İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Belirsizlik…

Oktay Ekşi

ŞİMDİ karşımızda şöyle bir soru var: Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘tarihçi ve diğer uzmanlarından oluşan bir grubun 1915 dönemine ait gelişme ve olayları (…) tüm arşivlerde araştırarak, bulgularını uluslararası kamuoyuna açıklamaları’ yolundaki önerisine verdiği yanıtla topu taca mı attı, yoksa ‘evet’ mi dedi?

Bilindiği gibi Koçaryan’dan Başbakan Erdoğan’a gelen yanıt özetle, ‘önce iki ülke arasında siyasi ilişki kuralım, bu sırada meseleleri de konuşalım’ diyordu.

İyi de… İki ülke arasında siyasi ilişki kurmadan önce o iki ülkenin siyasi ilişki kurmasına müsait bir ortam var mı, yok mu ona bakmak gerekmez mi?

Örneğin Ermenistan 23 Ağustos 1990 tarihli Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesinde ‘Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi ve Batı Ermenistan’da gerçekleştirilen 1915 soykırımının uluslararası düzeyde tanınması çabalarını destekleyecektir’ diyorsa ve bu bildirgeye 1995 yılında kabul edilen Ermenistan Anayasası’nda da atıfta bulunuyorsa, o ilişkiyi nasıl kuracaksınız?

‘Senin toprağında benim gözüm var’ diyen, ‘Seni uluslararası álemde mahkum ettirmek için elimden geleni yapacağım’ mesajı veren bir komşuyla ilişki söz konusu olunca, ‘Önce onları oradan kaldır’ demeniz gerekmez mi?

Koçaryan’ın mektubunda ‘soykırım iddialarını tekrarlamaması’ bazı yorumcular tarafından olumlu bir işaret diye değerlendiriliyor. ‘Sadece geçmişi değil, geleceği de ele alacak, hükümetler düzeyinde bir ortak çalışma’ önermesi bu olumlu yaklaşımın bir kanıtı olarak görülüyor.

Doğrudur. Ama acaba ‘soykırım’ iddiasını tekrar etseydi bu Tayyip Erdoğan’ın önerisini peşinen reddetmek anlamına gelmez miydi?

Kaldı ki kendisi soykırımdan söz etmedi ama Ermenistan Başbakanı Andranik Markanyan, Doğan Haber Ajansı’na ‘Soykırım olup olmadığı bir Ermeni için tartışılamaz bir konudur. Bir Ermeni için bu çok kesindir’ dedi.

Dahası… Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamlet Gasparyan’ın, Erivan’da dün yaptığı basın toplantısında:

‘Türkiye Başbakanı’nın Türkiye arşivlerini açmaya hazırız, Ermenistan da açsın ifadesi propaganda amaçlı konuşma ötesine geçmiyor. Komşusuyla gerçekten iyi niyet içerisinde ilişkilerini normalleştirmeyi düşünen ve bu cesareti göstermeye hazır olan devletin propaganda ve bunun için vesilelere zaten ihtiyacı yoktur.

Önemli bir noktayı bir daha vurgulamak isterim. Soykırım konusunda gerçekler çoktan gözler önüne serilmiştir. Burada gizli kapaklı konu kalmamıştır. Bunu herkes biliyor. Bu nedenle propagandayı bir kenara bırakarak samimi bir şekilde masaya oturarak görüşülmeli’ dediği, Hürriyet’in Moskova’daki Temsilcisi Nerdun Hacıoğlu tarafından dün bildiriliyordu.

Görüldüğü gibi Erivan’da da bir şaşkınlık ve tutarsızlık var.

Galiba yıllardır ‘Türkler kendi tarihleriyle yüzleşsin’ diyenlerin ezberi, ‘Biz hazırız ama siz de tarihinizle yüzleşin’ deyince bozuluverdi.

Yorumlar kapatıldı.