İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vatikan, Papa 16. Benedictus’in Türkiye Ziyaretini İptal Etmelidir…

PAPA’NIN TÜRKİYE ZİYARETİ,
PATRİKHANE TARAFINDA SİYASİ OLARAK KULLANILACAK!!!

Rusya’nın Devlet Haber Ajansı (RUSYA RIA NOVOSTI HABER AJANSI), Noel Baba Vakfı’nın Papa’nın Türkiye ziyaretiyle ilgili kaygı ve düşüncelerine geniş olarak yer ayırdı… Ajansın web ( http://www.rian.ru/society/religion/20050830/41250251.html ) sitesinde yayınlan haberde, Vakfın Vatikan yetkililerine yollamış olduğu yazıda Papa’nın 28-30 Kasım 2005 tarihlerinde Türkiye’ye yapacağı olası ziyaretin neden ertelenmesi gerektiği görüşlerine yer verdi… Aynı haber Moskova ve Bütün Rusya Patrikhanesinin web sitesinde de ( http://www.patriarchia.ru/db/text/37844.html ) yayınlandı!..

Noel Baba Vakfı, 29 Ağustos 2005 tarihinde Vatikan’ın İstanbul temsilciliği ve Ankara Büyükelçiliğine yollamış olduğu yazıda, “Papa 16. Benedictus’in Türkiye’yi ziyareti sırasında, 30 Kasım 2005 tarihinde Fener Rum Patrikhanesi tarafından kutlanacak ST. ANDREW Yortusuna katılacak olması bizleri derinden üzmüştür”, denilirken. Bu katılımın, “tarih Roma Kilisesi’nin yüzyıllar sonra büyük bir yanılgıya düşeceği ve İstanbul Kilisesinin Ekümenikliğini tanıyarak, Hristiyan ve Katolik dünyasında istenmeyen tartışmaların oluşmasına, neden olacağı” belirtilmiştir.

Noel Baba Vakfı, Vatikan’a yolladığı ilgili yazısında, Hristiyan Teolojisi ve tarihe sadık kalmak için, “325 yılında İznik Konsülünde alınan kararların, tüm Hristiyan dünyası tarafından oylandığını ve kararlar arasında Hristiyanlığın yetkin kilisesinin, havariler tarafından kurulmuş ve kutsanmış olması tek şart olarak kabul edildiği, bu kiliselerinde Roma, Antakya ve İskenderiye”, olduğu hatırlatılmıştır.

Vakıf, tarihi gerçekleri anlatarak sürdürdüğü yazısında, “Fener Rum Patrikhanesi İznik Konsilinin yapıldığı yıllarda sıradan bir Episkoposluk iken, Roma İmparatorluğu merkezini 330 yılında İstanbul’a alınca yavaş yavaş güçlenmiş, İstanbul’da var edilecek olan dinsel gücün, diğer tüm kiliseler üzerinde etkili hale gelmesi, imparatorluğun siyasetten işine gelmiştir. O zamanki formül, yeni bir Konsil toplanıp, Hristiyanlığın sorunları görüşülürken, İznik’te alınan kararlar yeniden gözden geçirilecek ve İstanbul Kilisesi Ekümenik yapılacaktır. Fakat, Roma İmparatoru İstanbul Kilisesinin Ekümenik olması için, diğer tüm kiliselerin bunu onaylaması gerektiğini bilir. Onun için İmparator Büyük Theodosius’ta bu amaçla, 381 yılında, kararlarıyla da çok tartışılacak olan mahalli Kadıköy Konsilini toplar. Bu toplantı sonucunda Roma’nın siyasi çıkarları için, İstanbul Kilisesine resmiyet kazandırılmıştır. Patrikhane bir anda Antakya Kilisesine bağlı bir Episkoposluk olmasına rağmen, İznik Konsilinde karara bağlanan diğer kiliselerin yetkisiyle donatılır. Alınan kararı, Roma Kilisesi tanımaz, Antakya ve İskenderiye baskılardan dolayı kerhen evet dediği için cemaati ve kendine bağlı bulunan kiliselerin çoğu tarafından ‘HAİNLİKLE’ suçlanır. İşte, İmparatorluğun baskısı sonucu alınan İstanbul Kilisesinin Ekümeniklik kararı, o günden sonra dinsel değil, kesinlikle siyasi olarak”, yorumlanır. Sonrasında da Büyük Theodosius İmparatorluğunu güçlendirmek düşüncesiyle, 391 yılında Roma İmparatorluğunun resmi dininin Hristiyanlık olduğunu açıklar. Fakat, bu da yeterli olmaz. Doğu ve Batı kiliseleri arasında huzursuzluklar başlar. Büyük Theodosius 395 yılında Büyük Roma İmparatorluğunu oğulları arasında Doğu ve Batı Roma olmak üzere paylaştırır. Böylelikle, Hristiyanlık dini, Romanın güç birliğini sağlayacağı yerde, ne yazık ki bölünmeyi ve kargaşayı hızlandırır. (O tarihlerde, Doğu Kiliseleri arasında yaşanan rekabet, 2005 yılında ki Roma, Moskova , Atina-Kudüs-Fener ve diğer Ortodoks kiliseleriyle aynıdır.) Bunu fark eden İmparator, Hristiyanlığın sorunlarını ve Doğuda parçalanan Kiliselerin ayrılıklarını görüşmek üzere, bu seferde 431 yılında Efes’te Ekümenik Konsili yeniden resmi olarak toplar. Efes Konsilinde, Kiliselerin yetkisi görüşülürken, 325 yılındaki İznik Konsilindeki kararların bir kez daha kabul edildiği açıklanır. İmparatorun Ekümenik Patriği ise Konsilde aforoz edilir. Sonrasında, Efes’te II. kez Hristiyanlığın sorunları için 449 yılında Konsil yine toplanır ve önceki kararlar yeniden teyit edilir. Bu Konsülde de, İstanbul Kilisesi yine Ekümenik değildir!

