İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Oskanyan röportajının tam metni

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Devlet Başkanı Koçaryan’a yolladığı mektuba verilecek resmi tepki ne olacak?

Mektup, Devlet Başkanı Koçaryan tarafından alındı. Yarın ya da öbür gün kesin bir yanıt verilecektir. Erdoğan’ın önerisi aslında yıllardır varolan bir öneri. Türk tarafı, “Tarihçileri bir araya getirelim, arşivleri açalım, soykırım olup olmadığını ortaya koyalım” demiştir. Bizim için yanıt hep aynıdır. Biz en azından hükümet düzeyinde bu tür tartışmalara girmeyiz. Bilinenleri tekrar etmek, tarihi yeniden yazmak gibi bir durumdur. Soykırım gerçeğini kimseyle tartışmayız, ama diyaloğa sonuna kadar açığız.

İki ülke bu coğrafyada yaşıyoruz ve burada kalacağız. Ortak bir geleceğimiz var. İki ülke de AB’ye girmeye çalışıyor. İki ülkenin de bir gün AB’ye girme hayali var. Özgürce tartışmak, sınırları açmak, hareket özgürlüğü tanımak, iki ülke için de en uygun şey olacaktır. Politik diyalog ve anlayışla yola çıkarsak tarihi tartışabiliriz. Bu, hükümetlerin işidir. Ne tarihçilerin ne de sivil toplum örgütlenini ne de başka bir kimsenin bu hükümetin işidir. Hükümetler arasında böyle bir diyalog, başarının ilk adımıdır.

Önkoşulumuz da yoktur. İlişkilerimizi normalleştirirsek en azından sınırı açarsak önemli bir adım atmış oluruz.

Sınır bizim tarafımızdan kapatılmamıştır. Bu durumun normalleşmesi gerekmektedir. İlişkileri normalleştiremezsek, soykırımı bile tartışamayız. Ama şunu bilmek lazım ki, sınırın Ermenistan değil Türkiye tarafı kapalıdır.

Top artık Türk tarafındadır. Ermenistan Türkiye’nin ilk adımı atmasını bekliyor. Türkiye’yle Ermenistan arasındaki ilişkiler arasında ilişkiler ancak bu şekilde kurulucaktır.

Ermenistan, Kars Anlaşması’nı kabul etmiyor mu?

Türk kamuoyu, tarih, Ermenistan ve bizim ikili ilişkilerimiz konusunda yanlış bilgilendiriliyor. Gazetecilere de çok önemli görevler düşüyor. Tekrar ediyorum, sınır bizim tarafımızdan açıktır. Türk tarafından kapalıdır. Biz normal ilişki ticaret büyükelçilik açmak istiyoruz. Kars anlaşmasının kabul edilmediği yönünde üst düzey bir Ermeni yetkili, Devlet Başkanı ve Başbakan dahil olmak üzere bir açıklama yapmadı.

Ermenistan, Sovyetler Birliği’nden kalan anlaşmalara uymaktadır bunun aksi doğru değildir. Ve böyle bir konu Ermeni dış politikasında yoktur.

Soykırım konusunu bir kenara koyup, ilişki geliştirme açısından sorunları çözmek iaçasından başka yol yok mudur?

Açıkça söylüyorum; Ermenistan’ın görüşmeler için hiçbir önkoşulu yoktur. İlişkileri normalleştirmek için ne Karabağ, ne sınır bizim için önkoşul değildir. Gelin ortak bir gelecek için, bölgenin istikrarı için, AB için birlikte çalışalım. Bizim bütün bu konuları önkoşulsuz tartışırsak hiçbir sorun kalmaz. Yarın Türkiye, “Soykırımı kabul etmiyorum ve ilişki kurulmasını istiyorum, sınırı açıyorum” derse hemen kabul ederiz.

Biz Türkiye ya da başka üçünçü bir ülkeye de soykırımı kabul etmesini önkoşul olarak koymuyoruz. Soykırımı diğer konulardan ayırıp bir yana koyalım. Soykırım bizim dış politikamızda her zaman vardır. Bu bir ahlaki bir yükümlülüktür. Belçika, Fransa ve Polonyo gibi üçüncü ülkelerin kabul etmesine herhangi bir müdahelemiz olamaz. Çünkü bunlar demokratik süreçlerin sonucudur.

Bu konuyu uzmanların ve tarihçilerin tartışması sorunun çözümün kolaylaştırır mı?

Tarihçilerin ve uzmanların bu işi konuşması tartışması olumludur. Arşivleri açmak önemlidir. Ama biz yine şunu öneriyoruz; Bu konu diğerlerinden ayrıdır. Diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi, ticaretin serbestleşmesi sınırın açılması önemlidir. Türkiye’yle Ermenistan durumunda olan dünyada başka hiçbir ülke yoktur. Türk-Yunan ilişkileri, Kıbrıs ve Ege soruna rağmen olumlu bir yolda ilerlemektedir.

Türkiye niçin bize karşı çifte standart uyguluyor? Türkiye’nin yanlış yaptığını düşünüyorum. Türkiye bölgesinde büyük bir devlet büyük bir bölge gücüdür. Türkiye tarihi geride bırakmak isterse ancak o zaman ileriye bakabilir.

Yorumlar kapatıldı.