Başbakan Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal’ın Ermeni iddialarına karşı ortak hareket etme kararının ardından gözler ne tür adımlar atılacağına çevrildi.
Türkiye’nin elindeki en büyük koz Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ndeki tarihî belgeler. 300 bin belgeden 2 bininin tasnifi tamamlanıp kullanıma açıldı. Ancak bugüne kadar hiçbir yabancı bilim adamı belgeleri incelemek için başvurmadı. Devlet Arşivleri’ndeki 300 bin belgeyi incelemek için yüzlerce bilim adamının çalışması gerekiyor. Oysa, Türk Tarih Kurumu’nun Ermeni Masası’nda sadece iki profesör görev yapıyor.
Ermeni Masası’nın başkanlığını Prof. Dr. Hikmet Özdemir yürütüyor. Diğer görevli ise Prof. Dr. Kemal Çiçek. Devlet Arşivleri’ndeki belgeler üniversite hocalarının kişisel kullanımına açık; ancak iki profesörün bu önemli belgelerin tümünü inceleyip dünya kamuoyunun gündemine taşıması zor. Tasnifi tamamlanıp kullanıma açılan 2 bin belgeyi de bugüne kadar hiçbir yabancı bilim adamı incelemek için başvurmamış. Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, geçtiğimiz hafta milletvekilleriyle yaptığı görüşmelerde, daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını iletti. Eleman sıkıntısını masaya yatıran Halaçoğlu, “Ermeni Masası’nda sadece iki kişi çalışıyor. Biz bu sayıyı artırmak istiyoruz.” dedi.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü kayıtlarındaki belgelerden 2 bini Ermeni soykırımı yaşanmadığına ilişkin net bilgiler içeriyor. Türkçeye çevrilen belgeler, genel müdürlüğün internet sitesinde yayınlanıyor. Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkaran belgelerden hiçbirinin iddia sahipleri ve yabancı bilim adamlarınca incelenmemesi dikkat çekiyor.
Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay, Türkiye’nin elinde tüm dünyayı ikna edecek tarihi belgeler olduğunu; ancak bunlara yabancıların dikkatinin çekilemediğini söyledi. Son dönemlerdeki spekülasyonların gerçeği yansıtmadığına işaret eden Sarınay, Ermeni terör örgütlerinin 524 bin Türk’ü öldürdüklerini belgelerle açıkladıklarını belirtti. “İddia sahiplerinin, Ermenilerin nerede, ne zaman, kim tarafından öldürüldüğünü ortaya koyması lazım.” diyen Sarınay, 1920 yılında İngiliz ve Fransızların 144 Türk’ü tutukladığını; ancak suç delili bulamayınca serbest bıraktıklarını belirtti. Sarınay; “O yıllarda kanıt bulamayanlar şimdi hangi belgelere dayanarak Türkleri suçluyor?” dedi. Genel müdürlüğe 75 ülkeden bilim adamının başvurarak belge istediğini belirten Sarınay, Ermeni konusunda ise hiçbir belge talep edilmemesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. Sarınay, Türkiye’deki tüm üniversitelerde Ermeni konusu ile ilgilenen araştırmacıların bulunduğunu; ancak yabancı bilim adamlarının bu konuda çalışmadığını söyledi. Sarınay, bu durumu, “Tarihi gerçeklerle yüzleşmek istemiyorlar.” şeklinde açıklıyor.
11.03.2005
Yorumlar kapatıldı.