İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

`Ermeni soykırımını Kürt çeteleri başlattı!´

Le Monde 11 sayfalık Ermeni dosyasında “İlk Ermeni katliamı Sultan II. Abdülhamit’in isteği ile başladı. Ordu ve Hamidiye Kürtleri 200 bin Ermeni’yi öldürdü. Soykırım kararı ise Ocak 1915’de, Kafkas ve Süveyş cephelerinde savaş kaybedilince alındı” diyor

18/04/2005

Fransa’nın en prestijli gazetesi Le Monde’un eki ‘Le Monde 2’ dergisi, Türkiye’nin ‘Ermenilerin sürgün ve göç ettirilmesi’ şeklinde tanımladığı 1915 olaylarını, ’20’nci yüzyılın ilk soykırımı’ olarak nitelendirdi. Ermenilerin ’24 Nisan soykırımı anma günü’ nedeniyle hazırlanan, 11 sayfadan oluşan Ermeni dosyasında, soykırım tezlerini savunan tarihçilerin ve şahitlerin görüşleri yer alıyor. Ancak Türk resmi görüşü olan “soykırımın olmadığını münferit katliamların gerçekleştiği” tezi tamamıyla reddediliyor. ‘Soykırım mı, katliam mı?’ sorusu hiç sorgulanmıyor. Aralara serpiştirilen, Osmanlı İmparatorluğu çatısı altındaki Ermenilerin yaşadıkları acıları gösteren, sürgün sırasında çekilen, soğuktan donan, acınacak haldeki kadın ve çocukların fotoğrafları yazıyı daha da dramatik hale getiriyor. Ermenilerin trajedisi Nazi zulmü altında ezilen, toplama kamplarına gönderilen Yahudilere benzetiliyor. Ayrıca “Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik süreci sayesinde pozisyonunu değiştirmediği takdirde, işlenen bu devlet suçunu inkar etmeye devam edecek’ sözlerinin altı çizilerek Türkiye ‘soykırımı tanımadığı’ için suçlanıyor. Bununla birlikte Türkiye’de son zamanlarda bazı entellektüellerin bu tabuya karşı harekete geçtiklerine de dikkat çekiliyor. ‘Tipik bir 20’nci yüzyıl soykırımı’ başlığı altında, Paris’de yaşayan Ermeni tarihçi Claire Moudian ile yapılan röportajda sunulan iddialar şöyle:

İlk darbe Kürtlerden

Ermenilerin katliam süreci, 1915 yılından çok önce başladı. Katliam, her türlü ayaklanmayı önlemek isteyen Sultan II. Abdülhamit’in isteği ile başladı. Önce ordu ve Hamidiye Kürtleri tarafından kırsal bölgelerde yaşayan 200 bin kişi öldürüldü. Daha sonra 1908 yılındaki Jön Türkler’in yaptığı ihtilalden bir yıl sonra çıkan karşı ihtilal girişimini önlemek amacıyla Adana’da 25-30 bin kişi daha öldürüldü.

Ölüm konvoyları

Soykırım kararı Ocak 1915’de, Kafkas ve Süveyş cephelerinde savaşın kaybedilmesi zamanında alındı. Bu yenilgiler için bir günah keçisinin bulunması gerekiyordu. Önce Osmanlı ordusunda yer alan 200 bin Ermeni askeri öldürüldü. Ardından devlet memuru olan Ermenilere geçildi. Ermeni elitleri ise, 24 Nisan istanbul tutuklamaları ile 600 kişinin öldürülmesine rastlar.

İmparatorluğun diğer şehirlerindeki benzer uygulamaların ardından, önce Doğu, daha sonra Batıdaki Ermeniler göç ettirilir. 1914 yılında içişleri Bakanlığı’nın emri ile kurulan ‘Özel Suç işleme Organizasyonu’ yani Bedeviler ve Kürt aşiretlerinin saldırması sonucu, bu ölüm konvoylarındaki Ermenilerden kurtulan çok azdır. Kurtulanlar da toplama kamplarında toplanır ve öldürülür.

