İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransızlara neden kızıyorlar?

Özdemir İnce

PARİS’te yaşayan Ermeni asıllı gazeteci ve yazar, Cumhuriyet Gazetesi Düzelti Servisi’nin eski düzeltmenlerinden Raffi A.Hermonn’dan bir mesaj aldım.

Hermonn, referanduma gösterilen iki ilginç tepkiyi aktarıyor. Okuyalım:

1. ‘30 Mayıs sabahı, ‘Yozgatlı’ Jean-Claude Kebapçıyan, Fransa solunun ‘Hayır’ını yorumluyordu : ‘Fransa’nın solcuları bile Jakoben ulus devletçiliğinden sıyrılamıyor, tıpkı Türkiye solunun, Kemalizm’den kolayca sıyrılamadığı gibi!’… ‘Her ne kadar ‘Fransız uç solu daha bilinçli olma imkánına sahip olmuşur’ denilse de bir Frenk Kemalizmi olan Jakobenliğin etkisinden kurtulamayışı ve Türk solunun bir alla turca Jakobenliği olan 30’ların Kemalizminin etkisinden kurtulmamış olması, bal gibi birbirine benziyor.’

2. ‘Mayıs 68’in baş aktörü ve şimdi Avrupa Parlamentosu Yeşil’lerinden, Daniel Cohn-Bendit’in ‘France 2’ televizyonunda, infial şeklinde, Fransa ve Fransalıların toplum olarak, referandum esnasındaki halet-i ruhiyesini değerlendiriyordu : ‘Avrupa yoluna çıktığımızda ‘Ulusal Devlet Politikaları’nı aşan bir politika seçmiştik. Amaç buydu ve yine amaç bu… Diğer ülkeler için. Ama biz ne yaptık? Referandumla, tamamen ulusal davranış biçimini reddeden bir sorunu, tam bir Ulusal Sorun’a dönüştürerek, projenin bizzat ruhuna hıyanet ettik, bravo, bunu da başardık!’

* * *

Jean-Claude Kebapçıyan (Kebabdjian), Raffi A.Hermonn’un belirttiği gibi Türkiye kökenli bir Ermeni-Fransız. Adını, Ermeni Diasporası Araştırma Merkezi adına ‘Bugünkü Ermeni Sorunu Üstüne Türk-Ermeni Diyaloğu’ adlı toplantıdan anımsıyoruz. Bu toplantıya Türkiye’den Mete Tunçay, Ragıp Zarakolu ve Oral Çalışlar katılmıştı.

Kebapçıyan, Jakobenlik ile Kemalizm arasındaki benzerliği bir siyasal kadro ya da partinin veya Meclis’in halka öncülük yapması olarak sunsaydı, buna itiraz edilmezdi. Oysa referandumda AB Anayasası’na ‘Hayır’ diyen halk kimse tarafından yönlendirilmemiş, kendi kaderi hakkındaki kararı bizzat kendisi vermiştir.

Böyle bir karar verdiği için halka kızmak, kafaların ardındaki bazı kirli oyunların boşa çıkmasından dolayı duyulan büyük öfkeye bağlanabilir.

* * *

Kendi itirafıyla, Türkiye’nin AB’ye alınmasını, Kıbrıs, Yunan, Kürt ve Ermeni sorunlarını kendilerinin istediği gibi (ve doğal olarak Türkiye’nin aleyhine) sonuçlandırmak için isteyen Daniel Cohn-Bendit de öfkeli. Çünkü referandum sonucunun, Türkiye’nin AB’ye girme olasılığını iyice azalttığını biliyor. Böylece, kurulan tezgáhın belki de bozulması söz konusu. Cohn-Bendit’ye göre AB ruhuna ihanet eden kim? Referandumda ulusallığı öne çıkartan halk. Demokrasilerde halkın tercihine kızılabilir mi? Demek ki liberal demokratlar kızabiliyorlar.

* * *

Bir Türk yazar da ‘Ama Fransız ‘Hayır’larında asıl faktör, sağ ve sol radikalizm, sosyal paranoya, Türkiye karşıtlığı, Jakobenvari kibir gibi faktörlerdir’ demektedir.

Olaya kör liberalizm açısından bakınca, halkın kendine karşı Jakobenlik yaptığını sanmak elbette mümkün.

Yorumlar kapatıldı.