İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Başsağlığı ve teşekkür

Adnan Ekinci

Bir kez daha gördük ki, düşünce ve ifade özgürlüğünün bereketli tohumlarının gelişip büyümesine asla fırsat verilmeyecek. Ne zaman, demokratik ve hukuk toplumuna erişme adına bir fidan yeşerse, 12 Eylül’den kalma hoyrat bir tırpanla talan edilecek.

Çeşitli üniversitelerin ‘vicdani bir sorumluğun idraki’ içinde olan öğretim üyeleri tarafından, Ermeni meselesi üzerine kapsamlı bir toplantı düzenlediklerini duyduğumda önce sevinmiş, sonra da şaşırmıştım.

Sürekli korku üreten ve yarattığı ürkek ortamların tedirginliğinden beslenen bir rejimin kronik hale getirdiği bir sorun, halının altından çıkarılmaya çalışılıyordu.

Toplantı, ‘Farklı, eleştirel ve alternatif seslerin yükselmesi, Türkiye toplumunun aslında ne kadar zengin bir düşünce çoğulluğuna sahip olduğunu göstermek’ için yapılıyordu.

Çünkü, toplantıyı düzenleyen öğretim üyeleri ‘büyüyen, dünyaya açılan ve kendi içinde çeşitlenen Türkiye toplumunun, asla küçümsenmeyecek nicelik ve nitelikte bir özgür ve eleştirel düşünce birikiminin var olduğunu’ düşünüyorlardı.

Demokratik ve hukuka saygılı bir toplumun yürek çarpıntısı içinde olup her türlü doğmadan uzak aydınlık bir fikir karşısında sevinçten elindeki balonları gökyüzüne uçuran saflıkta biri olarak, sevinmeyip de ne yaparsın?

Milli takım antrenörlerinin tek seçiciliğinde olduğu gibi, tarihsel doğruların resmi söylem tarafından belirlendiği bir ülkede, üzeri karlarla kaplı gerçekliklerin ortasında kardelen çiçeği gördüğünde, nasıl şaşırmazsın?

Bilime sadece teorik sınırları içinde tahammül eden ve onun pratiğe dönüşmüş halinden ürken, nesnellikten uzak, dogma olana yakın, kronik bir tedirginliğin yarattığı korku içinde yaşayanlar, nasıl da telaşlandılar?

Biz bu telaşın 25 yıllık aşinasıyız.

Bu nedenle de, toplantının iptal edilmesini başarmış olmaları şaşırtıcı değildir.

Yine bir düşüncenin ifade edilmesini engelleyerek, eleştirel aklı ve bilimsel özgürlüğü boğazladılar.

Toplum olarak başımız sağ olsun.

Bu toplantıyı düzenlemeye kalkmakla, Ve bize, BÜYÜYEN, DÜNYAYA AÇILAN VE KENDİ İÇİNDE ÇEŞİTLENEN TÜRKİYE TOPLUMUNUN, ASLA KÜÇÜMSENMEYECEK NİCELİK VE NİTELİKTE BİR ÖZGÜR VE ELEŞTİREL DÜŞÜNCE BİRİKİMİNİN VAR OLDUĞUNU ve VİCDANİ BİR SORUMLULUĞUN İDRAKİNİ hatırlatan, başta BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’ne, Hazırlık Komitesi’nin Bilgi, Boğaziçi ve Sabancı üniversitelerinden MURAT BELGE (Prof. Dr., Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Başkanı), HALİL BERKTAY (Doç. Dr., Sabancı Üniversitesi Tarih Programı Koordinatörü), Selim Deringil (Prof. Dr., Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı), Edhem Eldem (Prof. Dr., Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü), Hakan Erdem (Yard. Doç. Dr., Sabancı Üniversitesi Tarih Programı), Çağlar Keyder (Prof. Dr., Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü), Cemil Koçak (Doç. Dr., Sabancı Üniversitesi Tarih Programı), Akşin Somel (Yard. Doç. Dr., Sabancı Üniversitesi Tarih Programı) ve Danışma Kurulu’ndan Fikret Adanır (Prof. Dr., Bochum Ruhr Üniversitesi, Almanya), Engin Akarlı (Prof. Dr., Brown Üniversitesi, ABD), Taner Akçam (Dr., Minnesota Üniversitesi, ABD), Ayhan Aktar (Prof. Dr., Marmara Üniversitesi), Şeyla Benhabib (Prof. Dr., Yale Üniversitesi, ABD), Üstün Ergüder (Prof. Dr., Sabancı Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü), Fatma Müge Göçek (Prof. Dr., Michigan Üniversitesi, ABD), Nilüfer Göle (Prof. Dr., Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales, Fransa), Cemal Kafadar (Prof. Dr., Harvard Üniversitesi, ABD), Metin Kunt (Prof. Dr., Sabancı Üniversitesi), Şerif Mardin (Prof. Dr., Sabancı Üniversitesi), Oktay Özel (Dr., Bilkent Üniversitesi), İlhan Tekeli (Prof. Dr., ODTÜ), Mete Tunçay (Prof. Dr., Bilgi Üniversitesi), Stefan Yerasimos’a (Prof. Dr., Paris VIII Üniversitesi, Fransa), teşekkür.

Yorumlar kapatıldı.