İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AB şimdi de Ermeni dedi

Meriç Köyatası

Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin tam üyeliği için yeni ön koşullar uydurmaya devam ediyor. “Her şey tamam. Bütün isteklerimizi yerinize getirdiniz. Şimdi de ağzınızla kuş tutun” demeden önce, “Ermeni Soykırımını” tanımamızı istiyorlar.

10 yıl belki de daha fazla geçecek olan müzakere sürecinde daha kim bilir ne sinir bozucu öneriler gelecek.

3 Ekim müzakerelerinin başlayacak olması, iş dünyası ve yabancı yatırımcılarda büyük bir heyecan ve şevk yarattı. Bu tür açıklamalar, milliyetçi duyguların yanısıra, ekonomik iklim bakımından da moral bozucu etki yapıyor.

Olayı tarihçiler çözsün derken, Türkiye’den çıkan kimi tarihçiler geçenlerde Bilgi Üniversitesi’nde toplanıp da Türkler Ermenileri kesti mealinde konuşmalar yapınca, Avrupa Parlamentosu’nun da bu tür bir karar almasını normal karşılamak gerekir. Gerçi bu kararın yaptırımı yok. Tavsiye niteliğinde, ama müzakere süreci içinde bir çok şey değişecek. Karşı olduğumuz bir yığın düşünce, zaman içinde ufak ufak bize alıştırılacak.

Ermeni meselesini tarihçilere bırakalım tamam da , bazı kavramları da iyi algılayalım. Biz, Osmanlı İmparatorluğu değiliz. İngiliz, Fransız, İtaya ve Yunan işgaline boyun eğmiş Osmanlı hanedanına ve Anadolu’yu işgal etmiş bu emperyal güçlere karşı, önce çetelerle, sora da düzenli orduyla savaş vermiş, bu savaşın sonunda da bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurmuş bir milletiz.

Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’nı yaparken, Çarlık Rusyası, Osmanlı tebaasındaki Ermenileri ayaklandırmıştı. Bu ayaklanma sonucu Ermeniler, Türk köylerini yağmaladılar, Osmanlı tebaasındaki Türkleri öldürdüler. Osmanlı yönetimi de, Ermenilere techir uyguladı. Bu techir sırasında kimine göre 200 bin, kimine göre 1 milyon Osmanlı tebaası içindeki Ermeni öldü.

Ortada soykırım olup olmadığı değerlendirmesini yapacak kadar uzman değilim. Ancak bir soykırımdan söz ediliyorsa, bunun sorumluluğu, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarına düşmez. Ermenilere soykırım yaptığı söylenen Osmanlı Hanedanı, aynı zamanda bu ülkeyi işgalden kurtaran ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadroyu, başta Mustafa Kemal olmak üzere hain ilan etmiş, idam fetvası çıkarmıştı.

O zamanlar Anadolu’da olup biteni bal gibi bilen Avrupa ülkeleri, var olduğu iddia edilen Ermeni soykırımı meselesini, pekâlâ Lozan’da masaya getirip kabul ttirebilirlerdi.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde Ermeni vatandaşlarımız da vardır ve aralarında benim çok sevdiğim dostlarım da vardır. Osmanlı Hanedanı’nın yaptığı, adına ister techir ister soykırım deyin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sorumluluğu değildir.

Bunu geçenlerde de yazdım. Kendini milliyetçi sanan bir vatandaş (Engin Ardıç dostumun deyimiyle bir ahmak), Türklüğe karşı hakaret ettiğimi yazmış. Binlerce yıl var olan Türk milleti tarihini, sadece Osmanlı Hanedanı sanan ve kendini milliyetçi diye niteleyen bir cahil. Türkler tarihleri boyunca, çeşitli hanlar ve hanedanlar tarafından yönetildi. Bunlardan bir tanesi de Osmanlı Hanedanı’ydı ve 600 yıl Türk milletini yönetti. Üstelik de hiçbirinin annesi Türk değildi. Şimdi ne mutlu bize ki, hanedanlar tarafından değil, kendi seçtiğimiz Meclis tarafından yönetiliyoruz.

Yorumlar kapatıldı.