İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni ‘çeribaşı’

Yalçın BAYER

YIL 1963… Yozgat-Akdağmadeni’nin bir dağ köyünde yedek subay öğretmen olarak yaşadığım bir anım, acaba ‘Ermeni soykırımı’ iddialarında yerini bulabilir mi?

Köyün karşı yamacında kurulan çadırları, köylü, her yıl gelen, kalay ve keklik kafesi yapan Çingene (Roman) göçebeler olarak tanımaktadır.

İki jandarma ile sözde kontrol olarak gittiğimizde karşılaştığım ise bambaşka bir dünyaydı. Çeribaşlarını çağırdım. Gelen 90 yaşında bir hanımdı. Nüfus belgelerini istedim. Bir tomar halinde gelen nüfus belgelerini açınca karşılaştığım ise Ermeni kimlikleriydi.

Uzun sohbetimizde yaşlı nine, ‘Tehcir sırasında Doğu’dan geldiklerini, dağda bir köy oluşturduklarını, köylülerin tepkileri nedeniyle kendilerini Çingene (Roman) olarak tanıttıklarını’ anlattı. ‘1915’te ne oldu?’ sorusu üzerine söyledikleri ise kelimesi kelimesine ‘Önce biz sizi kestik, sonra siz bizi kestiniz’ idi. Ancak bu konu üzerine fazla konuşmak istememesine saygı göstererek sustum.

Tarihin karanlık günlerini yeniden deşmenin anlamsızlığında, bilmem o yaşlı ninenin sözleri bir mana ifade eder mi?

Oysa ben, çocukluğumun Konya’sında ekmeğimizi getiren Hayk Amca’yı, hastalandığımızda iğnemizi yapan Leon Amca’yı, öldüğünde Sivas’taki Müslüman köylü hemşerilerinin otobüsle gelip Kumkapı Meryem Ana Kilisesi’ni dolduran muhtarı Yalın’ı rahmetle anıyorum.

Fehmi KURŞUN-KOCAELİ

Yorumlar kapatıldı.