İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

RUM VE ERMENİ PATRİKLERİNİN DEĞERLENDİRMELERİ

İstanbul Ortodoks Patrikliği’nin önerisiyle, Patrik I. Bartholomeos Hazretleri ile Patrik II. Mesrob Hazretleri, 10 Eylül 2005, Cumartesi, saat 10:30’da, Fener’de bir araya gelerek cemaatlerini ilgilendiren bir dizi konuyu değerlendirmeye aldılar.

KATOLİKOS II. KAREKİN’E DAVETİYE

Patrik I. Bartholomeos Hazretleri, Tüm Ermeniler Katolikosu II. Karekin Hazretlerini resmi bir yazıyla İstanbul’a davet ettiğini belirterek, bu ziyaretin hem Ortodoks dünyası ile özerk Doğu Ortodoks kiliseleri arasında zaten varolan teolojik diyaloğa katkı yapacağını, hem de 2001 yılının Kasım ayında Ermeni Katolikosluğuna verdiği resmi ziyaret sırasında Ermenistan’da kendisine gösterilen konukseverliğe karşılık verebileceğini ifade etti.

Patrik II. Mesrob Hazretleri ise Katolikos II. Karekin Hazretleriyle Türkiye’yi ziyaret hakkında telefonda görüştüğünü belirterek, Ermeni Patrikliğinin yazılı davetini de bu günlerde Eçmiyadzin’e ileteceğini söyledi.

Tüm Ermeniler Katolikosu II. Karekin Hazretlerinin, 20-22 Haziran 2006 tarihlerinde Patrik I. Bartholomeos Hazretlerini, 23-27 Haziran 2006 tarihlerinde de Ermeni Patrikliği’ni ziyaret etmesi bekleniyor.


DİYALOG ÇALIŞMALARI


Ermeni ve Rum Patrikleri görüşmelerinde ayrıca son günlerde yaratılan yapay gerginlik ortamına da değindiler. Bazı çevrelerin özellikle bugünlerde düzenledikleri çağdışı ve şiddet içeren eylemlerle gerek ülkedeki huzur ortamını gereksiz yere germesini, gerek bu çevrelerin ülke vatandaşları nezdinde azınlıklar karşıtı bir akım oluşturmak istemesini, gerekse bazı medya organlarının azınlık cemaatlerini ve önderlerini ucuz magazin konusu yapma eğilimini değerlendiren liderler, bu olumsuz gelişmelerin 3 Ekim 2005 tarihinden hemen önceki döneme rastlamasının tesadüf olamayacağına dikkat çektiler.


“Biz, bizimle görüşmek isteyen herkesle görüşüyoruz, görüşeceğiz” diyen Patrik I. Bartholomeos Hazretleri, insanların birbirlerini dinlemeleri ve birbirlerini anlamaya çalışmaları kadar doğal ve insanî bir şey olamayacağını söyleyerek, bugünlerde gerek kültürel, gerek dinî diyalog çalışmalarının her zamankinden daha önemli olduğunu vurguladı.


Diyalog çalışmalarına hız ve destek verilmesi konusunda mutabık kalan Patrikler, diyaloğun tek taraflı olamayacağına, diyalogtaki tüm partnerlerin iyi niyet sahibi olmasının ve diğer tarafları anlamaya gerçek çaba sarfetmesinin, varolan sorunların çözümüne gerçekten pozitif katkı sağlamaya hazır olmalarının çok önemli olduğunu kaydettiler.

Diyaloğa giriyor gibi görünmek için dinler ve kültürlerarası diyalog toplantıları düzenlenmesinin herkes için zaman kaybı olduğunda birleşen Patrikler, ucu açık, hedefi belirsiz, netice sağlamayan yemek, toplantı ve ziyaretlere zaman darlığı nedeniyle itibar edemeyeceklerine dikkat çektiler.

AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERELERİNE DESTEK

Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin bir an önce başlamasına tam destek veren patrikler, ülkenin bir çok sorunu gibi, müzakerelerde azınlıkların sorunlarının da doğal olarak gündeme geleceğini, azınlık cemaatlerine mensup vatandaşların ülke yöneticilerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1923’te uymayı taahhüt ettiği Lozan maddelerini aynen uygulamasını beklediğini kaydettiler.

