İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Biz kadına benzeriz

Ahmet Altan

Türkler, anlayamadığım bir nedenden dolayı, “erkek ulus” olduklarına inanırlar ve böyle tanınmak isterler.

Bu, sanırım kadınların toplumda sesini fazlaca duyuramadığı dönemlerden kalma tuhaf bir övünme biçimidir.

Erkeklerin daha değerli olduğuna inanan bir yanılgıdan kaynaklanır herhalde.

Ama bana sorarsanız bizim toplum daha ziyade kadına benzer.

En çok hangi özellikleri benzer deseniz, bence şu meşhur “psikolojikman hazır” olma özellikleri benzer derim.

Biliyorsunuz kadınların herhangi bir şeyi yapmaları için “psikolojikman hazır” olmaları gerekir, saçlarını boyatmaktan sevişmeye kadar hemen hemen her karar aşamasında kadının zihnen yapacağı işe hazır olması bir önşarttır.

Türklerin de bir gerçeği kabul etmeleri için önce o gerçeği kabul etmeye psikolojikman hazır olmaları gerekir…

Ki bu çok kolay bir şey değildir.

Bir Kürt sorunu olduğunu kabul etmeye psikolojikman hazır olmaları için on beş yıl geçmesi ve yaklaşıl kırk bin insanın ölmesi gerekti.

Şimdi de karşılarında bir Ermeni sorunu var ve anlaşılan bunu kabul etmeye psikolojikman hazır değiller.

Orhan Pamuk’a karşı yürüttükleri düşmanlık kampanyasından, bu konu açıldığında tüm soğukkanlılıklarını kaybetmelerine kadar her aşamada bu “hazırlıksızlığın” işareti görülüyor.

Sorunu kabul etmeye hazır olmadıklarında mantıklı bir tartışma ortamının oluşması da imkansızlaşıyor.

Ben hala Ermeni meselesinde tam olarak neye karşı çıktığımızı ve neyi savunduğumuzu anlamış değilim.

Yıkmakla övündüğümüz Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında gerçekleşen tehcir ve kıyımın varlığına kendimizi hala Osmanlı hissettiğimiz için mi karşı çıkıyoruz?

Yoksa Osmanlının hata yapmasının mümkün olmadığını mı düşünüyoruz?

Hala Osmanlıysak ve Osmanlının bütün davranışlarını savunacak kadar bu yapıyı olumlu görüyorsak biz Osmanlıyı niye yıktık?

Yok Osmanlı bizim yıkmamız gerekecek kadar kötü bir yapıysa neden onunla ilgili bir günahı böylesine çılgınca bir çırpınışla savunmaya çalışıyoruz? “Bize, Osmanlılar ya da İttihatçılar adam öldürdü dedirtemezsiniz” takıntısı mı bu?

Ya da rakamda mı anlaşamıyoruz?

Osmanlılar 300 bin Ermeni öldürmüş olabilirler ama bir milyon Ermeni öldürmüş olamazlar mı diyoruz?

300 bin kişi öldürülmüşse sorun yok mu?

Bir katliamın katliam olması için bir milyon kişinin ölmesi mi gerekiyor?

Bu rakamın altını suç ya da katliam kabul etmiyor muyuz?

Yoksa bu trajedinin Ermeniler tarafından mı kışkırtıldığının kabulünü istiyoruz?

Ermeniler başlattıysa ne olacak?

Bir devletin kendisine karşı ayaklanan suçlu vatandaşlarını değil de o suçu işleyenlerin o bölgedeki bütün ırkdaşlarını cezalandırması hukuka ve vicdana uygun mu?

Bunun neresini savunuyoruz?

Neden Osmanlının günahı Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri oluyor?

Osmanlının Ermenileri öldürdüğünü kabul edersek Ermenistan Türkiye’den toprak mı isteyecek?

Ermenistan kendi sorunlarını bile çözemiyor bugün, ekonomik sıkıntılarının üstesinden gelemiyor, bizim vilayetlerimizi alıp yöneteceklerine gerçekten inanıyor muyuz?

Osmanlıyı aşağılayan, küçümseyen, Abdülhamit’i Kızıl Sultan, Vahdettin’i “vatan haini” ilan eden biziz ama başkası Osmanlının günahını söyleyince ayağa kalkıyoruz.

Biz neye karşı çıkıyoruz Allah aşkına?

Osmanlının Ermenileri öldürmediğini söylüyorsak kendi kaynaklarımız bile öldürdüğünü söylüyor.

Öldürülen Ermeni sayısında anlaşamıyorsak, “hayır efendim bir milyon değil, üç yüz bin ya da altı yüz bin kişi öldürüldü” diyorsak bu yaklaşım bir trajediyi komediye çevirmek olmuyor mu?

Ermeniler kışkırttı diyorsak ve bir devletin “suçluların” bütün ırkdaşlarını cezalandırabileceğini kabul ediyorsak evrensel hukuku tümden reddetmiş olmuyor muyuz?

Bakın, Avrupa devletlerinin geçmişi kanla dolu ama hiç biri suçlanmıyor bugün çünkü hepsi günahlarını kabul etti.

Ama biz hala suçlanıyoruz ve sırf Ermeni sorunu nedeniyle bugünkü ilişkilerimizi bile bozabileceğimiz mesajını veriyoruz.

Bütün bunlar neyi gösteriyor?

Osmanlının Ermenileri öldürmediğini mi?

Yoksa bizim Ermeni gerçeğiyle yüzleşmeye “psikolojikman hazır” olmadığımızı mı?

Yorumlar kapatıldı.