İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Merkel’in gözündeki mertek

Oktay EKŞİ

ŞUNUN şurasında 24 Nisan’a, yani Ermenilerin kendilerine uygulandığını ileri sürdükleri katliamın ‘90’ıncı yıldönümü’ gerekçesiyle dünyayı velveleye vermelerine iki ay kaldı.

Daha doğrusu onların sesi oradan buradan gelmeye başladı ama bizim Türk Tarih Kurumu hálá, Başkan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun bir kitabını yayınlama dışında dişe dokunur bir şey yapamadı.

Oysa Bülent Ecevit’in son başbakanlığı döneminde, tarihi gerçekleri ortaya çıkartıp dünya kamuoyuna sunmak görevi bu kuruma verilmişti.

Bizimkiler uyuyadursun son Ermeni soykırımı iddiası Ermeni diasporası dışında da önemli taraftarlar kazanarak yoluna devam ediyor. Son olarak, artık siyasi bir liderden çok Türk düşmanı bir Alman dediğimiz Bayan Angela Markel ile dört arkadaşı, Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) partileri adına, Alman Federal Meclisi’ne ‘Türkler, Ermenileri soykırıma maruz bıraktılar’ iddiasını dile getiren bir önerge verdiler.

Türkiye Cumhuriyeti, 1915’ten itibaren İttihat ve Terakki yöneticilerinin talimatıyla 1.2 ila 1.5 milyon Ermeni’nin öldürülmesinden sorumlu olmalı, ‘geçmişiyle yüzleşerek özür dilemeli veya suçunun bağışlanmasını sağlamalı’ imiş.

Berlin’deki Büyükelçimiz Mehmet Ali İrtemçelik bu önerge üzerine Türkiye’nin tepkisini sert bir dille ifade etti. O nedenle biz tekrar Merkel ve arkadaşlarının iddialarına dönecek değiliz. Ama bu vesileyle, modern çağın ilk ‘soykırım’ suçlusunun hangi millet olduğuna değinmek istiyoruz:

Biliyorsunuz Ermeni soykırımı iddialarını dile getirenler, Hitler’in Yahudi soykırımını savunurken ‘Yirminci yüzyılın ilk soykırımını Osmanlı, Ermenilere karşı yaptı. Bakın onu hiç anımsayan var mı?’ dediğini ileri sürerler.

Hitler’in öyle deyip demediği ayrı konu ama asıl önemlisi yirminci yüzyılın ilk katliamının Almanlar tarafından, Güneybatı Afrika’nın Namibya bölgesinde yapılmış olmasıdır.

‘Batılı Ulusların Tarihlerinde Gerçekleştirilen Soykırım ve Tehcir Olayları’ isimli bilimsel çalışmada Sefa M.Yürükel bu konuda ayrıntılı bilgi veriyor. Örneğin 1904-1907 yılları arasında 80 bin nüfuslu Herero’lar ile 20 bin nüfuslu Nama’ların, sömürgeci Almanlara direnmeleri üzerine Alman askerlerinin Komutanı General Lothar Von Trotha’nın;

‘Almanların egemen olduğu her yerde, silahlı veya silahsız, sığır çobanı olan veya olmayan herkesi vurun. Bundan sonra kadın ve çocuklar da benim için önemsizdir. Bunların hepsinin Almanların yatırım yaptıkları bölgelerden zorla çıkarılmasını istiyorum. Eğer çıkmazlarsa hepsini vurup öldürün’ emri verdiğini, bunun üzerine kadın, çocuk demeden büyük bir soykırım uygulandığını bildiriyor.

Yürükel’in tamamen Batılı kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre 1911’e gelindiğinde 80 bin Herero’dan 15 bin 130 kişi; 20 bin Nama’dan da sadece 9 bin 781 kişi kalmıştı.

Ermeni ne kadar insan ise Namibya yerlileri de o kadar insandır…

Bayan Merkel, Herero ve Nama’lardan özür dilesin de sonra konuşalım.

Yorumlar kapatıldı.