İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Tarihle yüzleşiriz´

Başbakan Erdoğan: Ermeniler ve varsa tüm üçüncü ülkeler de arşivlerini açsın, gerçek ortaya çıksın. Biz arşivi açtık, gerçekle yüzleşmeye hazırız

RADİKAL – İSTANBUL – The Economist Group’un Economist Konferansları kapsamındaki ‘Türk hükümeti ile 14. Yuvarlak Masa Toplantısı’na katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı şirketlerin temsilcilerine seslendi. Erdoğan özetle şunları söyledi:

Ermeni soykırım iddiaları: Sözde Ermeni soykırımı meselesi gündemde. Bizi üzen konulardan biri bu. Çok açık ve net söylüyorum, biz tüm devlet arşivlerimizi açıyoruz. Ermeniler de devlet arşivlerini açsın. Üçüncü ülkeler varsa, onlar da devlet arşivlerini açsın. Siyasiler ve tarihçiler bir araya gelerek çalışma yapsın. Eğer bizim tarihle hesaplaşmamız gerekiyorsa, biz tarihimizle hesaplaşırız.

Ama tarihle hesaplaşması gerekenler de hesaplaşsın. Türkiye’yi ve geçmişimizi, ecdadımızı zan altında tutmaya kimsenin hakkı yok. Buna ‘Evet’ diyemeyiz. Dünyanın değişik yerlerinde atılan adımları doğru bulmuyoruz. Çünkü maalesef bu ülkelerin parlamentolarında, bu oldubittilerle alınan kararlar, dünyada kini tahrik ediyor.

Türkiye’ye adil davranılmalı: AB üyelik sürecinde ‘İşkenceye sıfır tolerans’la yola çıktık. Çünkü biz bu süreçten yaşayarak gelen bir iktidarın temsilcileriyiz ve kesin kararlıyız. Provokatif hareketlerde, ‘Bunu yakaladık’ diye bunun üzerine gitmek ve Türkiye’ye buradan yaklaşmak adil bir yaklaşım değil.

Tehdit ve fırsat: Küreselleşme pozitif unsurlar ve emsalsiz fırsatlar yaratmanın yanı sıra insanlığı derinden etkileyen çeşitli olumsuzluklara da yol açtı; terörizm, kitle imha silahları, yönetim zafiyeti gösteren devletler, insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, örgütlü suç, fakirlik ve çevre kirliliği. Bu noktada Türkiye, yeni dünyanın ortaya çıkardığı tehditler ve fırsatlar düzeneği ortasında yer aldı.

Müslüman demokrat parti: Avrupa’da Hıristiyan demokratik partiler var. Bize, ‘Türkiye’de de bir Müslüman demokrat parti olmaz mı?’ diye sorduklarında şu karara vardık. ‘Hayır. Müslüman demokrat parti kurmayı, dinin istismarı olarak görüyoruz ve dinimizin istismarına bu vesileyle asla zemin hazırlamayız. Din üzerinden siyaset getirir, ki biz bunu yapmaya temelden karşıyız’ dedik.

Küresel terör: Bizi en çok endişelendiren, korktuğumuz konu, dünyanın küresel barış istikametinde bir mücadele sürdürürken, karşısında bir küresel terörün oluşması. Terör, her an dengeleri her bölgede bozabilir. Terör her yerde terördür, tüm insanlığı, ekonomileri tehdit eder. Çünkü bunun dini, milleti, ırkı, vatanı yok.

Tüm devletlerin dayanışma içinde olması, ortak bir mücadele platformu oluşturması şart. Bunu başarmamız gerekiyor. Biz teröre çok kurban verdik, hâlâ da veriyoruz. Ama, dostlarımızdan bu konuda beklediğimiz desteği göremedik.

Teröre karşı mücadele edenlerin yanında olduk, bundan sonra da destek vermeye hazırız. Fakat biz bu desteği alamadık. Terör örgütünü Avrupa’da ilan eden ülkeler var. Fakat, yaptırımın olmadığını görüyoruz. ‘Yargılayın’ diyoruz yargılamıyor, ‘İade edin’ diyoruz etmiyorlar. Bunu Avrupalı dostlarımız yapıyor. Bunlar bizi üzüyor.

Yorumlar kapatıldı.