ordu üyelerinin aidat gelirleriyle belirli bir güç elde etse de piyasa koşullarına göre çalışan bir yapı olduğunu söyleyen Şen, “Zaten ordu, OYAK yönetimini profesyonellere bırakıyor, kendisi sadece hesap soran bir patron pozisyonunda. Dolayısıyla özellikle bu serbest piyasayı meşru kılan hareketi yapan bir kurum aksamalar anında kamuoyuna karşı piyasanın bağımsızlığı üzerinden meşrulaştırıcı bir açıklama tarzını kullanacaktır. Onun dışında çok fazla ciddi tepki düşünmüyorum” dedi.

Şen, ancak kamuoyundan farklı kesimlerden yoğun bir tepki gelirse ordu üzerinden çıkışlar yapabileceğini belirterek, ama bunun genel olarak ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi.

Şen, aksi takdirde OYAK’ın öngördüğü ekonomik modeli -bölgesel ve küresel ilişki ağını- sarsacak olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceğini belirterek, “Bunu da ekonominin genel dengeleri açısından pek göze alabileceklerini zannetmiyorum” dedi.

Ekonomik gerekçeli bir adımla diğer süreçlerde daha meşru kılınabilir

AXA’nın tazminat ödemeyi kabul etmesinin Ermeni kayıplarının tanınması noktasında atılmış uluslararası bir adım olabileceği yönündeki yorumlara katıldığını söyleyen Şen, şöyle devam etti:

“Arka planını net bilmediğim için şu anada net bir ifade kullanmak istemiyorum ama bu hamleyi yapanlar da piyasanın dengelerini gözeterek bir netlik kazanma yolunda olduklarını söyleyebilirim. Siyasal alanda daha ideolojik görünümlü atılan adımlar daha yıpratıcı daha tepkisel olabiliyor. Dolayısıyla piyasanın ve kapitalizmin genel mantığına uygun ekonomik gerekçeli bir adımla diğer süreçlerde daha meşru kılınabilir.”

Ordunun yapısal dönüşümünü henüz tamamlanmadığını ifade eden Şen, Türkiye’nin önüne konulan bölgesel ilişkiler ve küreselleşme süreci göz önünde bulundurulduğunda sermaye ordu ilişkisinin ilerleyen dönemde daha da belirleyici olacağını öngörüyor.

OYAK’ın KİT’lerin tasfiyesiyle piyasada boşalan alanları doldurmaya yönelik bir strateji izlediğini ifade eden Şen, “OYAK’ı Türkiye ekonomisinden çektiğiniz anda sadece OYAK’ı ya da orduyu etkileyecek bir sonuç doğmaz, piyasanın tüm dengelerini altüst olur” dedi.

Şen, AB’nin Türkiye’yle ilişkilerinde ilerleyen dönemde OYAK’a itirazı olacağını düşünüyor:

“OYAK her şeyden önce serbest piyasanın mantığına aykırı bir kaynak yaratma çabası. Bunun da yasal alandaki yansımalarını düşündüğümüz zaman AB nin Türkiye’deki etkililiğinin artması süreci değiştirecektir.

“Piyasanın dengeleri oturmaya başladıkça AB’nin itirazlı çok daha güçleneceği kanaatindeyim. OYAK’a yönelen tepkiler orduya yönelik anlaşılacağından ve halkın yüzde 80’nin orduya güvendiğini göz önünde tutarsak ilk etapta AB’den böyle bir yüklenmenin yaşanacağına inanmıyorum.” (KÖ/EK)

Yorumlar kapatıldı.