İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Genleriniz bozuk mu?

Uzmanlar uyarıyor! Doğacak çocuğunuzun sizin taşıdığınız bozuk genlerden dolayı ömür boyu sürecek hastalıklarla mücadele etmesini istemiyorsanız, bir kan testi yaptırın

Araştırmalara göre, ülkemizde her 6 kişiden 1’i Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) taşıyıcısı. Yine adını bir Türk doktordan alan Behçet hastalığı da Türklerde yaygın olarak görülüyor. Taşıyıcı anne ve babadan çocuğa geçen bozuk genlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan hastalıkların kesin bir tedavisi de yok. Memorial Hastanesi romatoloji ve iç hastalıkları uzmanı Dr. Selda Öktem, genetik özellik taşıyan Behçet ve Ailevi Akdeniz Ateşi hastalıklarını anlattı:

İPEK YOLU HASTALIĞI

“Japonya, Güney Kore, İran, Irak, Çin, Hindistan’ın kuzeyi ve Türkiye gibi İpek yolu üzerindeki ülkelerde sıklıkla görülüyor. HLAB5 ve HLAB51 genlerinin, kişide bir arada bulunması Behçet hastalığına yatkınlığı artırıyor. Hastada, ağızda, dudak içerisinde, yanaklarda, erkek ve kadınların genital bölgelerinde ortaya çıkan yaralar, ciltte iltihaplı sivilceler, bacaklarda deriden kabarık ağrılı bezeler, eklem ağrısı, şişlik, gözlerde iltihaplanmalar, damar içindeki kanın pırtılaşması, akciğer kanamaları gibi şikâyetler oluşuyor.

TEDAVİ

Behçet’in tıpta kesin bir tedavisi yok. Ancak, ömür boyu kullanılacak ilaçlarla hastalığın belirtileri hafifletebiliyor. Günde 3 kere ‘kolşisin’ ve damar içi pırtılaşmayı önlemek için aspirin veriliyor. Ağır vakalarda ise kortizonun yanı sıra, kanser tedavisinde de bağışıklık sistemini güçlendirmeye yönelik kullanılan ‘imnünsüpresif’ ilaç tedavisi uygulanıyor.

AİLEVİ AKDENİZ ATEŞİ

FMF, Türkler, Ermeniler ve Yahudilerde sıklıkla karşılaşılan hastalıklardan. Daha çok Akdeniz ülkelerinde görülüyor. Bir gen bölgesindeki genetik yapının değişmesiyle oluşan hastalık, ırsözellik taşıyor. Sorumlu iki genin kişide bir arada bulunması FMF riskini artırıyor. Şikâyetler daha çok 8-9 yaşlarından, 2-3 ayda bir 2-3 gün süren ataklar şeklinde başlıyor. 40 dereye varan yüksek ateş, şiddetli karın ağrısı, karında sertleşme, eklemlerde kızarma, şişme, hareketlerde kısıtlılık, özellikle ayak bileklerinde kızarıklık ile sıcaklık belirtileri ortaya çıkıyor.

BÖBREKLERİ VURUYOR

Ailevi Akdeniz Ateşi’nin tedavisinin zamanında yapılmaması , böbreklerde protein birikimine ve böbrek yetmezliklerine yol açıyor. Hasta, 25-27 yaşlarında böbreğini kaybedebiliyor. Bunun için erken teşhis çok önemli. Tedavide, günde en az 3 kez kullanılan Kolşisin ile ateşli ataklar engellenebiliyor. Böylece böbrek yetmezliklerinin de önüne geçiliyor.

Yorumlar kapatıldı.