İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İstemezük!

Emin Pazarcı

Bu defa bütün görüşler temsil edilecekti. Arşive hiç girmeyen “bilim adamları” ile hayatlarını arşivlerde geçirenler yan yana gelecekti. “Alternatif” değil, bilimsel bir toplantı yapılacaktı. Olmadı, gerçekleşemedi… Çünkü, “istemezük” dediler! Böyle olunca, Ankara Üniversitesi tarafından planlanan “Ermeni Paneli” sonuçsuz kaldı. “İstemezük”çüler direnince panel gerçekleşemedi.

. . . . . . . . . .

Kim bu istemezükçüler? Boğaziçi Üniversitesi’nde daha önce iptal edilen konferansa katılacakları ilan edilen isimler… Kendin pişir, kendin ye düşüncesinde olanlar. Karşı fikirlerle bir raya gelmek istemeyenler. Osmanlıca bilmeyenler ve hayatlarında Osmanlı arşivlerine girmeyenler. Bilim adına ahkam kesenler. Ancak, “alternatif” adı altında hiç bir bilimsel değeri olmayan toplantı düzenlemeye çalışanlar. Kısacası… “Türkler Ermenileri kesti” diyenler. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, onları arayıp panele davet etti. Hemen “istemezük” deyip, kestirip attılar:

– İstanbul’da iptal edilen konferans düzenlenmeden başka bir toplantıya katılmamız söz konusu olamaz.

***

Aslında haksız da değiller. Durup dururken niye riske girsinler ki? “İstemezük” demelerini yadırgamamak gerek. Bu toplantı düzenlenseydi, olacaklar belliydi… Onlar, bilimsel hiç bir değeri olmayan iddialar ortaya atacaklardı. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu gibi bilim adamları da “hayır” diyeceklerdi:

– Doğru değil, işte belgesi.

Soğuk soğuk terler dökeceklerdi. Bekledikleri ve plânladıkları sonuç değil, tam tersi ortaya çıkacaktı. İşte bu yüzden kestirip attılar:

– İstemezük, biz katılmazuk…

Çünkü, onlar körlerle sağırların birbirini ağırlamasını istiyorlar. Sonucu ısmarlama olan bir “bilimsel toplantı” düzenlemeye çalışıyorlar. Bu öyle bir toplantı olacak ki, izleyicileri bile kendileri belirleyecekler. Görüşlerini beğenmedikleri bir Allah’ın kulunu içeri sokmayacaklar. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki toplantı iptal edilmeseydi, böyle yapacaklardı. Tabii ki “istemezük” diyecekler.

***

Amaç belli. Türkiye’deki Ermeni muhipleri bir raya gelecekler. Onların istediklerini söyleyecekler. Adalet Bakanı’nın dediği gibi, bizi içeriden vuracaklar. Sonra da dışarıdaki malum çevreler, bunu alıp diledikleri gibi kullanacaklar:

– Bakın, sizin bilim adamlarınız bile Ermeni soykırımını kabul ediyor!

Sırtımıza bir kambur daha bindirecekler! Üstelik, daha şimdiden yeteri kadar zarar verdiler. Amerika’da, Başbakan bunların yüzünden sıkıştırıldı. New York Times Gazetesi’nin editörleri, Erdoğan’a sordular:

– Boğaziçi Üniversitesi’ndeki konferans neden iptal edildi?

Aslında kafa aynı kafa. New York Times’ın da bunlardan pek farkı yok. O da karşı görüşlere tahammül edemiyor. 36 sivil toplum kuruluşu bir raya geldi. Ermeni lobisine karşı, New York Times’da bir bildiri yayınlatmak istedi… Onlar da “istemezük” dediler:

– Biz, sizin Ermenileri sistematik olarak öldürdüğünüzü biliyoruz!

Tartışmaya bile yanaşmadılar. Kendi bildiklerinden bir adım geri atmadılar. Bu “istemezük”çülerin kafaları her yerde aynı. Türkiye’de ya da Amerika’da da yaşasalar, sonuç değişmiyor. Sadece “istemezük” demeyi biliyorlar.

Yorumlar kapatıldı.