İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

24 saat düşünmek gerek

Oktay Ekşi

BU zat galiba yüce Tanrı’nın bize lütfu da, biz farkında değiliz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayıp da Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nu Yetki onda olsa 24 saatte açacağını söyleyebilen birinin her şeyinde -aklında, iktidar gücünde, öngörüsünde- fevkaladelik olması gerekir.

Tahmin etmedinizse daha açık söyleyelim:

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’ten söz ediyoruz.

Sayın Çelik’in her ağzını açışında bir hikmet ürettiğini biliyorduk. Son olarak da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Bahçeşehir Üniversitesi’nin yeni öğretim yılı açılış töreninde YÖK’ü hedef alarak, ‘Niye özel sektör üniversitesi yok? Niye müsaade etmiyorsun? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? İlköğretim ve lisede özel sektöre yol veriyorsun, üniversitede müsaade etmiyorsun.(?) Dünya bunu yapıyor. Sağlıkta yaptığımızı eğitimde de yapalım? ‘Hayır olmaz!’ Niye? Şurası (kafası) basmıyor. Hayatta iki koyun gütmemiş. Gütmediği ve hayatı yaşamadığı için bunu kavrayamıyorlar’ demesine harika(!) bir açıklama getirmişti.

Birileri Çelik’e, Başbakan’ın düşlediği gibi bir ‘özel sektör’ üniversitesi açabilmek için önce Anayasa’yı anımsatmış olmalı ki, tevilden başka çare bulamadı. Meğer Başbakan o sözleri ‘YÖK’e söylememiş. Hedefi sadece ‘her türlü yeniliğe karşı olan zihniyet’miş.

Bir siyasetçinin kafası bu kadar kıvrak olunca onun sorun yaratmakta da, sorunlara ayaküstü çözüm üretmekte de üstün bir yetenekle donatılmış olduğunu kabul etmek gerekir.

Ruhban Okulu’nu 24 saatte açmak gibi.

Oysa o sözü iki yıl önce Sayın Başbakan da Fener Patriği Bartholomeos’a verdi ama, sonra bu sözü yerine getirmenin başta yasal engel olmak üzere birçok nedenle mümkün olmadığını gördü.

Artık -anlaşılan Sayın Bakan hariç- bilmeyen kalmadı ama yine de o engelleri özetleyelim:

Aslında Heybeliada’daki Ruhban Okulu açıkken kimse üzerinde durmuyordu. Nihayet ‘kendi okulları’ deniyor, aynen öteki azınlık okulları gibi Lozan’dan kaynaklanan bir hakkın kullanıldığı varsayılıyordu. Ancak Lozan azınlıklara kendi okullarını açma hakkını verir ama bu, yasalara aykırı okul açma hakkı anlamına gelmez. Nitekim 1971 yılında özel yüksek okulları devlet üniversitelerine bağlayan yasa çıkınca onun sonucu olarak Ruhban Okulu kapandı. Çünkü Patrikhane bu okulun bir üniversiteye bağlı olmasını kabul etmedi ve etmiyor. Demek ki Patrikhane yasalara uymayı kabul etse, okulun açılmasına engel olan yok. Ama o ‘yasa üstü’ olmak istiyor. O yüzden de konu çıkmaza giriyor.

Sadece o değil. Sayın Bakan belki de Ruhban Okulu’nu açtıktan sonra örneğin ‘Yüksek Nakşibendilik Okulu’ açmak isteyen çıkarsa ona da ‘Buyurun açın!’ demenin altyapısını hazırlıyor. Ne var ki laik Cumhuriyet’in temel yapısıyla oynamadan buna imkán yok. İşte o da Sayın Bakan’ın 24 saat zarfında söz konusu okulu açabileceğini değil, bu konuda 24 saat daha düşünmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Yorumlar kapatıldı.