İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Alternatif Ermeni konferansı

Abbas Güçlü

Ermeni konusu, tam anlamıyla komediye dönüştürüldü. Üniversiteler sanki başka işleri yokmuş gibi Ermeni meselesiyle yatıp Ermeni meselesiyle kalkıyorlar. Hükümetin bu konudaki tavrını anlayana da aşk olsun.

Boğaziçi Üniversitesi konferans yapmaya kalktığında, “Sırtımızdan hançerleniyoruz” diye ortalığı ayağa kaldırıp ertelenmesine neden olan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ikinci konferans girişimi mahkeme kararıyla durdurulunca, nasıl delineceği konusunda fikir veren kişi konumuna geldi. Gel de çık işin içinden.

Üniversiteler, Boğaziçi, Sabancı ve Bilgi’nin işbirliğiyle gerçekleşen Ermeni konferansına alternatif konferanslar düzenleme yarışına girdiler. Önümüzdeki haftalarda pek çok üniversitede Bilgi’deki konferansa tepki konferansları düzenlenecek.

Boğaziçi’nde yapılması düşünülüp de Bilgi’de gerçekleşen konferansı, tek yanlı ve amaçlı bulan diğer üniversiteler, konuyu daha detaylı ve daha bilimsel platformda tartışacaklarını dile getiriyorlar.

Türbandan sonra şimdi de Ermeni konferansı. Üniversiteleri birbirine düşürmek için daha iyi bir konu bulunamazdı. Bakalım bu kısır tartışmalar üniversitelerimizi nereye götürecek?..

Türbanı serbest bırakmak ve resmi görüşe alternatif konferanslar düzenlemek, üniversitelerimizi daha demokratik ve daha özerk hale getirecekse, bırakalım her şey serbest olsun. 60’lı, 70’li yılları yaşayanlar bilir. Üniversiteler bırakın giyim kuşam özgürlüğünü ve alternatif söylemleri, çok daha fazlasına sahipti. Sonra ne oldu? Bir uçtan diğerine gidildi. Özgürlüğün yerini yasaklar aldı. Bunun bir orta noktası yok mu? Neden hep bir uçtan diğerine sürükleniyoruz?..

Son konferans nedeniyle, üniversiteler arasındaki kutuplaşma iyice su yüzüne çıkmaya başladı. Üniversitelerarası Kurul’da yaşanan farklılıklar ve olaylara bakış açısı, daha da derinleşerek su yüzüne çıkarsa, bundan en fazla zarar gören kesim, yine üniversitelerimiz olacaktır.

Umarım üniversitelerimiz ne yaptıklarını ve neyin mücadelesini verdiklerini, çok iyi biliyorlardır!..

İÜ Ermeni konferansı

Diğer birçok üniversite gibi İstanbul Üniversitesi de Ermeni konferansı hazırlıkları içerisinde. İÜ’nün Ermeni konferansı mart ayında gerçekleşecek. İÜ, bu konuda bir konunun altını özellikle çiziyor ve “Ermeni sorunu, geniş uluslararası katılımla, bilimsel kriterlere uygun olarak masaya yatırılacak” diyor.

Aslında bu sözlerde bir yerlere mesaj var. Ama o kadarla da yetinmiyor. Bakın daha neler diyorlar:

“Konferansta yeni belgeler yanında, Ermeni sorununun geçmişi kadar, bugünü ve geleceği de ele alınmaya çalışılacak. Katılımcı olarak, soykırım yasası çıkarmış olan ülkelerin hukukçuları, bilim insanları ve politikacıları özellikle davet edilecek…”

İstanbul Üniversitesi, dünyanın en eski üniversitelerinden biri. Türkiye’nin de ilk ve en büyük üniversitesi. Onlar da bu ağır sorumlulukları çerçevesinde olaya yaklaşıyorlar:

“İstanbul Üniversitesi, tarihi misyonu ve akademik gelenekleri içerisinde bilimsel ve tarafsız bir gözle konuyu irdeleyecek. Ermeni sorunu, yalnızca tarihi açıdan değil, hukuk, siyasi tarih, sosyoloji gibi farklı disiplinler açısından ve her türlü görüşe açık bir şekilde tartışılacak. Toplantıda sorunun bilimsellik çerçevesinde çok yönlü olarak ele alınması amaçlanıyor.”

İstanbul Üniversitesi’nin bu konudaki açıklamaları ilginç. İlginç olduğu kadar da mesaj dolu. Bilimsellik, çok seslilik, farklı bakış açıları, hukuk, siyaset, sosyoloji gibi bazı kelimeler özellikle vurgulanmış. Sanki daha önceki konferansı düzenleyenlere gönderme yapar gibi.

Özetin özeti: Üniversiteler elbette her şeyi tartışmalı. Özellikle de bilimi ve teknolojiyi…

Yorumlar kapatıldı.