Ayhan Bilgen
Her din ve inanç grubu kendisine taraftar kazanmak amacıyla düşüncelerini yayma gayreti içerisine girebilir. Bu çaba bazen salt inanç tebliği sınırları içerisinde kalmayıp, bazı siyasi ve ekonomik planlarla da kesişebilir. Zaten inançları hayatın parçası olmaktan çıkarıp, insanının iç dünyasına hapsetmek mümkün de değildir.
İnançların, değerlerin, dünyevi iktidar amacı haline indirgenmesi, rant kavgaları ya da siyasi kamplaşmaların malzemesi haline getirilmesi en çok o inanç ve değer sistemine zarar verir.
Türkiye’de bir süreden beri devam eden misyonerlik faaliyetleri ile ilgili tartışmaların geldiği nokta, adeta beklenen bir durumu ortaya çıkartmıştır. Toplumun belli kesimlerinin sürekli bir tehlikeye karşı tahrik edilmesi ve nihayet kendilerini Türk İntikam Tugayı olarak tanımlayan birilerinin kiliseye yönelik, beklenen saldırıları.
Tabi öncelikle bu saldırının kimin çıkarlarıyla örtüştüğünü tahlil etmek, sonra da böyle bir tutumun nasıl bir ahlak anlayışıyla izahının mümkün olabileceğine yoğunlaşmak gerekmektedir.
Ne kadar zararlı(!) bir düşünce içerisinde olurlarsa olsunlar, bir inanç grubuna yönelik saldırının gerçekten vatana hizmet çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün müdür? Böyle bir saldırının Avrupa ‘da Müslüman azınlıklara yönelik aşırı milliyetçi, yabancı düşmanı akımlar üzerinde nasıl bir etki oluşturacağı ortadadır.
Türkiye’yi saldırgan, vahşi, hoşgörüsüz insanların yaşadığı bir ülke olarak göstermekten zevk duyan çevreler açısından böylesi olaylar bulunmaz bir fırsattır.
Ancak unutmamak gerekir ki nasıl göründüğümüz ya da gösterilmek istendiğimizden daha önemlisi; ne halde olduğumuzdur. Hiçbir gerekçe böyle bir saldırıyı meşru kılmaya yetmeyecek.
Böyle saldırılar en büyük zararı kendisini Müslüman ya da Türk olarak tanımlayan kesimlere verecektir.
Karşı kamplaşmalar oluşturmak isteyen ve hesabı bunun üzerine kuranlara hepimizin soracağı iki soru olmalı. YAKIŞTI MI? ve DEĞER Mİ? Bu sorularla yüzleşemeyen hiçbir toplum kesimi Türkiye için güven ve umut odağı olamayacaktır.
Elbette bu saldırının faturası masum kitlelere çıkartılamaz ama galiba bu kadar tepkisizlik masumiyete gölge düşürmeye başladı.
Yorumlar kapatıldı.