İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Erivan´la yeni dönem

Başbakan Erdoğan’ın Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan’la mektuplaşması, ilişkilerde yeni bir dönem başlattı. Koçaryan’ın mektubunu olumlu karşılayan Ankara, tarihçilere de danışarak orta yol arayışında.

Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektup, Dışişleri Bakanlığı’nda mercek altına yatırıldı. Ermeni soykırımı iddialarını siyasi platformda tartışmaya soğuk bakan Ankara, buna karşın ilişkilerin normalleşmesi konusunda “orta yol” bulmaya çalışıyor. Bu amaçla, tarihçiler ve devletin tüm kurumlarının görüşü alınarak, mektupla ilgili resmi tutum belirlenecek. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, dün basın mensuplarına yaptığı açıklamada, mektubun “olumlu bir bakış açısıyla değerlendirildiğini” bildirdi. Dışişleri yetkilileri, yeni stratejinin belirlendiğini, mektuptaki olumlu unsurların dikkate alınarak siyasi karar doğrultusunda bir yanıt verileceğini belirtiyor. Koçaryan’ın, Erdoğan’ın “tarihçilerden ortak komisyon” kurulması önerisine karşı, “ilişkilerin önkoşulsuz normalleşmesi” vurgusunda bulunması, aslında Türkiye’nin öteden beri sürdürdüğü Ermenistan politikasına göre kabul edilebilir değil. Nitekim, Dışişleri Bakanlığı internet sitesinin Ermenistan ile siyasi ilişkiler bölümünde de “neden diplomatik ilişki kurulamadığı” net bir dille açıklanıyor. Ancak buna karşın, diplomatik kaynaklar, Erdoğan ve Koçaryan’ın karşılıklı mektuplaşmasıyla ikili ilişkilerde açılıma gidildiğini ve yeni stratejiyle birlikte politika değişikliğinin tartışıldığını belirtiyor.

GÖZE ÇARPAN DEĞİŞİKLİK

Ankara’nın Ermenistan’la ilişkilerinde öteden beri sürdürdüğü tutum ve şu anki söylem arasında göze çarpan farklar var. Soykırım iddiaları, diplomatik ilişki kurulamaması ve Dağlık- Karabağ’dan oluşan sorunlarla ilgili resmi tutum ve şimdiki yaklaşım şöyle özetleniyor:

* RESMİ TUTUM: Ermenistan’ın uzun süredir izlediği, iyi komşuluk ilişkilerinin ruhuna aykırı, sabit bazı politikaları nedeniyle diplomatik ilişki kurulması mümkün olamadı. Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesini istiyor. Ancak, Ermenistan yöneticilerinin Türkiye karşıtı açıklamaları ile Ermeni yönetiminin iyi komşuluk ilişkilerine uygun davranmaması, bu ülkenin uluslararası hukukun temel ilkelerine ve BM Güvenlik Konseyi Kararları’na aykırı resmi tutumu, Türkiye’nin bu komşusu ile diplomatik ilişki kurmasına imkan vermiyor. Ermenistan’ın 1915’de yaşananları “soykırımı” olarak nitelendirmesi kabul edilemez. Bu devam ettikçe sınır kapısının açılması da söz konusu olamaz. Ermenistan ayrıca, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayarak, Azeri topraklarını işgal altında tutmaya devam ediyor.

* YENİ SÖYLEM: Koçaryan’ın Erdoğan’ın mektubuna resmi yanıt vermesi önemli. Soykırımı iddialarını hiçbir şekilde tartışmaya açık olmayabilir ve Erdoğan’a yanıtını bir açıklamayla iletebilirdi. Buna karşın, Ermenistan Kars Anlaşması’na taraf olduğunu söylese de Bağımsızlık Bildirisi’nin 11’inci maddesinde, Doğu Anadolu için “Batı Ermenistan” ifadesine yer veriyor. Ermenistan Anayasası’nın 13’üncü maddesinde, devlet armasında Ağrı Dağı’nın da bulunduğu kayıtlı. Türkiye bunların değişmesini istiyor. Koçaryan ise ‘önkoşulsuz ilişki’ diyerek bundan vazgeçmemizi istiyor. Bu durumda Ermeni makamlarından Türkiye’den toprak talepleri olmadığı yönünde çok daha güçlü ifadeler önemli bir adım olur. Ayrıca bir adım atılacaksa Ermenistan’ın 1915’te Osmanlı’nın Ermeniler’e soykırım yaptığı iddialarını gündeme taşımaktan vazgeçmesi gerekir. Sınır kapısının açılmasına bu çerçevede sıcak bakılabilir. Dağlık Karabağ için ise Kıbrıs formülünü önermiştik. Buna göre iki tarafın “kazan-kazan” anlayışıyla uzlaşmasını istiyoruz.

Evren MESCİ / ANKARA

Yorumlar kapatıldı.