İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AĞRI DAĞI VE ANİ

Ömer Engin LÜTEM / ASAM

Ara Abrahamyan Rusya’da yaşayan çok zengin bir Ermenidir. Uzun süre Rusya Ermenileri Derneğinin başkanlığını yaptıktan sonra, 2003 yılında Moskova’da Dünya Ermeni Örgütü’ nü kurmuş ve başkanı olmuştur. Bu örgütün kuruluş törenine Başkan Putin ve Başkan Koçaryan da katılmışlardır.

Dünya Ermeni Örgütünün başlıca amacı Ermenistan dışındaki Ermenileri temsil etmek ve onları bu örgüt çatısı altında birleştirmektir. Ancak bu amacı nedeniyle Dünya Ermeni Örgütü hem Ermenistan’da hem de Diasporada şüpheyle karşılanmıştır.

Ermenistan, Koçaryan’ın devlet başkanı olmasından sonra Diaspora ile iyi ilişkiler sürdürmeye özen göstermiştir. Bunun başlıca nedeni Diasporanın mali yardımlarını sürdürmesidir. Ermenistan hükümeti Diaspora kuruluşlarıyla doğrudan temaslar yanında her iki yılda bir yapılan konferanslar aracılığı ile ilişkileri düzenlemeye çalışmıştır. Bu bağlamda Dünya Ermeni Örgütünün Diasporanın temsilciliğine soyunması Ermenistan’da rahatsızlık yaratmış ve Ara Abrahamyan’ın Ermenistan iç siyasetinde bir yer edinme çabaları bu rahatsızlığı daha da arttırmıştır.

Diaspora Ermenileri ise büyük ölçüde Taşnak partisi tarafından yönlendirilmekte ve temsil edilmektedir. Taşnaklar Abrahamyan’ın kurduğu örgütün kendi alanlarına müdahale olduğunu düşünmüşler ayrıca bu örgütü Rusya’nın Diasporaya el koymak isteğinin bir aracı olarak görmüşlerdir. Bu arada Ermenistan dışında en fazla Ermeni yaşayan ülkenin Rusya olduğunu, Rusya’da çalışan Ermenilerin ailelerine gönderdikleri paraların Ermenistan ekonomisine önemli bir katkı sağladığını da belirtelim.

Gerek Diasporanın gerek Ermenistan’ın sıcak bakmaması sonucunda Dünya Ermeni Örgütü bir varlık gösterememiş, buna karşın başkanı Abrahamyan Ermenistan’da, sahip olduğu mali kaynakların yardımıyla, önemli bir şahsiyet olmaya devam etmiş ve fikirlerini de zaman zaman verdiği mülakatlar aracılığıyla dile getirmiştir.

Abrahamyan son olarak Azg gazetesine 6 Haziran’da verdiği bir mülakatta Türkiye- Ermenistan ilişkilerinin nasıl düzelebileceğine dair bir soruya bu ilişkilerin bazı unsurlar içermesi gerektiğini, bunların, Türkiye’nin “soykırımını” tanıması, “soykırıma” uğrayan kişilere tazminat ödemesi ve Ermenistan’a toprak vermesi olduğunu söylemiştir.

Bu hususlar Diaspora Ermenilerince sıkça dile getirildiği için yeni değildir. Abrahamyan’ın ifadelerinde farklı olan husus tazminatın verileceği kişilerinin sayısının çok az olması (artık çok az sayıda tehcire tabi tutulan kişi bulunmaktadır) nedeniyle tazminatın da az olacağını söylemesidir. Abrahamyan ayrıca Türkiye’de Ermeni katliamlarını temsil eden bir anıt dikilmesini önermiştir. Son olarak Abrahamyan toprak olarak Türkiye’nin Ani harabelerini ve Ağrı Dağını vermesini istemiştir.

Bir çok kez ifade ettiğimiz gibi Ermenilerin hukuken Türkiye’den tazminat veya toprak istemeleri mümkün değildir. Bu konular 1921 Kars ve 1923 Lozan antlaşmalarıyla, bundan seksen küsur yıl önce, çözümlenmiştir. Ancak, özellikle Diaspora Ermenileri Türkiye’den tazminat ve toprak almak tutkusu içinde olmuşlardır. Abrahamyan da kuramsal olarak bu talepleri tekrarlamakta ancak bunların boyutunu çok küçültmektedir. Rusyalı zengin iş adamı tazminat olarak milyarlarca dolar, toprak olarak da Anadolu’nun dörtte birini istemenin, anlamsızlığın da ötesinde gülünç olduğunu, bugünlerde bazı Avrupa ülkelerinde Türkiye aleyhine esen havalara rağmen kimsenin Ermenilere tazminat ve hele toprak verilmesinden bahsetmediğini fark etmiş olsa gerektir.

Ermenilerin bir gayret daha göstererek zaten hukuki bir temeli olmayan tüm taleplerinden vazgeçmeleri halinde, Karabağ sorununun da hâl yoluna girmesiyle, Türkiye-Ermenistan ilişkileri normale dönecek ve böylelikle özellikle Ermenistan için çok yararlı bir işbirliği dönemi başlayacaktır.

Yorumlar kapatıldı.