İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Papa Ayasofya`da ayin yapmalı

Mehmet Seker

Papa’nın Türkiye’ye gelmesini tartışıyoruz.

Ne zaman gelir, gelirse Ayasofya’da dua edebilir mi, ayin yapabilir mi?

Yaparsa ne olur?

Ardından nasıl bir gürültü kopar?

Ne gibi taleplerle karşılaşırız?

Altından kalkabilir miyiz, kalkamaz mıyız?

Hesap, kitap.

*

Yine ikiye ayrıldık.

Bir taraf kesinlikle karşı.

“Olmaz kardeşim!..”

Diğer taraf, olabilir canım ne çıkar bundan diye yaklaşıyor meseleye.

Bana sorsanız da sormasanız da görüşümü söyleyeceğim.

Papa 16. Benedikt kesinlikle Türkiye’ye gelmeli.

İstanbul’un göbeğindeki Ayasofya’ya girmeli.

Ve orada nasıl davranmak istiyorsa öyle davranmalı.

Duaysa dua, ayinse ayin.

*

Burası özgür bir ülke olduğu ve herkes ibadetini istediği şekilde yapabileceği için.

Birinci sebep bu.

İkincisi ise daha önemli.

Ayasofya’nın bir şekilde müze kimliğinden kurtulması, ibadete açılması gerekir.

Bakın, Ahmet Hakan’ın küçük bir çocukken Kur’an Kursu öğrencisi olduğu dönemde, ağabeylerinin cami çıkışında slogan attığı günlere döndük yine.

Dünya yuvarlak ve dönüp duruyor ya…

Ha bir de tarih tekerrürden ibaret, onu da unutmamak lâzım.

*

Ayasofya ibadete açılmalı.

Bunun için ilk adımı Papa’nın atması da normaldir.

Çünkü bir yerden başlamak gerekir.

Nitekim Hıristiyanlık, İslamiyet’ten önceki din.

Papa ayinini yapar gider.

“Güle güle” der, yolcu ederiz.

Sonra hak gelir, batıl zail olur.

Papa İstanbul’a her gelişinde orada ibadetini yapabilmeli bence.

Ve ondan sonra Papa seçilecek olanlar da.

Peygamber Efendimiz (s.a.) Habeşistan’dan gelen Hıristiyanların ibadet edebilmesi için mescidini açmıştır.

Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u, Ayasofya müze olsun diye aldığını hiç sanmıyorum.

Zeyrek Camii ve diğerlerinde olduğu gibi.

İçerideki eserler için de kimsenin endişe etmesine gerek yok.

O konuda M. Şevket Eygi’ye danışırız.

Mesele kalmaz.

MAZOT VE SÜT

Köylülerin traktöre koyacak mazot sıkıntısı çekmeleri konusundaki “Mazot 2 milyon lira, destek 300 bin lira… Süt de 300 bin lira… Gel de ekim dikim yap” şeklindeki şikayetleri üzerine, Mehmet Barlas Sabah’taki köşesinde şöyle yazdı: “Mazot ile sütün fiyatları arasındaki karşılıklı ilişkinin içinden kolay çıkılabileceğini hiç sanmıyorum.

Örneğin çiftçiler bu durumda süt yerine mazot mu üretmeli?”

Barlas’ın dediği şekilde, köylülerimiz eğer mazot üretebilecek duruma gelebilirse, uçtuk gittik demektir.

Bizi kimse tutamaz.

Fakat bence ondan evvel süt ile çalışacak traktör yapmayı denemek daha ekonomik olabilir.

AYLIK GELİR

İktisat Bankası’nın eski sahibi Erol Aksoy’un aylık geliri yokmuş. Sebep, TMSF tarafından tedbir konulması. Aylık gelir yokken nasıl yaşanır diye merak edenlere seslenelim. Boş yere kafa yormayın. Yıllık geliri vardır.

ÂLEMCİ TKP

Rıfat Yörük bildiriyor… Bugünlerde Ankara’nın bazı cadde ve sokaklarında TKP’nin ilginç bir afişi asılı. Afişte “Yıkalım bu köhne düzeni, biz başka âlem isteriz” sloganları yazıyor. Bu sloganlar, meşhur “Enternasyonal” Marşı’nda yer alan mısralardan..

Afişi görenler “Köhne düzenin yıkılmasına tamam eyvallah! Komünistlerin en büyük ideali zaten devrimdir” diyor ve ekliyorlar:

“Ancak bizim itirazımız alternatif cümledeki ‘âlem’ kelimesine… Burada başka düzen veya komünizm yerine ‘âlem’ kullanılınca insanın aklına ister istemez ‘meşhur âlemler’ geliyor.”

Bu tespitin ardından da “Bunlar da âlemci”, “âlemci TKP” gibi espriler gırla gidiyor.

TKP’lilere hatırlatıyoruz…

Toplumda “televole” kültürünün yaygın olduğu şu “âlemci” ortamda “istediğiniz âlem” maalesef yanlış anlaşılıp başka mecralara çekiliyor.

Yorumlar kapatıldı.