İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni soykırımı iddialarına bir darbe de Prof. Lewy’den

ABD’nin önde gelen siyaset bilimcilerinden Profesör Guenter Lewy, Ermeni soykırımı iddialarına dayanak oluşturan 3 temel olguya ilişkin belge ve yorumların en azından ‘şüpheli’ nitelik taşıdığını ve bunların, geçen yüzyıl başlarındaki Ermeni ölümlerinin önceden planlandığı iddialarını hiçbir şekilde ispatlamadığını bildirdi.

Massachusetts Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Lewy, The Middle East Quarterly dergisinde yayımlanan makalesinde, soykırım iddialarına temel oluşturan üç olgunun, İstanbul’da 1919-1920 yıllarında askeri mahkemelerde yapılan yargılamalar, Osmanlı’nın son dönemlerinde yıkıcı ve bölücü faaliyetleri araştırmakla görevlendirdiği belirtilen ‘Teşkilat-ı Mahsusa’ kuruluşuna ilişkin araştırmalar ve Naim Bey adlı Osmanlı bürokratına ait olduğu ileri sürülen hatıralar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Lewy, dikkatlice araştırıldığında bunların sözde soykırım iddialarını ispatlamaktan çok uzak olduğunu vurguladı. İlk olarak askeri mahkemeler konusuna değinen Lewy, bunların, İstanbul İngiliz işgali altındayken son Osmanlı hükümeti döneminde kurularak, I. Dünya Savaşı başlarında iktidarda olan Talat, Enver ve Cemal paşaları Ermenilerin ölümünden sorumlu bularak, gıyaben idama mahkum ettiğini kaydetti. Prof. Lewy, o dönemde İstanbul’daki İngiliz yüksek komiseri Calthorpe’un bile, Londra’ya gönderdiği bir mesajda, ‘Kaba komedi niteliğini taşıyan bu mahkemeler, prestijimize zarar veriyor.’ diye yazdığını vurguladı. Lewy, Teşkilat-ı Mahsusa ve bu kuruluşun sözde soykırımdaki rolüne ilişkin iddiaları incelerken, suçlamaların, bu teşkilata ilişkin belgelere değil, onları okuduğunu belirtenlerin kuşkulu ifadelerine dayandığını kaydetti. Prof. Lewy, Naim Bey’in hatıraları üzerinde dururken de Aram Andonyan adlı Ermeni tarafından dünyaya yayılan bu belgelerin sahte olduğunun Hollandalı tarihçi Erik Zürcher tarafından ispatlandığını hatırlattı. Washington, aa

Yorumlar kapatıldı.