Burhan Ayeri
İlham Aliyev’in, Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesinden bu yana Türkiye – Azerbaycan ilişkileri çok iyi yerlere geldi. Babası Haydar Aliyev’den daha yakın davranmakta.
Hani ‘Bir millet, iki devlet’ sloganı hep söylenirdi ama, iş eyleme gelince, Baba’sı biraz daha çekimser davranırdı. Oğlu’nun korkusuz tavrı hoşumuza gitmekte.
Bugün, ülkesinin Silahlı Kuvvetleri tamamen Türk subaylarının eğitiminde. Yıllar öncesinin laçkalığı artık yok. Savaş kurallarını en disiplinli şekilde öğreniyorlar.
İkibuçuk milyonluk Ermenistan’ın, Dağlık Karabağ yöresinden kendi rızasıyla çekilmesini bekliyorlar. Eğer bu iş barışçı yollarla hallolmazsa, Azeri güçleri onların tozunu atacak potansiyele geldi. Bu önemli.
İkinci konu, Bakü – Ceyhan Boru Hattı’nın açıldığı gün konumları daha güçlü olacak. Gelişmeler Amerika’nın pek gönülsüz olduğu bir yöne gitmekte. Kazakistan’ın dev petrol rezervlerinin, bu hatta bağlanması ikinci aşama. Doğalgaz projesi üçüncü etapta.
KARŞILIKLI DESTEK ŞART
Bütün bu gelişmeler olurken, İlham Aliyev’in huzurlu olduğunu söylemek mümkün mü? Tabii ki hayır. George Soros’un finanse ettiği güçler muhalefeti sokağa dökme gayreti içinde.
300 Bin yeni işyeri açmış, işsizliği büyük ölçüde azaltmış Bakü Yönetimi’ni devirme gayretleri ortada. Hele petrol gelirleri tavan yapmış bir Azerbaycan’ın Türkiye ile kolkola girmesi, BOP için – Büyük Ortadoğu Projesi – tehlike kabul ediliyor.
Sanırız bu durumda Aliyev’e en büyük desteği Ankara verecektir. Mutlaka da sağlamalıdır. Soros’un kullandığı ve kullanmaya hazırlandıkları arasındaki TC vatandaşlarına mani olmak, Erdoğan Hükümeti’nin işi.
Bunu hatırlatmak görevi de bize düştü. Sadece KKTC konusunda verilen destek bile Aliyev yönetimindeki Bakü’nün önemini anlamaya yeterli…
Yorumlar kapatıldı.