İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Nobel nasıl alınır?

Oktay Ekşi

ORHAN Pamuk’u ne kadar tebrik etsek azdır… Doğrusu Avrupa pazarında itibarlı biri olmanın önce ‘Bu Türkler var ya… Aman Allahım! Onlardan biri olmak ne kadar kötüdür, bilemezsiniz’ demekle başlayacağını iyi öğrenmiş.

Hoş halen içeride ve dışarıda öyle tipler hiç de az değil ama…

Pamuk’un asıl derdi, Avrupa Birliği’nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli Rehn sayesinde ortaya çıktı.

Daha doğrusu Olli Rehn’in söylediklerini pek çok kişi gibi biz de tahmin etmiştik ama yine de Orhan Pamuk’a yakıştıramamıştık.

Olli Rehn, Pamuk’un, bir İsviçre gazetesine ‘Bu topraklarda bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü’ şeklindeki sözleri nedeniyle, ‘Türklüğü alenen aşağılamak’ suçunu işlediği ileri sürülerek hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmasına tepki göstermiş:

‘Geleceğin Nobel Ödülü adayı yazar Orhan Pamuk’un yargılanmasının AB’nin kırmızı çizgileri dahilinde olacağını’ söylemiş.

Zaten Pamuk’un dehası da bu noktada ortaya çıkıyor.

Böylece Pamuk’un asıl derdinin bu sayede Nobel almak olduğu anlaşılıyor.

Nobel Ödülü almak elbet çok güzel… İnşallah alır da… Ama kendi ulusuna -bizim inancımıza göre- iftira ederek alınmış bir ödülün Pamuk’a itibar kazandırması beklenemez.

Bu sözlerin suç sayılması doğru mudur, değil midir, ayrı bir konu…

Savcı dava açmış, yargı da yasanın hükmü neyi gerektiriyorsa elbet ona hükmeder, olay biter.

Şahsen belirtelim ki, davası beraatle sonuçlanırsa seviniriz.

Ama madem ki Olli Rehn meseleyi ‘Avrupa Birliği’nin kabul ettiği ifade özgürlüğü standartları’ açısından değerlendiriyor…

O zaman soralım:

Fransa’da, İsviçre’de bir insan, ‘Ermeni soykırımı iddiaları gerçeklere aykırıdır’ derse hakkında dava açılması ifade özgürlüğünün gereği midir?

Tüm dünya diyor ki ‘Hitler 6-7 milyon Yahudiyi katletti.’

Şahsen inanıyoruz ki bu iddia doğrudur. Ama bir başkası ortaya çıkıp ‘Hayır… Bu iddianın yanlışları var’ derse AB üyesi ülkelerin çoğunluğu bunu söylemeyi ‘suç’ sayıyor:

İyi de… Ne hakla?

Adam düşündüğünü -veya bildiğini- söylüyorsa bunun kime ne zararı var? Ve hangi mantığa göre bunu yasaklamak makul ve meşru olabilir?

Olli Rehn, Finlandiya vatandaşıdır. Doğrusu ‘Yahudi soykırımı olmadı’ gibi bir sözü söylemenin orada suç sayılıp sayılmadığını araştırmadık. Ama ne fark eder… Olli Rehn kendi ülkesini değil, AB’yi temsil ediyor. O nedenle de başkasına bir şey söylemeden önce AB’nin o konuda kendine düşeni yapıp yapmadığına bakmalıdır.

Olli Rehn eğer ‘Ceza yasasının hükümleri ifade özgürlüğünü genişletme amacıyla gözden geçirilmelidir’ demek istiyorsa, o görüşü biz de destekleriz. Ama kendi gözündeki merteği görmeyip Türkiye’nin gözündeki çöpe laf etmeye kalkınca olmuyor. Hele o kırmızı çizgi tehditleri yok mu? İyice can sıkıyor.

Yorumlar kapatıldı.