Aradan bir yıl geçer ve Doğu Roma İmparatorluğu tahtına Marcian oturur. O da hemen, ilk iş olarak 451 yılında Ekümenik Konsilin toplanmasına karar verir. İmparatorluğun Başkenti İstanbul’dur, Kilise güçlü ve etkili olmalıdır. İmparator Marcian Konsile başkanlık eder. II. Efes Konsiline Başkanlık yapan İskenderiye Patriğinin aforoz ettiği İstanbul Patriği öcü alınır ve bu seferde İskenderiye Patriği aforoz edilir. Hristiyan dünyasındaki yetkin kilise sayısı Kudüs’le birlikte 5’e (Roma, Antakya, İskenderiye, İstanbul ve Kudüs) çıkartılır. Fener Rum Kilisesinin yetki alanı Ege Bölgesi, Trakya ve Pontus olarak belirlenir. Hızını alamayan İmparator, İstanbul Kilisesinin etki alanına Roma’nın da yetkilerini verip birinci sıraya yerleştirip birde Ekümenik yapınca, Roma heyeti kararı imzalamayarak İstanbul’u terk eder!

Devam edelim, İmparator Marcian, Konsil kararlarının tanınması için, Papa Leo’ya ricada bulunur (5.yy). Karşılıklı mektuplaşmalar olur. Papa Leo Kadiköy Konsilinin özellikle, İznik Konsiliyle ters düşen kararlar olduğundan tanımayacağını bildirir ve İstanbul’da ki Patriğin tanınmaması yönünde Kiliselere mektuplar yazar. Papa Leo’nun itirazının temel nedeni, İstanbul Kilisesini bir Havari tarafından kurulmamış olmasıdır. Bu nedenle, Patrikhane İstanbul’dan geçmiş bir Havari arayışına girer. Araştırılır ve en yakın isim olarak AZİZ ANDREW bulunur. Fakat, ANDREW’in ne adına ne de İstanbul’a uğradığına dair bir bilgiye İncil dahil olmak üzere hiçbir kutsal metinde rastlanamaz. Yine bilindiği gibi Aziz Andrew, İsa’nın ilk Havarilerden Petrus’un kardeşidir. Aziz Andrew’in henüz kurulmayan bir şehir olan İstanbul’dan geçtiği, burada vaaz verdiği ve Kilise kurduğu, tarihin hiçbir zamanında kabul edilmemiştir. Üstelik, Andrew’in yaşadığı dönemlerde İstanbul’da hiçbir kilise bulunmamaktadır. Patrikhanenin günümüzdeki resmi web sitesinde, görev yapmış Patrikler listesinin başında “St. Andrew the Apostle”, yazılmıştır. Hatırlayacağınız gibi, o yıllarda Patrikhane Aziz Andrew’in, İsa’nın ilk Havarisi olması nedeniyle Roma Kilisesinin de önüne geçtiğini ileri sürmüş, prestij kaybetmeye başlayınca bu iddiasından vazgeçmiştir. 787 İznik Konsilinden sonrada kiliseler bir daha bir araya gelmemişlerdir.

