İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Narinci inkılapta sıra Azerbaycan´da

Funda Özkan

Gürcistan’ın Kadife Devrimi, Ukrayna’nın Turuncu Devrimi’nden sonra Azerbaycan’da da İlhan Aliyev’in karşısındaki muhalefet ‘narinci’ rengi simge olarak seçti.

Vefat eden baba Haydar Aliyev’in, şimdi de oğul İlhan Aliyev’in baş muhalifi İsa Gamber’in deyişiyle ‘narinci inkılap’ (turuncu devrim) için geri sayım başladı, kasım ayındaki genel seçimlerde devrim ‘barışçı yollardan’ başarıyla sonuçlanacak.

İsa Gamber’in başkanlığını yaptığı Musavat Partisi ile Azerbaycan Halk Cephesi Partisi ve Azerbaycan Demokratik Partisi, Aliyev yönetimine karşı ilk defa güçbirliğini sağladı ve kasım ayındaki seçim için ittifak blokunu oluşturdu. Azerbaycan Halk Cephesi Partisi lideri Ali Kerimli de blokun başbakan adayı.

Ali Kerimli de, İsa Gamber de geçen hafta İstanbul’da, Arı Hareketi’nin ‘Genişletilmiş Ortadoğu’da Demokratikleşme ve Güvenlik’ başlıklı konferansında konuşmacıydı.

İsa Gamber ile uzun uzun sohbet etme imkânım oldu. Sohbetimizde ana konumuz Kafkaslar’daki değişim ve ABD’nin etkisi. Düne kadar İlhan Aliyev’e ABD desteği vardı. Haydar Aliyev’in rahatsızlığında ABD’ye götürülmesinin ardından siyasi spekülatörler baba Aliyev’in kamuoyuna açıklanan tarihten önce vefat ettiğini, ABD’nin İlhan Aliyev’in hazırlanması için özellikle gizlediğini iddia etmişti. İsa Gamber, ABD’nin desteğini çekmesini ‘küresel, bölgesel ve kişisel’ olarak üç nedene dayandırıyor:

“Birincisi küresel neden: Terörü önlemenin yolu demokrasidir. Bölgeye demokrasi gelmeden terörle mücadele başarılı olmayacak.

İkinci neden bölgesel, Rusya faktörü. Başlarda Rusya’da reformların olacağı, demokratik dönüşümün sağlanacağı, bu dönüşümün Rusya’dan diğer ülkelere yansıyacağı beklenmişti. Yukos olayı, basın özgürlüğünün kısıtlanması gibi gelişmeler üzerine ABD gördü ki, Rusya otoriter rejimlerle etrafını örüyor. Üçüncü neden de İlhan Aliyev. Yine başlarda genç, İngilizce konuşur, dünyayı bilir, hızlı reformlar yapar diye tahmin edildi. Hiçbiri olmadı.”

İsa Gamber ‘narinci inkılapta’ sıranın Azerbaycan’a geldiğini savunuyor. Azerbaycan’dan sonraki durak mı?

“İster yazın, ister hatıranızda saklayın” diye cümleye başlıyor ve ekliyor:

“Özbekistan, Ermenistan, Kazakistan hatta Türkmenistan olabilir.”

İsa Gamber de, Ali Kerimli de muhalefet ittifakı sayesinde kasım ayındaki seçimlerde yüzde 75-80 oy oranına ulaşacaklarını savunuyor. Tabii yönetim ‘sandığa hile karıştırmazsa.’

Demokrasi mücadelesinde Türkiye’nin etkisi

Azerbaycan’daki muhalefetin en önde gelen lideri İsa Gamber, son cumhurbaşkanlığı seçimini aslında kendisinin kazandığını savunuyor. 1993’ten bu yana iki meclis, iki cumhurbaşkanlığı, iki yerel seçime de hile karıştırıldığı görüşünde. 2008 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yine aday olacak. Muhalefet ittifakı sürsün, sürmesin kazanacağına inanıyor.

İsa Gamber’le sohbetimizde Türkiye-Azerbaycan ilişkileri de konuştuk. Şunları söylüyor İsa Gamber:

“Türkiye-Azerbaycan ilişkileri çok iyiymiş gibi konuşulur.

Aslında çok iyi değil, iki sıradan komşu ilişkisi bu. Azerbaycan’daki Türk yatırımlarını ele alalım. Sabancı, Koç, Eczacıbaşı hangisi doğru düzgün yatırım yaptı. Yapmaz, çünkü Azerbaycan’da yolsuzluk var.”

İsa Gamber, Türkiye ile Azerbaycan arasında stratejik işbirliğinin olması gerektiğini söylüyor:

“Demokrasi mücadelesine Türkiye destek olmalı. Vizyonunu, tavrını ortaya koymalı. Sezer de Erdoğan da birtakım şeyler söylüyor ama kesin tavır koymuyorlar. Dünya artık anladı, güvenliğin, barışın ve istikrarın en önemli garantisi demokrasi. Türkiye demokrasi mücadelesinde dünyayı arkasına almalıydı. Hâlâ da önde olabilir.

ABD de Türkiye’den bunu istiyor.”

İsa Gamber’in şu sözlerini de

aslında ne ilk defa duyuyoruz, ne de son kez duyacağız:

“Türkiye çok güçlü bir ülke.

Kendi gücünü, üstünlüklerini kullanmıyor. Yanlış anlaşılmayayım, burası benim ülkem.”

Yorumlar kapatıldı.