İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni soytarılığı

Sırrı Yüksel Cebeci

ERİVAN, Ankara’nın “soykırımı iddialarının ortak komisyon kurarak araştırılması” önerisini reddetmiş.

Hiç de şaşırtıcı değil.

Türkiye’de hâlâ, Erivan’ın, arşivlerin karşılıklı açılmasını ve hem Türkiye’nin, hem de Ermeniler’in kendi tarihleri ile yüzleşmeyi kabul edeceğine inananlar var.

Oysa her şey apaçık ortada. Ermenistan’ı bugün Taşnaklar yönetiyor. Diasporayı oluşturan da Taşnaklar.
Ve bu Taşnaklar, “Osmanlılar zamanında 1.5 milyon Ermeni soykırıma uğradı” diye tutturmuş gidiyorlar. Aslında 1.5 milyon Ermeni’nin öldürülmediğini, bunu kanıtlayacak tonla belge olduğunu bal gibi biliyorlar. Çünkü bu belgelerin bir kısmı da kendi arşivlerinde!

Siz istediğiniz kadar belge koyun ortaya. Belge-melge tanımıyor bunlar. Sürekli tekrarladıkları tek iddia var: “Türkler 1.5 milyon Ermeni’yi katletti!”

Ermenistan Başbakanı Andranik Markanyan, bakın ne diyor:

“Soykırım olup olmadığı bir Ermeni için tartışılmaz bir konudur. Bir Ermeni için bu çok kesindir.”

Bunun tercümesi şudur:

“Biz, Ermeni soykırımı yalanına tüm dünyayı ergeç inandıracağız!”

Ermeniler’in soykırımı yalanına inanmaya dünden hazır bir sürü ülke var dünyada. Çünkü bu yalan, onların da işine geliyor. Ermeni iddialarına inanan veya inanıyor gibi görünen ülkelerin parlamentoları, bir soykırımının söz konusu olmadığını bilmiyorlar mı sanıyorsunuz?

Bu parlamentoların, soykırımı, “milli, etnik, ırki veya dini bir grubu kısmen veya tamamen yok etmek niyetiyle yapılan eylemlerdir” şeklinde tarif eden 1948 tarihli “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”nden, ayrıca soykırım suçundan devletlerin değil, ancak suçu işleyen kişilerin sorumlu tutulabileceğinden ve sözleşme geriye dönük olmadığından yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanamayacağından haberleri yok mu?

Tarihi inkâr edenler

BUNU Hürriyet’te Oktay Ekşi de yazdı. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamlet Gasparyan’ın şu sözleri, Ermeniler’in, inanılmaz bir önyargı ile bütün diyalog kapılarını kapattıklarını açıkça ortaya koymuyor mu:

“Soykırım konusunda gerçekler çoktan gözler önüne serilmiştir. Burada gizli kapaklı konu kalmamıştır. Bunu herkes biliyor. Bu nedenle propagandayı bir kenara bırakarak samimi bir şekilde masaya oturarak görüşmeli.”

Propagandadan, masaya oturmaktan ve samimiyetten söz edene bakın!

Adamlar, tarihi inkâr ediyor. Bırakın Türkiye arşivlerindekileri, İngiliz arşivlerindeki belgeleri de kabul etmiyor.

Yalanda ve şirretlikte o kadar ileri gittiler ki, “Cemal Paşa’yı Tiflis’te biz öldürmedik” bile diyebiliyorlar. Yarın öbür gün, “Talat Paşa’yı da Berlin’de biz öldürmedik” iddiasını atacaklar ortaya. Bizim Yalçın Küçük’ün “Talat Paşa Ermeni’ydi” demesinden farkı yok bu iddiaların.

Asıl amaçları ne?

BİRÇOK ülke parlamentosunun sözde soykırımı kabul etmesinden cesaret alan Ermeniler, “Türkler soykırımı kabul ederlerse, kendilerinden toprak ve tazminat talebinde bulunmayacak” yalanını kulaktan kulağa yaymaya başladılar. Ama yetkili Ermeni makamları -kendilerini bağlamaması için- bunu resmen açıklamıyorlar. Çünkü asıl amaçları ve niyetleri bu!

Türkiye’nin, böyle bir amacı ve niyeti olanları hiç muhatap kabul etmemesi gerekiyor. Çünkü Ermeni şirretliği artık şirretlikten de çıkıp soytarılığa döndü!

Yorumlar kapatıldı.