İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rezaletin son perdesi

Sırrı Yüksel Cebeci

TÜRK aydınları hiçbir dönemde bu kadar bulanık bir görüntü sergilememiş, sapla samanı bu kadar birbirine karıştırmamışlardı.

Ağzından çıkanı duymayan aydınlarımızın beyinleri, atalarını soykırımı yapmakla suçlayabilecek kadar sulandı mı?

Bunların cenaze namazını nasıl kılacağız? Bunların ölüsü musalla taşına konulduğunda, imamın “merhumu nasıl bilirdiniz” sorusuna ne cevap vereceğiz? Bunlara hakkımızı helâl edebilecek miyiz?

Değerli okurum Dr. Nizamettin Parlak’ın gönderdiği notta şu kısa ama ibret verici bilgi var:

“Ziya Paşa sıkıntı çektiği günlerde Hıristiyan misyonerlerin, büyük para karşılığında, devletin, milletin aleyhinde isimsiz, imzasız bir kitap yazması teklifine, ‘Efendi… Siz beni, paraya, dinini, ismini, milliyetini satar bir adam mı zannediyorsunuz’ cevabını vermiştir”

Okurum, Ziya Paşa’nın bu örnek davranışının, “Türkler 1 milyon Ermeni’yi ve 30 bin Kürt’ü öldürdü” diyen yazara çok güzel bir cevap olduğunu yazıyor.

O malum yazara ve bilumum malum aydınlara!

Ani harabelerini verelim mi?

ERHAN Utar adlı okurum ise İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin’e ateş püskürüyor. Emin Şirin, 1 Mayıs Pazar günü saat 23.45’te bir televizyon kanalında, “Kars Ani Harabeleri’ni Ermenistan’a verelim, Ermeni hacıları bu alanları rahatça kullansın. Biz de karşılığında Nahçivan’dan Azerbaycan’a bir koridor açalım” anlamında sözler sarfetmiş!

Haklı olarak isyan eden değerli okurum, “Fazla yorum yapmak istemiyorum. O toprakta bulunmayan ve Ani Harabeleri’nin Anadolu’nun bölünmez bir parçası olduğu gerçeğini gözardı edenlere fazla sözüm de yok. Ancak, sizin kanalınızla bu beyefendiye sormak istiyorum…

Kars’a hiç gitti mi? Ani Harabeleri’ni hiç gördü mü ve Metehan’ı hiç okudu mu? Ne günlere kaldık? Bizi soykırımı yapmakla suçlayanlara toprak dağıtma bonkörlüğünde bulunanların Kars cephesinde savaşıp da şehit olmuş bir yakınları var mı? Ya da Güney ve Batı cephesinde? Bu topraklar için şehit olan Karslılar’ın geçmişinden haberi olmayanları şahsınızda kınıyorum” diyor.

Hukuku da katlettiler

DEĞERLİ okurlarımdan Feridun Güney, özgürlük ve demokrasi şampiyonu geçinen İsviçre gibi bir Avrupa ülkesinin, geçtiğimiz yıl katıldığı bir sempozyumda, “Ermeni soykırımı yoktur” diyen Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu hakkında soruşturma açmasının akıl almaz bir hukuk rezaleti olduğunu söylüyor.

“Bir bilim adamı, görüşünü ve düşüncesini açıklayamaz mı” diyen okurum soruyor:

“Bu nasıl düşünce özgürlüğüdür? Bu nasıl hukuk anlayışıdır? Ermeni soykırımının doğru olduğunu söyleyen sözde Türk aydınları, bu düşüncelerini İsviçre sınırları içinde açıklarlarsa, onlar hakkında da soruşturma açılacak ve tutuklama kararı verilecek mi?”

Avrupa’nın çifte standardına alıştığımız için, Sayın Feridun Güney’in bu sorusuna maalesef olumlu bir cevap veremiyoruz.

Ama kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin, Sayın Yusuf Halaçoğlu’nun da ifade ettiği gibi, “Galileo’yu da mahkum ettiler ama dünya dönmeye devam ediyor.”

Yorumlar kapatıldı.