TEOLOJİK EĞİTİM SORUNU

Patrikler, bir yandan yurtdışından gelen din adamlarına oturma ve çalışma izni verilmemesi, diğer yandan patrikhanelerin ülkede yeni din adamları yetiştirmelerine izin ve olanak sağlanmamasının doğal sonucu olarak, bugün büyük bir sıkıntı yaşandığını dile getirdiler.


Patrik II. Mesrob Hazretleri, Avrupa üniversitelerinde olduğu gibi, İstanbul’daki devlet üniversitelerinden birinde bir Karşılaştırmalı Teoloji (Comparative Theology) kürsüsü açılabileceğine, oluşturulacak Rum, Ermeni, Musevî, Süryani, Katolik ve Protestan altbirimlerinde, ilgili kilise ve cemaatlere özel, teoloji, tarih, litürji, dil, dinî hukuk ve benzeri derslerin verilebileceğine, azınlık cemaatlerine böylesi bir kürsü aracılığıyla din adamı yetiştirme olanağı verilebileceği konusunda Ermeni Patrikliği’nin öneri getirdiğine dikkat çekti. Ermeni Patriği, üniversitelerin herhangi birinde bu gibi bir kürsü açıldığı takdirde, Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun kürsünün Rum Ortodoks altbirimi olarak faaliyet gösterip gösteremeyeceği konusunda Rum Patriği’nin görüşünü sordu.

Patrik I. Bartholomeos Hazretleri, Patrikliğinin bu konuda mutabık olmadığını ifade ederek, Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nun kapanmadan önceki aynı statüyle en kısa zamanda açılmasını beklediklerini ifade etti. Rum Patriği beklentisini şöyle dile getirdi: “Lozan Antlaşması’nın 40. maddesine göre, azınlıkların yeni müesseseler açmaya dahi hakları vardır. Biz, yeni bir ruhban okulu açmak istemiyoruz. Biz, eskisinin aynen açılmasını ve aynı programla tedrisata geçmesini istiyoruz. Bizim istediğimiz üniversite seviyesinde bir kurum değil ki, biz meslek okulu statüsünde olan kurumumuzun yeniden faaliyete geçmesini bekliyoruz. Sayın YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç bizi ziyaret ettiğinde, Heybeliada’daki okulumuzun tüzüğünü incelediğini, 1951’te hazırlanan yönetmeliğin gayet yasalara uygun ve halen uygulanabilir olduğunu, siyasi irade oluştuğunda okulun Milli Eğitim Bakanlığı’nın denetiminde, eskiden olduğu gibi hemen tedrisata geçebileceğini söyledi. İşte bizim istediğimiz, Hükümetimiz’den beklediğimiz, bundan ibarettir”.


Patrikler, teolojik eğitim konusunun iki tarihi kilisenin varlıklarını sürdürebilmeleri açısından elzem olduğunu, iki kilisenin ihtiyaçlarının farklı olduğunu, bu konuda aralarında fikir ayrılığı olmadığını, çağdaş, özgür ve demokratik bir ortamda ihtiyaçların karşılanabilmesi için olanakların yaratılabilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını belirttiler.

Patrikler, azınlık okullarına din, dil ve kültür öğretmeni, ve ayrıca kiliseler için din adamı hazırlama sorununun, Türkiye’deki Hristiyan kiliselerinin ve bu kiliselere üye Türk vatandaşlarının oluşturduğu azınlıkların sorunlarının en başında bulunduğu konusunda mutabık kaldılar.

ANTAKYA’DAKİ SEMPOZYUM

Ermeni ve Rum Patrikleri, ayrıca, I. Hatay (Antakya) Medeniyetler Buluşması toplantısına katılmayı kabul ettiklerini, Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde yapılacak olan açılış seremonisine katılacaklarını söylediler.

İkili değerlendirmenin yararlı geçtiği konusunda hemfikir olan Patrikler, ülkemizin daha da gelişmesi, barış ve huzur ortamının ülkenin her bölgesinde daha da artması, vatandaşların daha mutlu ve refah içinde yaşamaları dileğiyle dua ettiler.

Yorumlar kapatıldı.