İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Düğmeye basılmış gibi

Burhan Ayeri

Bir taraftan Ordu’nun ağzına kilit vurma çabaları, diğer tarafta Ermenilere destek kampanyası var. Bu işler gaz kesmeden devam etmekte. İlginç olan bizim bazı entel-dantellerin tavrı.

Agos Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Hırant Dink bile bunlardan objektif. Hiç olmazsa ırkını savunurken, orta yolu işaret ediyor.

NTV’de ‘Açık Görüş’ü izliyorsunuz, konu başlığı ‘Ermeni Sorunu’. Tarihçi-Yazar kimlikli Murat Belge’ye bakıyorsunuz diaspora üyesi gibi. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Selim Deringil, TBMM’nin aldığı karar için ‘550 kişi de yanılmış olabilir’ diyebiliyor. Başbakan Erdoğan’ın Erivan’a ‘Hodri meydan’ deyişini sert bir dille eleştiriyor.

Star’ın Z Raporu’nda Askeri susturma gayretleri ön planda. Ermeni konusu bildiğiniz gibi. Ayşe Önal-Mehmet Altan ikilisi bu kez Ankara’dan Dengir Mir Mehmet Fırat’ı, İstanbul’dan Prof. Dr. Mete Tunçay’ı konuk almışlar, geçmişlerine uygun tarzda konuşuyorlar.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat’ı bu defa beğendiğimizi itiraf etmezsek, kendimize saygısızlık etmiş oluruz. Prof. Dr. Tunçay’ın ‘Türk milliyetçiliğinden hep rahatsız oldum’ lafları gülüşmelerle destekleniyor. Tunçay’ın kafa yapısını bilmeyenler, sakalı başta, imajını fark etseler ‘Kubilay’ı kesenlerden zanneder’.

Tıpkı Mehmet Altan’ın Karl Marks’a benzeyen görüntüsü gibi kafalarda hemen bir yerlere oturtabiliyorsunuz.

atv’nin ‘Beyin Fırtınası’nda ‘Misafir konuşmacı’ Mehmet Ali Birand’ı dinledikçe, Polis Akademisi öğrencilerinin, onun programına ödül vermesinin ardındaki espriyi anladık. Bu çocuklar ‘Yılın Kara Mizah’ını yapmış oldular.

İzlediğimiz üç tartışma programından çıkardığımız sonucu soranlarınız olacaktır. Öncelikle bunlara cevap vereceğiz. Ulusal nitelikli yayın organlarınıza bir bakın. Ayşe Önal’lar, Mehmet Altan’lar, Baskın Oran’lar, Selim Deringil’ler, Mehmet Ali Birand’lar, Murat Belge’ler, Etyen Mahçupyan’lar ve benzerlerini görmüyor musunuz? Hepsi de bu ülkenin vatandaşı. Sıra Ordu’yu susturmaya geldi mi, ellerinde baltalar var. ‘Sözde’ diye yırtındığımız ‘Ermeni Soykırımı İddiaları’nın başta gelen savunucuları yine bunlar. O zaman kalkıp da, Duma’sı soykırımı kabul eden Rusya’yı niçin protesto ediyoruz. Aynı yoldan giden Polonya ile ilişkileri niçin askıya alıyoruz?

Size bir de üniversite örneği, ‘Genç Bakış’ ODTÜ’deydi. İlk söz alan öğrenci, Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki başarısına gölge düşüren göndermeler yaptı. Daha sonra konuşan ise, bayrağa sahip çıkma konusunda koca koca taşlar attı. Bunlar da işin gençlik boyutu. Alın birini, vurun ötekine…

Yorumlar kapatıldı.