İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Aleviler´in `kimyasını´ bozan zorunlu din dersi savunması

Zorunlu din dersinin kaldırılmasını isteyen AB’ye gönderilen savunmada “Dini konular kimya gibi işlenmekte. Mezhep ve tarikatlara yer verilmediği gibi Aleviliğe de yer verilmedi” ifadesi yer aldı.

Hükümetin zorunlu din dersinin kaldırılmasını isteyen Avrupa Birligi’ne gönderdiği savunma metninde, Alevilerle ilgili tartışmalı tanımlamalara yer verdiği ortaya çıktı. Savunma metninde “Dini konular, tarih, coğrafya ve kimya dersleri gibi işlenmektedir. Bu ders programında diğer mezhep ve tarikatlara yer verilmediği gibi Alevilik’le ilgili konulara da yer verilmemiştir” ifadesi yer aldı. 16 yaşındaki Alevi kızı E.Z ile babası Hasan Zengin’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) açtığı dava, hükümeti zor durumda bıraktı. Bu davaya atıfta bulunan Avrupa Birliği son İlerleme Raporu’nda Alevilerin dini inançlarını gereği gibi yaşayamadığı ifadesine yer verildi. Avrupa Konseyi ise son raporunda, okullardaki din kültürü derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını istedi.

HÜKÜMETİN KIRMIZI ÇİZGİSİ

Bu gelişme üzerine hükümet AİHM’ye savunma metni gönderdi. Dışişleri Bakanlığı kanalıyla gönderilen savunmada “Eğitim hakkının düzenlenmesinin doğası itibariyle devletin yetki alanında bulunduğu” belirtilerek şöyle denildi: “Din ve ahlak eğitim ve öğretiminin, devletin denetim ve gözetimi altına alınması, istismarı önlemek amacına yöneliktir. Ders programlarının yapımı ve içeriği devletin takdir yetkisindedir. Aksi taktirde kurumlaşmış öğretim imkansızlaşır.” Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde belirli dinlerin ibadetleri hakkında özel bilgiler verilmediği savunulan savunmada şu ifadeler yer aldı: “Belirli dinlerin doktrin ve ibadetleri hakkında özel bilgiler verilmeyip çeşitli dinler hakkında genel bilgiler verilmektedir. Yani dini konular; tarih, coğrafya ve kimya dersleri gibi genel kültür çeşitli dinler hakkında genel kültür çerçevesinde işlenmektedir.” Savunmada, Aleviliğin mezhep olup olmadığına ilişkin tartışma yaratabilecek kritik bir cümle de yer aldı: “Bu ders programında herhangi bir mezhep, tarikat anlayışı esas alınmamıştır. Diğer mezhep ve tarikatlara yer verilmediği gibi Alevilikle ilgili konulara da yer verilmemiştir.” Bu cümledeki “diğer” ifadesi Aleviliğin bir mezhep veya tarikat olarak kabul edilip edilmediği sorusunu gündeme getirdi.

Ersan ATAR / ANKARA

Yorumlar kapatıldı.