İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Karabağ’dan önemlisi Azerbaycan boşalıyor!

Anavatan-Babavatan muhabbetleri dışında, Sovyet sonrası Türk ülkelerinin durumunu en gerçekçi biçimde yansıtmaya çalışanlardanım.

Bize her anlamda en yakını, Azerbaycan. Dilerseniz, yılan hikayesine dönen Karabağ sorununa çözüm arama sürecinden yola çıkalım ve önemle üzerinde durulması gereken demografik sıkıntıyı anlatalım.

BDT’nin Kazan’daki 26 Ağustos Zirve’sinden sonra 27 Ağustos’ta Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları, Aliyev ve Koçaryan, yine Kazan’da bir araya geldiler.

İki lider son olarak 16 Mayıs’ta Varşova’da buluşmuşlardı. Her görüşme öncesinde Anlaşma Yakın diye haberler çıkar. Bu sefer de aynısı oldu. Ama yine, somut bir şey çıkmadı.

30 Nisan 1993’te BM Güvenlik Konseyi kararı ile Ermeniler’in Kerbecer’i boşaltmaları kararlaştırılmış ve takvim belirlenmişti. 15 Temmuz’da çekilmeleri planlanıyordu. Elçibey darbe ile devrilince, çekilmediler. Azerbaycan Hükümeti’nin ilk işi de Karabağ’da savaşan Halk Cephesi timlerini geri çekip dağıtmak oldu. Haydar Aliyev, o zaman ‘Ordumuz Savaşmıyor’ demişti. Aynı yılın Temmuz’undan Ekim’e kadar Ermeniler, Karabağ – Kerbecer ve Laçın dışında 5 vilayeti daha işgal ettiler: Ağdan, Cebrail, Fuzuli, Zengilan, Kubatlı.

Havanda su

94 Mayısı’nda Bişkek’te ateşkes imzalandı. İsmi konulmamış bir durum ortaya çıktı. Azerbaycan teslim mi oldu, kayıp mı etti, galip mi geldi – belli olmadı.

Baba Aliyev, Koçaryan ile 22 kez yüzyüze görüştü. Sonuç alınamadı. AGİK’in bir zirve toplantısında (Lizbon), Haydar Aliyev, Ermenistan Azerbaycan’ı işgal etmiştir diyerek bir AGİK kararını veto etti ve bu olayı kahramanlığı olarak prezante etti.

Olayı öyle sundu ki, o günlerde Bakü’de dünyaya gelen bazı çocuklara Lizbon adı verildi. Gence Valisi, bir toplantıda ‘Devlet Başkanı Lizbon’un summit şehrinde kahramanlık yaptı’ diye konuşarak mizah tarihine geçti.

Haydar Aliyev bir mülteci kampında, Ermeniler dışarıda çok güçlü, o yüzden biz onlar ile savaşamayız bile dedi. (2002). Ermeni Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan hep yan çizdi. Azerbaycan’ın kabul edemeyeceği şartlar ileri sürdü. Türkiye’nin arabulucuğunu kesinlikle reddetti.

Ermenistan Parlamentosu’nun 2 günlük toplantısında (18-19 Nisan, 2005) Savunma Bakanı Serj Serkisyan: ‘İkinci Ermeni devletinin güçlendirilmesi için elimizden gelen herşeyi yapmalıyız ve düşman Türkiye’nin buraya müdahalesine imkan tanımamamalıyız’ diye konuştu.

AB’nin 15-17 Mayıs zirvesinde iki ülkenin devlet başkanları dışişleri bakanlarına görüşmelere devam için yeni yetkiler verdi. Azerbaycan’ın Karabağ özel temsilcisi Araz Azimov ‘Ağustosta anlaşma yapılabilir’ dedi. Dışişleri bakanları 23-24 ağustosta Kazan öncesi Moskova’da buluştular. Havanda su dövüldü.

Yarısı göçtü

Özetle, süreç hep işledi. Ama hiçbir şey çıkmadı. Ermenistan bu konuda daha güçlü gözüktü. Rusya, her zaman Ermenistan’ın arkasında yer aldı.

Şimdi gelelim işin en önemli tarafına. Ermenistan 2 milyon kaldı diye yazar çizeriz. Madalyonun bir de ters yüzü var. Azerbaycan da boşalıyor. 1993’ten bu yana 3 milyon kişi Rusya’ya göçtü. İsveç’te bile Azerbaycanlı mülteci sayısı, toplam bütün diğer ülkelerden fazla. 2 bin kişiyi aşkın. Avrupa ülkelerinde mülteci statüsünde 200 bin Azeri yaşıyor. Türkiye’de 200 bin, Ukrayna’da 300 bin, İran’da da 100 bin Azerbaycanlı var.

Yani 8 milyonluk Azerbaycan’ın nüfusu, kaşla göz arasında neredeyse yarıya düştü.

Azerbaycan seçimleri yaklaşıyor. Bu konuda söylenecek daha çok sözümüz olacak.

Yorumlar kapatıldı.