İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Oyuna geldik

Sefa KAPLAN

1975’te ölen ünlü tarihçinin, 1966’da yazdığı ve Türkçe’ye yeni aktarılan ‘Hatıralar’ında pek çok gerçek ortaya çıktı.

Tarihçi Arnold Toynbee, hatıralarında, Lord James Bryce ile yazdığı ve Ermeni iddialarına kanıt olarak gösterilen Mavi Kitap’ı da anlatarak, ‘Hükümetin propaganda için hazırlattığını bilseydik yapmazdık’ diyor. Toynbee, 1915’teki Ermeni tehcirinin amacının ‘güvenlik önlemi’ olduğunu, ABD’nin aynı şeyi Pearl Horbour sonrası Japon asıllı Amerikalılara yaptığını söylüyor.

LORD James Bryce ile birlikte yazdıkları Blue Book-Mavi Kitap’ın, İngiltere hükümeti tarafından Alman karşıtı propaganda amacıyla hazırlatıldığını bilmediklerini söyleyen ünlü tarihçi Arnold Toynbee, 1966’da yazdığı kitap için, ‘Bilseydik böyle bir şeyi yapmazdık’ diyor. 1975’te ölen Toynbee, Klasik Yayınları tarafından Türkçe’ye aktarılan ‘Hatıralar: Tanıdıklarım’ adlı kitabında, Türkiye’deki dostları ve Ermeni tehciri için de, Mavi Kitap’tan çok farklı şeyler söylüyor:

TÜRKLERLE DOSTLUĞUM

‘Birçok Türk arkadaşım olmuştur ki, onlarla çok yakın dostluklar kurdum. Türklerle aramdaki bu kişisel dostlukları nasıl kurabildim? 1915’te Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni hadisesi hakkında gösterilen tavırlar hususunda Lord Bryce için hazırladığım kitap Türklerle aramda kurduğum dostluğun temelini oluşturmaktadır. Ermeni meselesi hakkındaki araştırmalarımda takip ettiğim yol sayesinde, bu olayın muhataplarıyla aynı vatanı paylaşan insanlarla arkadaşlık kurabilmiştim (s. 282)’

Öyle anlaşılıyor ki, Toynbee, hazırladığı kitabın içeriğinden Türk dostlarını haberdar etmiş. Buna rağmen, ne kitabın hazırlık aşamasında ne de daha sonra kendisine herhangi bir tepki gösterilmemiş. Öyle ki, yıllar sonra Çankaya’ya çıkıp Mustafa Kemal’la uzun uzun sohbet bile ediyor. Toynbee, Ermeni tehciri sırasında Türklerin şiddet uygulamadığını söyleyerek bunu şöyle gerekçelendiriyor:

JANDARMANIN ESERİ

‘Ermenilerin yerli Türk komşuları tarafından böylesi bir muameleye tabi tutulmadıkları açıkça ortadaydı. Bu komşular olayların büyük kısmını pasif bir şekilde izlemişlerdi. (Tabii ki bu da oldukça kötüydü). Birkaç olayda yerli Türklerin, Ermeni dostlarına yardım etmek üzere ellerinden eleni yaptıklarına dair kanıtlar da vardı. İstanbul hükümetinin emriyle Ermeniler yurt dışına çıkartılmıştı. Aslında yerli insanlarla bağlantıları olmayan jandarmalar ve askerler bu emirleri yerine getirmişlerdi. Bu hakikatler şunu göstermektedir ki insanlar ilişki içinde oldukları kişilere karşı şiddet uygulamak istemezler.

(s. 282)’

Mavi Kitap nasıl yazıldı

‘O tarihlerde İngiltere Krallığı hükümetinin bu (propaganda) faaliyetlerinden habersizdim. Sanırım Lord Bryce da öyleydi. Belki de bu bir şanstı. çünkü eğer gözlerimiz açılsaydı sanırım ne Lord Bryce ne de ben, İngiltere Krallığı hükümetinin yüklediği bu işi yapardık. Biz bu görevi yerine getirmek için en halis niyetlerle çalışıyorduk (…) Majestelerinin hükümeti Ermeniler hakkında bir kitap yazılmasını istediğinde Lord Bryce bu siyasal ilişkileri farketmiş olsaydı sanırım teklifi redderdi. Dürüstlüğüyle tanınan bir insandı. Amerikan kaynaklarına ulaşabiliyordu ve Amerika’da kendisine büyük bir saygı duyuluyordu (…) Eminim ki söz konusu kitabın (Blue Book / Mavi Kitap) yazılmasının gündeme geldiği dönemde bu işin arkasındaki politik güdünün farkına varmış olsaydım Lord Bryce’ın dairesine doğru yürürken çok rahatsızlık hissederdim.

(s. 174-180)’

Tehcirin amacı siyasi

TOYNBEE’nin Ermeni tehcirinin siyasal gerekçelerini de kitabında sıralıyor:

‘Dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır ki o da şudur: Üç kişinin kurduğu hükümetin Osmanlı’daki Ermenilere yaptığı muamelede öne sürdüğü sebepler kişisel değil, siyasi idi. Anadolu’nun batısında yaşayan Yunanlılar gibi Ermeniler de bir gün Osmanlı İmparatorluğu’ndan kendilerine bir devlet koparabilecekleri ümidini taşımışlardı. Yunanlıların ve Ermenilerin siyasi amaçlarının meşruiyeti yoktu. Çünkü iki grup da Türkler arasında azınlıktaydı. İstekleriyle Türk İmparatorluğu’nu bölmeyi amaçlıyorlardı. Yalnız bu Türk halkına ciddi haksızlıklar yapılmadan gerçekleştirilemezdi (…) Türk yetkilileri yerli Ermeni toplumunun Rus istilacılar için ‘beşinci kol’ olarak çalışabileceğini keşfetmişlerdi. Ermenileri savaş bölgesinden çıkartma kararı aldılar. Bu da bir güvenlik önlemi olarak değerlendirilebilir. Benzer koşullar altında başka hükümetler de benzer kararlar almışlardır. Mesela Pearl Harbor’da Japonlar, Amerikan donanmasına saldırdıktan sonra Amerikan hükümeti Japon asıllı Amerikalıları Pasifik’ten çıkarıp Mississippi havzasına yerleştirmişti.

(s.283-284)’

Yorumlar kapatıldı.