Tüm bu açıklamalarımız, değişmeyen tarihi gerçeklere ve saygı duyulması gereken kuralları hatırlatmak içindir. Şimdi, Papa 16. Benedictus’in tarihi Roma Kilisesini temsilen, yüzyıllar önce Patrikhane tarafından yetkin kilise olmak için söylenmiş Aziz Andrew yalanına 2005 yılında ortak olmasını istemiyoruz. Onun için, Papa’nın Türkiye ziyareti, Fener Rum Patrikhanesi tarafından 30 Kasım 2005 tarihinde kutlanacak olan, AZİZ ANDREW Yortusuna özellikle getirilmiş olması, dini değil kesinlikle SİYASİ BİR tavır olarak değerlendirilmelidir.

– Bildiğiniz üzere, Patrikhane İstanbul’da 30 Kasım 2005’te “Barış ve Hoşgörü” konulu bir konferans düzenlemiş, sonrasında “Boğaziçi Deklarasyonu”na “Ekümenik Patrik” olarak imza atmasıyla bu konferans son bulmuştu… Bugünde, 30 Kasım 2005 tarihi çok iyi biliniyor ki, Patrikhanenin Ekümeniklik olayına uluslararası meşruluk kazandırmaktan başka hiç bir şey ifade etmeyecektir. Onun için, Hristiyan Teolojisi ve tarihi gelişmeleriyle bugünkü Vatikan’ın İstanbul ziyaretinde bir çok soru işaretleri oluşturacaktır… Bu gerçeği, tarihi Roma Kilisesinin onanmaz bir hatası olarak değerlendirmekteyiz. Bu nedenlerle 28-30 Kasım 2005 tarihinde Papa 16. Benedictus Türkiye’yi ziyaretinin ertelenmesinin çok yerinde olacağı özellikle” ilgili yazımızda özellikle vurgulanmıştır.

Bu ziyaret gerçekleştiği takdirde; İstanbul Kilisesinin (Fener Rum Patrikhanesi) tarihinde elde edemediği Ekümenikliğinin ilk kez Roma Kilisesi (Vatikan) tarafından resmen ve SİYASETEN tanınması olacaktır. Vatikan, aynı zamanda Patrikhanenin SİYASİ hedeflerinin destekleyicisi ve müttefiki olacaktır. Ayrıca, Papa 16. Benedictus Ayasofya ziyareti sonrası, Türkiye’de istenmeyen tartışmalar ve eylemler yaşanacak, bu girişim Haçlı ittifakı olarak yorumlanacaktır…

Vakıf, Papa’nın ziyaretinin geçen yıl yaşanan iki Azize ait reliklerin 800 yıl sonra Vatikan tarafından törenle Patrikhaneye iadesi sırasında karara bağlandığın hatırlatılarak, “aradan geçen 800 yıl sonra Patrik I. Bartholomeos’un iki Azize ait relikleri 2004 yılının Haziran ayında Vatikan’dan istemesinin hemen ardından Kasım ayında iadesi ve ilgili töreninde yine 30 Kasım 2004 yılındaki AZİZ ANDREW YORTUSUNA denk getirilmesi, açıkçası bizlerde “acaba 2005 yılındaki randevu, 2004 yılında bu reliklerin iadesi öncesinde mi kararlaştırılmıştı”, düşüncesinin oluşmasına yol açmıştır. Çünkü, biliyoruz ki bu kutsal relikler, Roma ve İstanbul Kiliseleri arasında bir ittifakın başlaması ve tarihi buzların erimesi için, Fener Rum Patrikhanesine bir güvence olarak sunulmuştur. Bunun dini değil, SİYASİ bir mesaj olarak algılamanın zor olmayacağını açıkça” belirtilmiştir…

Fener Rum Patrikhanesinin Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde Hristiyan dünyasına kabul ettiremediği Ekümenikliğini, 21.yy’da Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde elde etme girişiminin desteklenmesi, çağdaş demokratik anlayışa, insan haklarına ve dünya barışına onanmaz yaralar açacaktır. Tabii ki bu kaygılarımız, Papa 16. Benedictus’in Türkiye ziyaretini daha erken veya daha ileri bir tarihe almasıyla Vatikan nezdinde şimdilik ortadan kalkacaktır”, denilmiştir.

Bu yazı sonrası, Vatikan’dan tarafından Vakfımıza yapılan açıklamada, “Papa 16. Benedictus’un aynı zamanda Devlet Başkanı olduğundan ilgili ziyaret ilk önce Ankara’dan başlayacaktır. Program Türk Devleti tarafından yapılacağını ve istendiği takdirde söz konusu Ayin ve Patrikhane ziyareti de dahil olmak üzere yer verilmeyeceği” özellikle söylenmiştir. Ayrıca, “henüz Türk Hükümeti tarafından Papa 16. Benedictus’un Türkiye ziyaretiyle ilgili resmi bir davetin yapılmadığı da” belirtilmiştir.

Saygılarımla

Muammer KARABULUT

Noel Baba Vakfı

Yönetim Kurulu Başkanı

Yorumlar kapatıldı.