Mustafa Mutlu
Orhan Pamuk’un, “Türkiye’de 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni öldürüldü” sözlerine en sert tepki gösterenlerin başında geliyorum.
Ama; özellikle kendilerini “milliyetçi” olarak tanımlayan bazı grupların bu konudaki hezeyanlarını duyunca, ne yalan söyleyeyim; tüylerim diken diken oluyor.
Ülkü Ocakları Derneği Genel Başkanı Alişan Satılmış, bir gazeteye verdiği demeçte, “Susturun şu haini” demiş…
Bu sözler ne anlama geliyor?
Sinirden gözü dönmüş ülkücü gençlere verilen bir talimat mı, yoksa; adli makamlara yapılan bir “Yasaları uygulayın” çağrısı mı?
***
Üç gün önce de yazdım; Orhan Pamuk’un sözleri kabul edilebilir gibi değil.
Ama şimdi onun hakkında “Susturun” talimatı sayılabilecek demeçler vermek, daha mı kabul edilebilir?
Biz bu filmi, 1980’lerin öncesinde binlerce kez görmedik mi?
Orhan Pamuk’u ben de kınıyorum…
Bu yüzden de; bundan sonra hiçbir kitabını okumayacağım!
Üstelik de; onun, bugüne kadar yazdığı her kitabını, piyasaya çıktığı ilk gün alıp “okumaya çalışan” biri olarak yapacağım bunu…
Siz benim gibi düşünmeyebilir ve Orhan Pamuk’u “cezalandırmaya” bunun yetmeyeceğini savunabilirsiniz.
O zaman da yapacağınız şey, Fatih Altaylı gibi davranıp, Orhan Pamuk hakkında dava açmaktır…
Ama hepsi bu kadar!
Ülkü Ocakları gibi, geniş bir gençlik kitlesinin desteklediği bir derneğin başkanı, bir gazeteye “Susturun şu haini” diye demeç verirse, o gençliğin içindeki gözü dönmüş birileri tetiğe basmaz mı?
Bu da bugün “cürmü kadar yer yakan” Orhan Pamuk’u, “dünyanın ölümsüzler”i arasına sokmaz mı?
Sokar…
Hem de hiç hak etmediği halde!
Bu yüzden bırakın konuşsun, konuşabildiği kadar…
Nasıl olsa her cümlesiyle kendisini bitiriyor!
(Kısaltıldı)
Yorumlar kapatıldı.