İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

1919 yargılamaları

Murat Belge

Ermeni kıyımı dolayısıyla Türkiye’de yapılan yargılama, işgal altındaki
İstanbul’da gerçekleşti. Bu koşullarda olan bir yargılamayı insanlar ciddiye almıyor ya da buna tepki duyuyorlarsa, bu anlaşılır bir şeydir.

Bu ülkenin çeşitli sıkıyönetim mahkemelerinin nasıl çalıştığını bazı yakın gözlemlerle bilen bir kişi olarak, 1919’daki ‘Nemrud Mustafa Divanı’nın
adalet aşkıyla ve gerçeği ortaya çıkarma tutkusuyla yanıp tutuştuğuna inanmam için hiçbir sebep yok. Nitekim bu Mirliva Mustafa hakkında söylenmiş olumlu bir söze de hiç rastlamadım.

Ancak bu yargılama yapıldı ve mahkemede sorulan sorulara cevap veren İttihat ve Terakki erkânı, bu konuda bazılarının tutturduğu üslubu hiç kullanmadılar. Şimdikiler ‘Kıyım mı? Kim söylemiş? Tamamen iftira! Böyle bir şey olmadı!’ türünden bir tarz tutturmuş gidiyorlar. Ama İttihat ve Terakki erkânından sorgulananlar böyle bir şeyin olmadığını değil, olanlarla kendilerinin ilgisi olmadığını söylüyorlar. O tarihte Sadrazam olan Said Halim Paşa, “Fakat ‘nakl ediniz’ demekle ‘öldürünüz’ manası çıkmaz ki… Bunun tatbikatı fena olmuş” diyor. “Her şeyde olduğu gibi, bu fecayi’i de olup bittikten sonra işittim,” diye de ekliyor. Birkaç kere ‘Ermeni kıt’ali’nden söz ediyor. Talat Paşa ve Dahiliye Nezareti’nin işi örtbas ettiğini de açıkça söylüyor.

İbrahim Bey, “Evet biz de birtakım fecayi’e muttali olduk ve bendeniz ondan sonra pek müteessir oldum. Çünkü bu hakikaten kabul edilir bir mesele değildir” diyor.

Şeyhülislam Hayri Efendi şunları anlatır:

“… Meclis-i Mebusan Reisi olan Halil Beyefendi Bab-ı Meşihate geldi; Ermeniler hakkında taşrada birçok fecayi ika edilmekte olduğunu bazı zevattan işittiğini müteessir bir lisan ile anlattıktan sonra.. o gün Bab-ı Âli’ye gittim… Bununla beraber bazı rüfeka ile aramızda esasen hasıl olan ihtilaf-ı fikir ve nazar hasebi ile birkaç defa istifa teşebbüsünde bulundum…”

Mahkemenin kararında ise şöyle sözler geçmektedir:

“Dahiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdürü İhsan Bey, Kilis Kaymakamı iken Dersaadet’ten Haleb’e gönderilen Abdulahad Nuri Bey’in, tehcirin imha maksadına müstenid bulunduğunu ve ‘Ben Talat Bey’le temas ettim imha emirlerini bizzat aldım. Memleketin selameti bundadır’ diyerek, kendisini de iknaya çalıştığını bildirmektedir.” (Evrak-ı İstintakiye, sahife 15)

“Teşkilat-ı Mahsusa ve ona mülhak jandarmaların Erzurum vilayeti mülhakatında Ermenilere olan tecavüz ve tecavüzleri tavzih eden vali Tahsin Bey’in 15 Temmuz 1331 (1915) tarihli şifreli telgrafı: Faik adındaki bir mülazımın Arabyan’ın dört kızını aldığını ve mülazım Kemal efendinin de 1863 lira ve 35 yük eşya ve pek çok mücevherat çaldığını, para ve kadın rezaletinin pek utanılacak şey olup mertliğe yakışmadığını ve bu vaziyetlerin nihayete erdirilmesini.. Mamuretü’l-Aziz (Elazığ) valisinin, ‘Bütün yollar kadın ve çocuk cenazesiyle doludur, defnetmeye yetişemiyoruz…’ cümlelerini muhtevidir.” (Tertib 8, Vesika 4)

“Erzurum Teşkilat-ı Mahsusa reisi Bahaeddin Şakir Bey imzasıyla Mamuretü’l-Aziz Valisi Sabit Bey’e ait olmak üzere keşide kılınan fotokopisi [Fotoğrafi] Tertibat 9’da bulunan şifreli telgrafın münderecatı: ‘Oradan sevk edilen Ermeniler tasfiye olunuyor mu?’, ‘Sürüp yağmalandığını bildirdiğiniz muzır kişiler imha ediliyor mu?’, ‘Yoksa yalnız
sevk ve izam mı olunuyor, açıkça bildiriniz kardeşim’ suretindedir ki, mümaileyh Resneli Nazım Bey’in o sırada Mamuretü’l-Aziz İttihat ve Terakki müfettişliğinde ve halen de firarda olması, Teşkilat-ı Mahsusa’nın imha vazifesiyle meşgul olarak cemiyetle irtibatını kuvvetlendiren vesaikdendir.” (Alıntılar Osman Selim Kocahanoğlu’nun İttihat-Terakki’nin Sorgulanması ve Yargılanması (1918-1919) adlı kitabından, İstanbul 1998).

Bu karar Nemrud Mustafa Divanı’nın değil, ondan önceki Ferik Nazım Paşa Divan-ı Harb’inin. Belgesi, ifadesi, gerekli ayrıntılarıyla mahkemenin tutanakları bunlar. Sanıklar arasından kimse bu söylenenler karşısında şaşkınlık nöbetleri filan geçirmiyor. Yukarıda dediğim gibi, kimse bunların olmadığını söylemiyor, bunları yapanların cezalandırılması gerektiğini, ama kendilerinin bu işlerle ilgileri olmadığını belirtiyorlar.

Yorumlar kapatıldı.