İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Almanya´da `Ermeni Soykırımı´ Tartışması

Almanya’nın Brandenburg Eyaleti’nde, soykırıma örnek gösterilirken “1915 yılında Ermeni soykırımı gerçekleştiği“ şeklindeki cümlenin ders kitaplarından çıkarılması ülkede tepki yarattı. Almanya, bu kararın alınmasında Berlin’deki Türk diplomatlarının ne kadar rolü olduğunu tartışıyor…

Bu büyük tepkinin ardında, konunun Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik başvurusu çerçevesinde ele alınmasından kaynaklanıyor. Berlin’deki diplomatik kaynaklar ise Türkiye’nin Alman eğitim müfredatına doğrudan müdahelede bulunmasının söz konusu olmadığını, ama karşılıklı olağan görüşmelerde Türk tarafının tezlerini açıkça anlattığını belirtiyor.

Brandenburg’da ders kitaplarından “Ermeni soykırımı”na işaret eden bir ifadenin çıkarılmış olması, bu eyaletin sınırlarını aşarak tüm Alman siyaset dünyasını çalkalamış oldu. Liberal Hür Demokrat Parti’nin Genel Sekreteri Cornelia Pieper, olayı, Almanya’daki yabancı düşmanlığını kışkırtacak bir gelişme olarak niteledi. Sosyal Demokrat Parti Dış Politika Sözcüsü Markus Meckel ise Ermeni soykırımının, Avrupa ve Alman tarihinin önemli bir dönüm noktası olduğunu öne sürdü.

Brandenburg Eyalet yönetimiyse tepkinin şiddetinden şaşkın. Eyaletin Eğitim Bakanı Thomas Hainz, “Tüm soykırım konusunun tek bir örneğe indirgenmesi Bakanlık’ta uzun süredir hoşnutsuzluğa yol açıyordu. Bu, konunun doğru işlenmesi açısından iyi değil. Buna paralel olarak diplomatik alanda bir etki sözkonusu değildir, ancak görüşmeler olmuştur ve bu görüşmeler bizim bu konudaki görüşlerimizi daha da güçlendirmiştir” diye konuştu.

“Türkiye’nin müdahalesi olağan”

Bu diplomatik görüşmelerin, Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Aydın Durusoy’la yapıldığı anlaşılıyor. Sorunun uzmanlarından Berlin Hür Üniversitesi görevlisi Tessa Hoffmann, Türk tarafının bu alandaki müdahelelerinin olağan olduğunu savundu.

Hoffmann, “Bu çeşitli konularda açıkça hissediliyor. Yüksekokullar olsun, Protestan akademileri ya da diğer dini kuruluşlar olsun, Ermeni soykırımı konusunda oturumlar ya da etkinlikler düzenlemek isteyenler olduğunda, o konu ile ilgili Konsolos ya da Büyükelçi itirazda bulunuyor, protesto ediyor ya da engellemeye çalışıyor” dedi.

Hoffmann, Türk diplomasisinin Potsdam’da Ermeni soykırımının günlüğünü tutan Johannes Lepsius için bir anıt dikilmesini engellediğini de söyledi. Tessa Hoffmann, Alman politikasını Türkiye’nin tezlerine fazla müsamaha göstermekle suçladı ve Fransa’da uzun süreden beri Ermeni soykırımı iddialarının varlığını onaylayan bir meclis kararı bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Alman bilim adamları ne düşünüyor?

Almanya’daki bilim adamları arasında, 1915 yılında “Ermeni soykırımı” gerçekleştiği konusunda genel bir görüş birliği var. Buna rağmen bağımsız pedagoglar, Brandenburg eyalet yönetiminin içeriğe yönelik kuşkularını paylaşıyor. Georg Eckert Uluslararası Ders Kitapları Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Falk Piegel, pedagoglar açısından, Ruanda’daki soykırımın soykırım konusunu açıklamak için daha uygun olduğunu belirtiyor:

Pingel, “Bu konunun parantez içinde ufak bir açıklamayla ele alınmasını sorunlu buluyorum. Çünkü bu tartışmalı bir konudur, uzun süredir bilim adamlarının da üzerinde tartıştığı bir konudur ve ayrıca pedagojik açıdan da açıklaması zordur. Ayrıca konu üzerinde siyasi açıdan da bir sonuca varılmamıştır. Böyle bir konunun tek bir örnek olarak müfredata alınmasını doğru bulmuyorum. Burada Kombaçya ya da Ruanda örneği de verilebilirdi” diyor.

Fakat şimdi alevlenen tartışma Almanya’da öğretmenleri hazırlıksız yakaladı. Tek bir ders kitabında bile, Ermeni soykırımına bir cümleden fazla yer ayrılmış değil. Ama en büyük yayınevi Klett, bu noktada bir eksik bulunduğunun farkına varmış durumda. Yayınevi, bu yıl içinde olayın perde arkasını ve nedenlerini de açıklayan bir kitap yayınlamaya hazırlanıyor.

Kaynak : DW Radyosu Türkçe Yayınları İnternet Sitesi

27 Ocak 2005 03:32

Yorumlar kapatıldı.