İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye, sözde soykırımı kabul eden ülkelere misillemeye hazırlanıyor

Türkiye, sözde Ermeni soykırımı iddialarını kabul eden ülkelere ‘misilleme’ yapmaya hazırlanıyor.

Parlamentolarından soykırım kararı çıkaran 15 ülkeyi masaya yatıracaklarını söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bunların arasında soykırım yapanlar var. Biz de bunlarla ilgili olarak Meclis’ten karar çıkaracağız. Biz bu adımı atacağız. Niye? Çünkü Türkiye tarihinde soykırım yapma gibi bir zilletin içerisine düşmemiştir. Bunu kabul etmemiz de mümkün değildir.” dedi.

Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında iç ve dış politikadaki gelişmeleri değerlendirdi. Ermeni soykırımı iddialarını, ‘belge ve bilgiye dayalı olmayan, basit lobi faaliyetleri’ olarak nitelendiren Erdoğan, Varşova’daki Avrupa Konseyi Zirvesi’nde yaptığı temaslar hakkında milletvekillerine bilgi verdi. Türkiye’nin tezlerini ve önemini 46 ülkeye anlatma imkanı bulduklarını ifade eden Erdoğan, sözde soykırım konusunu da gündeme getirdiklerini belirtti. Türkiye’nin Ermenistan’ı tanıdığını; ancak diplomatik münasebet kurmadığını hatırlatan Başbakan, iktidar olduktan sonra İstanbul-Erivan uçak seferlerini başlattıklarını, bir adım daha atarak Akdamar Adası’ndaki Ermeni Kilisesi’nin restorasyonuna onay verdiklerini; ancak sınır kapılarının kapalı olduğunu vurguladı.

Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’ın kendisinin olmadığı oturumda sözde soykırımı gündeme getirdiğini, ertesi günkü konuşmasında buna cevap verdiğini anlatan Erdoğan, ‘arşivleri açalım, uzmanlar çalışsın’ önerisini Varşova’da da tekrarladığını kaydetti. Koçaryan’ın bu öneriye olumlu cevap vermediğine dikkat çeken Başbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Göç esnasında insanlar ölmüş olabilir. Doğru. Ama göçe acaba niye zorlandı bu toplum? Belgeler size açık bir şey söylüyor. 3 cephede savaşan Osmanlı var, içeride ise şunun veya bunun tetiklemesi, gaz vermesiyle isyana başlayan bir Ermeni halkı var. Tabii, bunlara yönelik olarak içerideki gücünü toparlamak için ister istemez yönetim de böyle bir tehciri teşvik etmiştir. Bunu teşvik ederken bile tehcire zorladığı insanın yol masrafına destek vermiştir. Kendilerinin korunmasına yönelik olarak genelgeler yayımlamıştır. Yollarda, vurgunlar olmuş olabilir. Ama devletin böyle bir soykırım olsun, bundan kaynaklansın dediği şey bizim tarihimizde olmamış, olmaz da.’’

Gençlere ‘hoşgörü’ tavsiyesi

Başbakan Erdoğan, akşam saatlerinde ise Bursa’da partisince 4’üncüsü düzenlenen geleneksel gençlik şölenine katıldı. Atatürk Stadı’ndaki şölende konuşan Erdoğan, artık sloganlarla değil, ilim sahibi ve sevgi dolu bir gençlik görmek istediğini belirtti. Erdoğan, gençlere tavsiylerini şöyle sıraladı: “Bu ülkede basit sloganlar uğruna çok gencimizi kaybettik. Bugün bunları yeniden körüklemeye çalışanlar var. Sizler bunlara aldırmayın. Bu ülkenin meselelerini, hakkaniyetlerini tartarak, ölçerek karar verip çözün. Kampüslerde barış ile, sevgi ile konuşmak varken artık kavgayı bırakın. Hoşgörüye, sevgiye sarılın. Sıkıntıları, sorunları kavga ile değil, ilim ile, sevgi ile çözün.”

Çözüm zemini demokratik siyasettir

Başbakan Tayyip Erdoğan, grup konuşmasında Türkiye’nin çözüm bekleyen pratik hayati meseleleri bulunduğunu söyledi. Demokratik siyasetin, çözümlerin tek ve gerçek zemini olduğunu belirten Erdoğan, geçmişte dar çıkar siyasetinden nemalanarak güç kazanan grupların, toplumsal taleplere dayanan demokratik siyasetin sonuçlarından rahatsız olduğunu vurguladı. Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye’de demokratik süreçlerin sağlıklı olarak işletilmesinden yana olan, dayatma çözümleri tasvip etmeyen, toplumsal müzakereyi esas alan herkes sahici, demokratik siyaseti savunmakla mükelleftir. Bugün siyasetin merkezini yeniden dizayn etme arzusuyla ortalıkta dolaşanların asıl maksatları, toplumla bütünleşen, toplumsal merkezden kuvvet alan demokratik siyaseti aşındırmaktır. Açıkça söylüyorum, kimse bu tür heveslere kapılmasın. Kimse kendini bu milletin, bu ülkenin üzerinde görmesin. Toplumun siyasetteki rolünü yeniden figüran seviyesine indirme arzusundakilere, Türkiye’nin herhangi ciddi bir meselesi hakkında üç beş cümleye sahip olmayanlara bu milletin prim vereceğini zannetmek, ancak safdillikle izah edilebilir.’’

Ankara, Bursa, Zaman

Yorumlar kapatıldı.