Fikret Bila
CHP lideri Deniz Baykal’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte başlattığı Ermeni iddialarına karşı ortak girişimlerde bulunma atağı devam ediyor.
Baykal ve arkadaşları, Ermeni iddiaları karşısında suskun kalma veya sürekli savunma yapmak yerine, aktif olmanın daha doğru ve etkili bir yol olduğunu düşünüyorlar. Bu bağlamda bir yandan ilgili bütün devletlerin arşivlerini açmaları, Türklerle Ermenilerin bilim adamlarından oluşan ortak komisyon kurmaları gibi öneriler geliştirdiler.
CHP aynı amaçla Ermeni iddiaları konusunda uzman bilim adamlarını da Türkiye’ye davet ediyor. Bunlardan biri olan ABD’nin Louisville Üniversitesi Profesörü McCarthy, Ankara’ya davet edildi. McCarthy, Ermenilerin iddialarını dayandırdıkları Mavi Kitap’ı çürütmekle tanınıyor. Bugünden başlayarak Ankara’da birçok etkinliğe katılacak. TRT’de programa çıkacak, TBMM Başkanı Arınç’ı ziyaret edecek. Bilkent ve Marmara üniversitelerinde bu konuyla ilgili konferanslar verecek.
CHP’nin aktif tutumu içinde, 90 yıl öncesine değil son yıllara ilişkin Ermeni katliamlarını gündeme getirmek de var. Bunun son örneklerinden birini Azerbaycan’daki Hocalı katliamı oluşturuyor. CHP, Ermenilerin, Türkleri suçlamadan önce bu katliama ve sorumlularına bakmalarını isteyecek. Dünyanın dikkatini Hocalı saldırılarına çekecek.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Hocalı katliamıyla ilgili bilgilerin ürpertici boyutlarda olduğunu söylüyor. Öymen’in aktardığı bilgiler şöyle:
“25-26 Şubat 1992’de Ermenilerin gerçekleştirdiği Hocalı katliamından sonra bölgede toplam 6712 ceset bulundu. Bulunan cesetlerin yaklaşık 1500’ü 6-17 yaş arasındaki çocuklara aitti. Yine aynı katliam sonucunda kendilerinden haber alınamayan 2800 kayıp var.”
Öymen, Ermenilerin, 90 yıl öncesi için propaganda kitaplarına dayanarak Türkleri suçlamadan önce Hocalı katliamı konusunda hesap vermeleri gerektiğini savunuyor ve şöyle diyor:
“Savaş ve propaganda belgeleriyle haksız olarak geçmişi karalanmak istenen Türkiye’nin, Hocalı katliamı gibi insanlık dışı eylemleri gerçekleştirenlerden alacak insanlık dersi yoktur.”
Deneyimli bir diplomat olan Öymen’e göre, Ermenilerin çuvaldızı başkalarına batırmadan önce iğneyi kendilerine batırmaları gerekiyor.
Ermenistan’ın, Türkiye’nin bilim adamlarının ortak çalışma önerisini tartışmadan geri çevirmeleri, işi tarihçilere bırakma önerisine karşı çıkmaları, iyi niyet göstergesi değil.
Amaçlarının bir tarih kesitini aydınlatmak değil, Türkiye ve Türkler aleyhine siyasi hüküm üretmek ve yürütmek olduğu anlaşılıyor.
NOT: Hasan Cemal, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt’a yönelttiğimiz soruları beğenmemiş. Dünkü yazısında, bizim soramadığımıza hükmettiği soruları bari ben sorayım, demiş. Haksızlık etmiş. Ankara gazeteciliğini uzun süre önce terk etmesinden olmalı. Birincisi; merak ettiklerinin yanıtı beğenmediği kısa söyleşide var. İkincisi; Ankara’da görev yapan gazeteciler, komutanları bir kokteylde veya benzeri bir etkinlikte fırsat yakalayıp konuşturmanın zaman ve koşullar açısından zorluğunu bilirler. Ama bütün zorluklarına rağmen her defasında bunu başarırlar.
Yorumlar kapatıldı.