Nagehan Alçı
Çok kritik bir dönemin içindeyiz. AB tek bir konuya kilitlenmiş görünüyor: 3 Ekim’de Türkiye ile müzakereler başlasın mı?
Mesele öncelikle Kıbrıs etrafında dönüyor. Ancak, Türkiye’yi zorlayacak başlıklar bununla sınırlı değil! Sırada çıkartılmayı bekleyen başka pürüzler var! 19-20 Eylül’de Avrupa Parlamentosu’nda “AB, Türkiye ve Kürtler” konulu bir toplantı yapılacak. Toplantıya Leyla Zana, Hatip Dicle gibi isimlerin yanı sıra AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve ABD’li Kürt uzmanı Peter Galbraith de konuşmacı olarak katılacak. Toplantıda Türkiye’nin insan hakları karnesine göz atılacak.
İkinci önemli buluşma ise 22 Eylül’de, yine Avrupa Parlamentosu’nda olacak. Bu kez Avrupa Ermeni Federasyonu bir konferans düzenleyecek. Toplantıya Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, AB Komisyonu eski Başkanı Romano Prodi ve AP Türkiye raportörü Camiel Eurlings gibi isimler katılacak.
Yani Türkiye’yi İngiltere’de yapılan Dışişleri Bakanları toplantısının ardından yeni zorluklar bekliyor. Türkiye’nin en önemli destekçisi Schröder Hükümeti son günlerini yaşıyor. Ve yerine gelmesine kesin gözüyle bakılan CDU’nun Başkanı Angela Merkel Türkiye karşıtı seslerin başında geliyor. Merkel artık herkesin ezberlediği “imtiyazlı ortaklık” önerisini farklı yollarla beslemeye çalışıyor. Zaten Avrupa’daki Türkiye karşıtlığı da Berlin’in AB politikasındaki ağırlığından kaynaklanıyor. Hatta Chirac’in değişen politikasının altında Almanya’nın yeni çizgisinin yattığı söyleniyor.
Angela Merkel’ın şu sıralar Türkiye ile müzakerelerin başlamasını önlemek için yeni bir planı var: CDU, bir Türk’e, Türkiye’nin AB içinde olmaması gerektiğini söyletecek. Bu kişi de partinin Ren Vestfalya bölgesinde 45’inci sıradan aday olan Bülent Arslan…
Kısacası son dört hafta Türkiye’yi epey terleteceğe benziyor, çünkü Almanya’daki gelişmeler bununla da sınırlı değil. Atatürkçü Düşünce Dernekleri, CDU’ya karşı harıl harıl çalışıyor. Neler mi yapıyorlar? Bir dahaki yazıya…
Gözler Pamuk davasında
Kürt ve Ermeni toplantıları, Orhan Pamuk’un yargılanma kararının gölgesinde gerçekleşecek gibi görünüyor. Yazarın yargılanma kararı dünya medyasında Türkiye’nin Avrupalılığını sorgulayan yorumlara neden oldu. Alman Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayınlanan, Hubert Spiegel imzalı makalede, Pamuk’un yargılanma kararı için “Türkiye’deki milliyetçi çevrelerin güçlenmesinin korkutucu boyutlarını gözler önüne seriliyor” ifadesi kullanıldı. Spiegel, AB’ye alınmak isteyen bir ülkenin, ünlü bir yazarını sarf ettiği sözler yüzünden yargılama kararını anlamanın mümkün olmadığını yazdı. Ve Türkiye’nin AB politikasını destekleyen Pamuk’un, kendi davası yüzünden AB sürecine gölge düşeceği için iki kez üzüleceğini öne sürdü. Amerikan New York Times gazetesi ise Pamuk davası ile olarak
“3 Ekim öncesi Türkiyesinde utanç verici bir gelişme. Oysa Ankara, ifade özgürlüğü konusunda Avrupa standartlarını yakalama sözü vermişti” yorumunu yaptı.
Yorumlar kapatıldı.