Ermenilerin İslam dinin kabul etmeleri ise, onların sadece geçici bir süre için öldürülmekten kurtulmalarını sağlar. Ermenilerin göç ettirilmesi, onların hem öldürülmesinin temel aracıydı hem de bu şekilde yapılan soykırım kamufle edilmiş oldu. Tahminlere göre o sıralar imparatorlukta sayıları 2.2 milyonu bulan Ermenilerden 1 ila 1.5 milyonu öldürüldü. Türk devleti ise ölenlerin sadece 300 ila 600 bin arasında olduğunu iddia ederek sayıyı küçültüyor.

‘Soykırım’ın kökeni

1945 sonrası Nazilerin Yahudilere yaptığını tanımlamak için ilk defa ‘soykırım’ kelimesini kullanan hukukçu Raphael Lemkindi. Lemkin’in düşüncelerinin kaynağını, Ermeni soykırımının mimarlardan Talat Paşa’nın 1921 yılındaki Berlin yargılanmasına ilişkin arşivler oluşturur. Ermeni soylarımı, Avrupa Parlamentosu’nun bir çok kararında yer almasına rağmen, Avrupa Birliği, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlama kararını, soykırımı tanıma şartına bağlamadı. Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac konunun ikili bir sorun olduğunu düşünse de, bu ikili bir sorun değildir.

Yrd. Doç. Dr. Sedat Laçiner Ermeni Araştırmaları Uzmanı (Türkler ve Ermeniler kitabının yazarı): Kürtlerle Ermeniler aynı toprak için savaştılar

Hamidiye Alayları II. Abdülhamit’in emriyle 1890’da kuruldu. Osmanlı Devleti, topraklarındaki güvenliği sağlayamıyordu ve çözüm arıyordu. Hamidiye Alayları adıyla, korucu sistemini anımsatan yerel bir çözüm gündeme geldi. Aşiret yapısındaydı bu alaylar. Ve önemli bir düğüm: Ermeniler’in de Kürtlerin de haritası aynıydı. Yani her iki toplum da aynı toprak parçasını almak istiyordu. Bu durum Kürtler ve Ermeniler arasında kan davası başlattı. Etnik çatışmalar yaşanıyordu. Ermeni çeteler konuya ideolojik yaklaşıyordu. Kürt çetelerin amacı ise maddiydi. Dağ köylerindeki Kürt çeteler, yerleşik halde yaşayan Ermenilere ziynet eşyaları için saldırıyordu. Ermeni çetelerde Kürtlere…

Karşılıklı kan akıyordu. 1915 Tehcir Kanunu’ndan sonra bu Kürt çetelerden bir kısmı göç eden Ermenilere saldırdı. Amaç yine değerli eşya ve ziynet almaktı. Göç eden Ermenileri korumakla görevli olan Osmanlı askerleri ise yetersiz kalıyordu. Çünkü Osmanlı aynı zamanda Çanakkale’de, Kafkaslar’ta, Filistin’de çarpışıyordu. Ama o dönem Doğu illerinde ölen 1 milyon Müslüman nüfusun 500 bini Ermenilerle girişilen çatışmalarda öldü. Bu Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu da Kürtlerdi. Yani ortada bilinçli bir soykırım yok. Hatta Osmanlı Devleti, göç eden Ermenileri savunmakta yetersiz kalanlar hakkında çok ağır cezalar uyguladı. Uyguladığı cezalar II. Dünya Savaşı sonrası kurulan meşhur Nürnberg mahkemelerinden daha da ağırdı.

Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu Türk Tarih Kurumu Başkanı: Le Monde’da çok sayıda Ermeni gazeteci çalışıyor

Ermeni Diasporası’nın bütün kitaplarında bu iddialar yer alır. Yeni bir şey değil. Le Monde bu iddiaları gündeme taşımış. Peki ellerinde bir belge var mı? Ya da herhangi bir belgeye dayandırarak mı bunları söylüyorlar? Elbette her zaman olduğu gibi yine belgeleri yok; sadece konuşuyorlar. Sanırım Le Monde içinde çalışan birçok Ermeni gazetecinin olması bu tür iddiaların bu gazetede geniş yer almasını sağlıyor. Ama saçma sapan iddialar bunlar. Hamidiye Alayları’nda sadece Kürtler yoktu ki, Türkler de vardı. Soykırım yoktur. Tarih böyle çarpıtılamaz.

Yorumlar kapatıldı.