İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Belçika´da soykırım görüşmeleri ertelendi, siyasi pazarlıklar sürüyor

Belçika Senatosu Adalet Komisyonu’nda, sözde Ermeni soykırımını reddedenlerin cezalandırılmasını hedefleyen yasa tasarısına ilişkin görüşmeler, “siyasi pazarlıklara zaman tanımak” amacıyla erteleniyor.

Söz konusu görüşmelerin önümüzdeki 15 gün içinde tekrar gündeme geleceği belirtiliyor.

Belçika Federal Meclisi’nde oylanarak kabul edilen ve Senato’nun onayına gönderilen yasa tasarısında, Ermeni soykırımı iddialarını reddedenlerin 8 gün ila 1 yıl hapis, 26 ila 5 bin avro para cezasına çarptırılmaları öngörülüyor.

Tasarının Senato Adalet Komisyonu’nda onaylanması halinde, temmuz ayından önce Genel Kurul’un onayına sunulması hedefleniyor.

SİYASİ PARTİLER

Valon Liberal Parti (MR) ve Valon Yeşiller, yasa tasarısının meclisten geçmiş halini “yetersiz” bulduklarını belirterek, sözde Ermeni soykırımını yasa kapsamına tereddütsüz dahil edecek formüller önermekte ısrar ediyor.

Yasa tasarısının meclisten geçmiş halinde, uluslararası mahkemelerce tanınmış soykırımlara karşı çıkmanın suç sayılması öneriliyor. Bu durum, sözde Ermeni soykırımını devre dışı bırakıyor.

Valon Sosyalistler (PS) ve Hıristiyan Demokrat Parti (CDH), Belçika Senatosu’nun, 1998’de, genel siyasette yaptırım gücü olmayan bir kararla sözde soykırımı tanıdığını hatırlatıyor, ancak yanlış siyasi adımlar atılmasını engellemeye yönelik “frenleyici” bir tavır izliyorlar.

Sosyalistler, bu tür yöntemlerin “soykırım” kavram ve ifadesini zayıflatacağını belirtiyorlar.

Hıristiyan demokratlar, MR’i ve Yeşiller’i konuyu suiistimal etmekle suçluyorlar.

LOBİ ÇATIŞMASI

Senato’daki tartışmaların Ermeni lobisi tarafından çok yakından izlendiği, senatörlerin yoğun baskı altında tutulduğu, tasarıya karşı tavır izleyen bazı partilere karşı basın kampanyaları sürdürüldüğü gözlemleniyor.

Türk kökenli politikacılara yönelik baskıların son derece arttığı görülüyor, ancak bu politikacıların arkalarında “siyasi partilerin görmezden gelemeyeceği müthiş bir Türk oy potansiyeli” olduğu basın tarafından vurgulanıyor.

Türkler, birey olarak ve sivil toplum örgütleri ile tepki göstererek, Belçika hükümetine ve parlamenterle uyarı mesajları göndermeye devam ediyor. Bu mektuplarda, Avrupa Parlamentosu’nun 1987 yılında aldığı ve sözde soykırımı tanıdığı kararın gerekçe olarak kullanılmasının yanlışlığı üzerinde de duruluyor.

Avrupa Adalet Divanı, geçen yıl, Ermeni lobisinin açtığı bir dava sonunda verdiği kararda, “Avrupa Parlamentosu kararının sadece siyasi olduğunu, hiçbir hukuki değeri bulunmadığını ve her an değiştirilebileceğini” ifade etmiş, Ermeni talebini geri çevirmişti.

Belçikalılara aktarılan uyarı mektuplarında, bu ülkede daha önce de yanlış yasalar çıkarıldığı belirtiliyor ve geçen ay, terörist Fehriye Erdal’ın dahi bir yasayı iptal ettirebildiği hatırlatılıyor.

Türk toplumu üyeleri, Belçikalıların hatalı bir yasa çıkarmaları halinde demokratik ve yasal haklarını kullanarak tepki gösterecekleri mesajını aktarıyorlar.

Yaklaşık 7 bin Ermeni ve büyük çoğunluğu çift tabiyetli olan 150 bin Türk’ün yaşadığı Belçika’da gelecek yıl yerel seçimler yapılacak.

Basın, Türk oy potansiyeli üzerinde duruyor. Ülkede bir Türk asıllı bakan, bir senatör ve bir milletvekili ile yerel yönetimlerde çok sayıda politikacı görev yapıyor.

Son yıllarda Türkiye ile Belçika arasında çok yapıcı ve verimli bir çerçevede süren ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin, bazı siyasetçilerin “bilinçsiz ve bilgisiz” tavırları yüzünden yara alması endişesi ve bu ülkede uyumlu bir yaşam sürdüren Türk toplumundaki rahatsızlık iş dünyasına da huzursuzluk getiriyor.

Türkiye’ye son dönemde büyük yatırımlar yapan Belçika firmaları ile Belçika’da faaliyet gösteren Türk yatırımcılar da “suni siyasi ve toplumsal gerginliklerden kaçınılması” gereği üzerinde duruyorlar.

Yorumlar kapatıldı.