İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni konferansı akademisyenleri böldü

Boğaziçi’nde yarın başlıyor

İSTANBUL Milliyet

Ermeni soykırımı iddialarının resmi görüşü sorgulayan bir anlayışla ilk kez masaya yatırılacağı “İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları” başlıklı konferans, 23 – 25 Eylül’de Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Daha önce tartışmalı şekilde ertelenen konferansın hazırlık komitesinde Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selim Deringil, Prof. Dr. Edhem Eldem, Prof. Dr. Çağlar Keyder, Prof. Dr. Nükhet Sirman, Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Belge, Sabancı Üniversitesi’nden Doç. Dr. Halil Berktay, Doç. Dr. Cemil Koçak ve Yrd. Doç. Dr. Akşin Somel bulunuyor.

Garanti Kültür Merkezi’nde yarın “Sorunlara Toplu Bakış” adlı oturumla başlayacak konferansın ilk gününde; Şerif Mardin’in yöneteceği oturumda, Halil Berktay “Resmi söylem ne diyor?”, Selim Deringil “Ermeni meselesi ve arşiv: Belgenin boğazına sarılmak”, Murat Belge de “Demokrasi açısından Ermeni sorunu” başlıklı birer konuşma yapacak. Yaklaşık 100 konuşmacının yer alacağı konferansa katılan isimlerin bazıları ise şöyle: Osman Köker, Nazan Maksudyan, Fikret Adanır, Taner Akçam, Şerif Mardin, Mete Tunçay,Gündüz Vassaf, Hülya Adak, Ahmet Kuyaş, Edhem Eldem, Fethiye Çetin, Fatma Müge Göçek, Melissa Bilal, Rober Koptaş, Taner Akçam, Hrant Dink, Baskın Oran, Erol Köroğlu.

50 imzalı tepki açıklaması

HABER MERKEZİ

Aralarında Nur Serter, Kemal Alemdaroğlu, Erol Manisalı, Emin Gürses, Tolga Yarman, Tuncay Altuğ, Bingür Sönmez gibi profesörlerin de bulunduğu 50 akademisyen, Boğaziçi Üniversitesi’nde yarın başlayacak konferansa, karşıt görüşteki bilim adamlarının çağrılmamasına tepki gösterdi.

50 akademisyenin imzasını taşıyan ve Boğaziçi Üniversitesi’ne ithafen yapılan 7 maddelik açıklamada, özetle şunlar kaydedildi:

“Düzenlenmesi tasarlanan konferansa, sadece belli bir yönde düşünen öğretim üyelerinin çağrılmaları, buna karşılık farklı yönde düşünen öğretim üyelerinin bildiri sunmak üzere katılamamalarını, özünde üniversite kavramına aykırı buluyoruz. Ortaya çıkan doğrultuda kamuoyuna, keza dış dünyaya, tek yönlü görüşlerin siyasi bir malzeme biçiminde telkin edilecek olmasını, engizisyonvari bir dayatmadan farklı görmüyor, çok yadırgıyoruz. Bu çerçevede, temeli kabul edilmez olarak atılan bir sempozyumdan çıkacak sonuçların bilimsel bir yansızlığın gereklerini yerine getirmeye yetmeyeceğine dikkat çekiyoruz. Üniversiteler bugüne kadar her türlü siyasal baskıya karşı direnebilmiştir. Bu sempozyum, sayılan özelliklerinden dolayı bilimsel bir sempozyum değil, ancak siyasi bir gösteri niteliği taşıyacağından, bu toplantının düzenleyicilerini, konuşmacılarını ve tüm dinleyicileri bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz.”

Yorumlar kapatıldı.